Diyarbakır'da çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesiyle oturma eylemi yapan aileler, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısının gündemindeydi. Erdoğan şu mesajları verdi:
YÜREKTEN SELAMLIYORUM: Diyarbakır Belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için şu anda eylem yapan anneleri, babaları yürekten selamlıyorum. Neredesin dünya medyası? Galatasaray Lisesi'nin önünde gelip, oturma eylemi yapanları yazardınız. Peki, yavruları dağa kaçırılan bu anneleri niye görmüyorsunuz?
B VE C PLANIMIZ DEVREYE GİRER: Ey BDP, HDP siz neredesiniz? Bunların adreslerini gayet iyi biliyorsunuz. Alıp geleceksiniz, alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız, C planımız devreye girer.
MEZHEP FARKLILIKLARINI KAŞIYORLAR: Türkiye'yi mezhep farklılıklarını kaşıyarak yeniden tahrik etmenin mücadelesi içindeler. Hem içeride hem de dışarıda Alevi vatandaşlarımız üzerinden kendi hesaplarını görmek isteyenler, yeniden kollarını sıvadılar. CHP'nin bazı milletvekilleri utanmadan, sıkılmadan her türlü iftirayı, yalanı kullanarak Alevi vatandaşlarımızı tahrik ediyor.
100 YILDIR AYNI BAYAT SENARYO: 100 yıldır aynı bayat senaryoyu Türkiye'ye saldırmak için kullanıyorlar. DHKP-C terör örgütünün kampları Yunanistan'da. En sonunda bunlara bir darbe indirdi ve belli bir yere kadar bu işi durdular. Acaba sıfırladılar mı ona hala kani değilim.
CHP ÖRGÜTLE ARASINA MESAFE KOYMUYOR: CHP genel müdürüne defalarca çağrı yaptım; 'bu örgütle aranıza mesafe koyun' diye. Özelikle de o malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere, CHP milletvekilleri, adeta CHP'nin değil, o örgütün vekilleri gibi davranmaktan hiç tereddüt etmediler ve etmiyorlar.
ASLA RIZA GÖSTERMEYİZ: Biz Alevi kardeşlerimizin sorunlarını da ne içeride ne dışarıda bir istismar ve tahrik aracı olarak kullanılmasına asla rıza göstermeyiz. Türkiye'de kimin ne meselesi, kimin ne derdi varsa bu bizim meselemiz, bizim derdimizdir. Aradan eli kanlı örgütler, istismarcılar, tahrikçiler çekildiğinde inanın her mesele çözülecek, çözüm yoluna girecektir. Alevi vatandaşlarımız lütfen aradaki istismarcılara, ikiyüzlü siyasetçilere prim vermesinler. Onları istismar ederek Türkiye üzerine karanlık senaryo yazanlara dikkat etsinler.
ŞİMDİ DE SOMA'YI KARIŞTIRIYORLAR: Halktan silah isteyen bir zihniyet, Türkiye'nin, milletin, özellikle de Alevi vatandaşların dinini düşünüyor olabilir mi? Bakıyorsunuz Alevi vatandaşlarımızı sağdan, soldan toparlayıp Soma'ya götürüyorlar. Bu defa da Soma'yı karıştıracaklar.
BURAK CAN, BERKİN, UĞUR, AYHAN: Aracıları aradan çektiğimizde, istismarcıları elimizin tersiyle ittiğimizde, yüz yüze, birebir görüştüğümüzde, inanın aramızda hiçbir fark olmadığını tekrar göreceğiz.Biz yeni Burak Can'ların, terörize edilen, terörün içine sokulan yeni Berkin'lerin, Okmeydanı'ndaki olayların Uğur'ların, Ayhan'ların da yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz.
ÜSTÜ ŞİŞHANE ALTI KAVAL: Uluslararası basın kuruluşlarının bazı Türk muhabirlerinin de gazetecilik namusunu, meslek şerefini bir kenara bırakıp bu kampanyalara dahil olduklarını da biliyoruz. Soma'da, uluslararası medya kuruluşunun muhabiri olan Türk gazetecinin iki kadını figüran olarak kullandığını, yalan haber yaparak bütün dünyaya servis ettiğinin gördük. Aslında bu kadınlar başı açık. İkisinin de başları örtülü, üstü şişhane altı kaval. Sırıtıyor. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Başbakan Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le de bir araya geldi. Çiçek'in makamında gerçekleşen 1.5 saatlik görüşmede, Meclis tatile girmeden görüşülmesi planlanan yasal düzenlemelerin ele alındığı öğrenildi.
ÖZDEMİR' E SERT TEPKİ
Erdoğan,
Almanya ziyareti öncesi ve sonrasında kendisine yönelik açıklamalarda bulunan Alman Yeşiller Partisinin Türk kökenli Eş Başkanı Cem Özdemir'e sert tepki gösterdi. Erdoğan "Sözde bir Türk, oradaki bir siyasi partinin eş başkanı. Kullandığı ifadeler çok çirkin. Önce sen kökenin itibariyle, mensubu olduğun ülkenin Başbakanı'na bu şekilde konuşma hakkına sahip değilsin. Nerede milletvekili olursan ol, önce haddini bileceksin" dedi.
'KARAR AYRI, İSRAİL'LE GÖRÜŞMELER AYRI'
Erdoğan, gazetecilerin Mavi Marmara saldırısına ilişkin davada verilen kararın İsrail ile yürütülen görüşmeyi etkileyip etkilemeyeceğ sorusuna "Görüşmeler başladığında bir şey söyledik; 'Şehitlerimizin ailelerinin veya yaralılarımızın ailelerinin açmış oldukları dava bizim inisiyatifimizde değildir, etkileyemeyiz'. Şimdi kalkıp şehitlerimizin vasisi durumunda olanların yerine biz hükmedemeyiz. Hakkımız yok. Bu ayrı bir konu, bizimki devlet bazında ayrı bir konu" dedi.