Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin dünkü grup toplantısında şu mesajları verdi:
AVUÇLARINI YALADILAR: Gezi olaylarının yıldönümünde yine CHP vardı, milletvekilleri vardı, her türlü oyunu oynadılar. CHP ve o marjinal terör örgütlerinin çağrısına rağmen karanlık senaryo devreye sokulamadı. Bundan önceki Gezi'de onlara destek veren sermaye vardı. Onlardan da destek gelmeyince şimdi çırılçıplak ortada kaldılar. İstanbul'un lüks kafelerinde isyan çağrısı yapanlar, avuçlarını yaladılar.
CNN INTERATIONAL'İN DALKAVUĞU: Bir tane o, CNN'in dalkavuğu, oralarda bir şeyler yapmaya çalışıyor. CNN International, yerlisi geçen yıl 8 saat aralıksız yayın yaptı. Niye? Ülkemi karıştırmak, ülkemi dünyaya farklı göstermek için. Adeta ajan görevi icra ediyorlar.
AVRUPA'DA YAPAMAZLAR: Bunları konuşunca 'Bu başbakan çok gerilimci...' diyorlar. Polisime kurşun sıkacak, yakacak. Geçenlerde 'bu ne sabır' dedim diye, beyefendiler rahatsız olmuş. Sen bunu git ABD'de, Avrupa ülkelerinde, İngiltere, İspanya, Almanya'da yap bakalım.
PARALEL YARGI GEZİCİLERİ BIRAKIYOR: Öyle bir paralel yargı var ki bir kapıdan alıyor, öbür kapıdan bırakıyor. Çünkü müşterek çalışıyorlar. Neymiş, yasalar buna müsait değilmiş. Bütün bunları bu şekilde uygularsanız, o zaman tabii ki bunlarla mücadele de zorlaşır.
'DÖNEMİN BAŞBAKANI': 25 Aralık'taki darbe girişimleri için polis tarafından hazırlanan fezlekede, tam ifade şu; 'suç işlemek için oluşturulan örgütün lideri, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan.' Bu bilgisayarlar bulundu, silinmiş dosyalar kurtarıldı ve bu fezleke büyük oranda ortaya çıkarıldı. Şimdi paralel medya suçluluk duygusu içinde başına gelecekleri önceden bildikleri için, bunların düzmece olduğuna dair kampanya başlattılar. Sahte ihbar mektupları yayınlayarak yaptıkları alçaklığı karartmaya çalışıyorlar. Kısa süre zarfında yaptıklarının hesabını vermeye başlayacaklar.
İNLERİNE GİRDİK: İnlerine gireceğiz demiştik. Şu anda inlerine girdik, bütün pisliklerini ortaya döküyoruz. Kaçıp saklandıkları inlerinden de sorumluları çıkaracak ve adalete teslim edeceğiz.
CHP HAŞHAŞ ALMAYA BAŞLAMIŞ: 'Hem Pensilvanya ile işbirliği yap hem de seçimde başarı elde etme.' Şimdi CHP seçmeni bunu sorguluyor. Kamuoyunda Balyoz davasıyla olarak bilinen davayla ilgili rapor hazırlamışlar. Yeni dostları, yeni yol arkadaşları olan Pensilvanya örgütüne en küçük bir eleştiri yok. Bütün sorumluluğu Hükümete, Adalet Bakanlığı'na, Genelkurmay Başkanımıza, Yargıtay'a yıkma peşindeler. Genelkurmay Başkanı'na ellerinde hiç bir delil olmadığı halde, sırf dedikodulardan yola çıkarak hakaret edecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar. Belli ki artık CHP de haşhaş almaya başlamış. Yeni yol arkadaşlarına, Pensilvanya'ya çok hızlı uyum sağladılar.
HAKİMİ DE SAVCISI DA DEĞİLİZ: Genelkurmay Başkanlığımız, bu iddiaların üzerine gidileceğini, dava açacaklarını ifade etti. Biz de bunun peşini bırakmayacağız. Bu iftiranın, bu ithamların yargı önünde hesabını elbette soracağız. Ama bir temel ilkeyi hatırlatmak isterim: Biz bu davanın hakimi, savcısı da değiliz. Bizden hukuka müdahale etmemizi bekliyorlarsa, daha çok beklerler.
1 HAZİRAN SEÇİMLERİ: 30 Mart'ta Pensilvanya'nın maşası, CHP'nin de payandası olan MHP, 1 Haziran'da yeni vazifesini iyice benimsemiş halde, kimliğini tamamen CHP'ye teslim etmiş oldu. CHP, sadece Yalova üzerinden kendisi için başarı tablosu çıkarmaya çalışırken 30 Mart'ta olduğu gibi bugün de genel manzarayı görmekten kaçınıyor.
ÇATI DİYE BİR ŞEY KALMADI: 1 Haziran seçimleri cumhurbaşkanlığı için gösterge, bir kamuoyu yoklaması olacaksa ortaya çıkan sonuç çatının bir kez daha çöktüğü, uçtuğudur. 1 Haziran'da, 13 birimde CHP ve MHP'nin toplam oyu yüzde 33, AK Parti'nin tek başına oyu yüzde 45.5. Çatı su sızdırmaya devam ediyor. Bu seçimde çatı bir kez daha çatladı. Aslında çatı diye bir şey kalmadı.
'UZUN ADAM' SÜRPRİZİ
Başbakan Tayyip Erdoğan'a Meclis Grup Toplantısı çıkışında "uzun adam" sürprizi yapıldı. Gaziantep'ten geldiği belirtilen Ramazan Karagiyik, Başbakan'a sarıldı. Erdoğan'ın bir süre sohbet ettiği Karagiyik'in, 2 metre 33 santim boyunda olduğu öğrenildi.
'30 YIL SUSAN ANALAR ARTIK SESİNİ ÇIKARIYOR'
ANNELERİN EYLEMİNE TAHAMMÜL EDEMEDİNİZ: Diyarbakır'da ağlayan annelerin büyükşehir belediyesinin önünde oturma eylemine tahammül edemediniz. Devamlı TOMA'lardan sıkılan sudan rahatsız oluyordunuz. Belediye araçlarıyla, köpükle yıkama bahanesiyle, onları oradan kovdunuz.
ÇOCUKLARINIZA NASIL BAKIYORSUNUZ?: Doğu'da, Güneydoğu'da yoksul halkın çocukları dağda insanlık dışı hayata, onursuzca bir ölüme mahkum edilirken, ey HDP vekilleri siz evde çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz?
ANNELER KAN TÜCCARLARINA BOYUN EĞMİYORLAR: 30 yıldır acısını gizli çeken, gözyaşını içine akıtan, elemini, kederini bastıran o anneler, o babalar artık itiraz etmeye başladılar. Anneler, babalar kan tüccarına dönüşen terör örgütü karşısında artık boyunlarını bükmüyorlar.
