Türkiye'nin gündemindeki en önemli 3 konu cuma günü toplanan AK Parti MKYK toplantısında değerlendirildi. Cumhurbaşkanlığı seçimi, daraltılmış bölge seçim sistemi ve paralel yapıyla mücadele masaya yatırıldı. Kritik toplantıda alınan kararları Seçim İşlerinden Sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop SABAH'a anlattı. Toplantıda 3 dönem kuralını değiştirmeme ve mevcut sistemle 2015 seçimlerine gitme kararı alındı, böylece Tayyip Erdoğan'ın da Köşk adaylığı kesinleşti. Şentop "Başbakan'ın Çankaya'ya çıkması paralel yapıyla mücadeleyi daha ciddi bir boyuta gelecektir. Artık bu mesele bir devlet politikasıdır" dedi. İşte özetle Şentop'un açıklamaları:
3 dönem kuralı değiştirilecek mi?
Parti içinde vazgeçilmezler olmaması için düşünülmüş bir kuraldı bu. Başbakanımız ile birlikte 72 kişi bu kurala takıldı. Arkadaşlarımızın önemli bir kısmı kaldırılmaması yönünde görüş bildirdi. Bu 72 arkadaşımızın siyasi deneyiminden mutlaka yararlanılacaktır.
Eşbaşkanlık konusu gündeme geldi mi?
Hayır. Eşbaşkanlık gibi bir düzenleme beklemiyorum. Telafuz eden bazı arkadaşlarımız oldu ama üzerinde durulan bir husus değil. Eşbaşkanlık liderliği zayıflatır, gücünü paylaştırırsanız zarar verirsiniz.
Seçim sisteminde bir değişikliğe gidilecek mi?
Bu konunun bir süre daha tartışılması gerekir. Biz bunu tartışmaya açtık. Muhalefet partileri bu konuda tartışmaya yanaşmadı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ihtimalini de düşündük. Anayasa Mahkemesi'nin bundan sonra vereceği kararlarla ilgili bir endişe de taşıyoruz. Belki başkanlık sistemi ile birlikte bu önümüzdeki döneme kaldı.
Yetkileri artırılmış cumhurbaşkanı konusu ele alındı mı toplantıda?
2007'de halk tarafından seçilme kararı alınarak cumhurbaşkanlığına siyasi boyutu eklendi. Bunun bir sonraki adım yarı başkanlık sistemidir. Cumhurbaşkanı bizim sistemimizde siyaseten ve hukuken sorumsuz. Anayasadaki "Cumhurbaşkanı siyasi parti ile ilişkisi kesilir" ifadesinin değiştirilmelidir. Nihai olarak başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçilmesi gerekir.
Fethullah Gülen'in iadesi ile ilgili yasal süreç nasıl işleyecek?
Türkiye'deki soruşturmanın belli bir noktaya gelmesi ve delillendirilmesi gerekir. Ben ABD'nin Fethullah Gülen'i iade ya da sınırdışı edeceğini düşünüyorum.
Erdoğan Çankaya'ya çıkınca paralel yapı ile mücadele sekteye uğrar mı?
Paralel yapı ile ilgili mücadelede 30 Mart seçimlerinde büyük mesafe alındı. Başbakanımızın kararlılığının altını çizmek lazım. İlk günlerde tedirginlik ve endişe vardı. Başbakanımızın kararlılığı siyasetin kazanmasına vesile oldu. Sayın Başbakan'ın Çankaya'ya çıkması ile bu mücadele sekteye uğramayacak aksine daha ciddi bir boyuta gelecektir. Artık bu mesele bir devlet politikasıdır.
Paralel yapı ile ilgili yargı süreci yavaş mı ilerliyor?
Bu mücadelenin bazı zorlukları var. Burada kurumsal bir yapı yok. Gölge boksu yapmak gibi. Paralel yapı ile irtibatı olduğunu biliyorsunuz ama organik bağını ortaya koymak zor olabiliyor. Bu soruşturmayı yürütecek yargı ve emniyettir. Burada da paralel yapının uzantılarını görüyorsunuz. Paralel yapının uzantıları görevden alınırken bilgi ve belgeleri de silmişler. Giderken önlemini de almışlar. Erken netice beklemek yanlış olur ama bu yapı ile sonuna kadar mücadele edecektir.
30 Mart seçimlerini analiz etme imkânı bulabildiniz mi?
Yerel seçimlerde iktidar partilerinin oyları genel seçimlere göre daha düşüktür. Adaylar ön plana çıkar. Yerel seçimlerde yüzde 45.5 genel seçimde yüzde 52 demektir. AK Parti son seçimde CHP, MHP, paralel yapı ve diğer unsunlardan oluşan bir cephe ile mücadele etti. Milletimiz Başbakan'a, "Cumhurbaşkanlığına aday olursan arkandayız" mesajı verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Anayasa Mahkemesi Türkiye'de siyasi bir kurumdur. Devlet ideolojisini muhafaza etmek gibi bir ideolojisi var. Bugün anlıyoruz ki bu anlayışı değiştirmemiş. Haşim Kılıç yaptığı konuşmada Sayın Başbakan'ı hedef almıştır.
Anayasa Mahkemesi'nde bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var mı?
Mahkeme kendisini anayasal sınırlara bir türlü çekemiyor. Yürütmeyi durdurma gibi bir yetkisi yok. Twitter kararını usullere aykırı olarak aldığını kendisi de itiraf etmiştir. Şahsi duyumlarıma göre bu kararı raportörler yazıyor ve 5 üyeye imzalatıyor. Raportörlerin mahkemeyi yönlendirmesine izin vermemek gerekir.
