Paralel yapının ulusal güvenliği tehdit eden casusluk faaliyetleri ve yasadışı kayıtların servis edilme biçimi perde arkasındaki ilişkileri de gün yüzüne çıkardı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun makam odasında 13 Mart 2014'te yapılan dar kapsamlı Suriye güvenlik zirvesinin YouTube üzerinden sızdırılması paralel yapının işbirliklerine ilişkin kuşkuları derinleştirdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun toplantıdan bir hafta sonra Gülencilerin kanalı Samanyolu Haber'e çıkarak "Erdoğan, seçimlerden önce orduyu Suriye'ye sokmak isteyebilir. Bununla ilgili bazı duyumlar var" demesi "o kayıtlar önce CHP'ye mi servis edildi" soru işaretine neden oldu.
ORAN'IN DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLA
Paralel servis birer hafta aralıkla adeta zaman ayarlı bir plan dahilinde işledi. 13 Mart'ta ortam dinlemesi yoluyla gizli kayıt yapıldı. 20 Mart'ta Kılıçdaroğlu Suriye ile ilgili iddiayı ortaya attı. 27 Mart'ta o kayıtlar internet ortamında yayıldı. Eş anlı olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın "Erdoğan, 30 Mart'ta o koltuğunda oturamayacak. Bu hafta yeni gelişmeler olacak. Erdoğan'ın korktuğu başına gelecek. Belki de 30 Mart'ı bile görmeden siyasetten çekilebilir" şeklindeki açıklaması da paralel işbirliği kuşkusunu pekiştirdi.
PARALELLER İŞ BAŞINDA
Sızdırılan son kayıtlar, 17 Aralık sonrası yayımlanan paralel tapelerle de ilişkilendiriliyor. Bu tapeler ve 17 Aralık fezlekesi de henüz soruşturmanın gizliliği kalkmadan CHP'ye sızdırılmış, Kılıçdaroğlu da fezlekenin ellerinde olduğunu açıklayarak parti grup toplantısında tapeleri okumuştu.
'AÇIKLAMA SORUMLULUĞU VAR'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan açıklama beklediğini söyledi. Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun son derece çelişkili ifadelerinden sonra birden bir ilham gelmişçesine böyle bir açıklamada bulunması, 'birileri oraya gitti mi' kanaatini doğuruyor. Aslında bir açıklama sorumluluğu var" dedi. Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay 2. Başkanını, emekli büyükelçi olan CHP milletvekili Osman Korutürk'ün ise Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Yaşar Güler'i hedef alan yaklaşımları açık bir şekilde sorumsuzluktur. Orada şerefle görev ifa eden üç üst düzey güvenlik görevlisi var" diye konuştu.