Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak" sözleriyle ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda güven adımları atılmaya devam ediyor. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Amacımız dağdakilerin tamamını indirmek" derken, sivil toplum örgütleri, barolar ise "ne genel af ne pişmanlık çözüm güvenceli dönüşte" mesajı verdi. Hukukçular, eve dönüş için bazı öncü adımlara ihtiyaç olduğunu belirterek, öncelikle 'örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işlemek' maddesinin kaldırılmasını istedi.
SİYASETE DÖNÜŞ YOLU
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı çözüm çalıştayında yeni dönemin yol haritası çizildi. Sivil toplum örgütleri, barolar hükümetin çözüm iradesine destek verdi. Çalıştayda Atalay'a, eve dönüş için atılacak somut adımlar soruldu. Atalay, "Siyaset her şeyin çözüm yeridir. Şiddetle sorun çözülmez. Biz hak arama yerinin siyaset olması gerektiğini söylüyoruz. Şiddetle değil siyasetle sorunları çözelim. Temkinli olmalıyız" yanıtını verdi.
HÜKÜMET İRADESİNE VURGU
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, hükümetin ortaya koyduğu çerçevenin toplumun beklentilerine yanıt verdiğini belirterek, çalıştaydaki tespitlerini SABAH'a anlattı. Tahir Elçi, "Yeni yol haritası somut adımlara ve takvime bağlanacak. Siyasete dönüş çağrısı önemli bir adım, yasal ayağının da ortaya konması gerekiyor. Sosyal barış ya da toplumsal mutabakat yasası bir adım olabilir" dedi.
"PİŞMANLIK YASASI YETMEZ"
Eve dönüş için etkin pişmanlığın söz konusu olamayacağını anlatan Elçi, "Toplum hükümetten siyaset yolunu açacak öncü adımlar bekliyor. Örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işlemek gibi bir madde hiçbir ihtiyaca cevap vermiyor. Bu kaldırılmalı. AİHM kararı dikkate alınıp İmralı'nın koşulları iyileştirilirse çekilme süreci de tamamlanır. Bakanların Diyarbakır'a gelip, sorunun muhatapları ile görüşmesi anlamlı bir tavır. Bakanlar da sürece ilişkin kararlılığı ciddi bir şekilde ortaya koyuyor" değerlendirmesini yaptı.
İPİN UCU BIRAKILMASIN
Gündeme gelen talepler Başbakan Erdoğan'a da sunulacak raporda yer alacak. İşte taraflardan gelen talepler ve tespitler şöyle: "Bölgede umutlar arttı, ipin ucu bırakılmamalı. Süreci zora sokan dayatmalarda bulunulmamalı. Süreç yasal çerçeveye oturtulmalı. Güven bunalımına izin verilmemeli. Dağdan dönüş için pişmanlık yasası yetmez. Genel af toplumu rahatsız eder, farklı bir parantez açılmalı. Silahı bırakıp gelecekler için altyapı hazırlanmalı. Öfke ve ideolojik kalıplar bir kenara bırakılmalı."
'KÜRDİSTAN' SÖZÜ AĞLATTI
AK Parti eski Diyarbakır Miletvekili İhsan Arslan : "25 yıl önce Kürdistan dediğim için İslamcı arkadaşlarımca linç edilmeye çalışıldım, şimdi burada Kürdistan deniyor" dedi ve ağladı.
Gencay Gürsoy : "Batıda kuş uçurulmuyor, otoriter demokrasi deyimi kullanılır hale geldi, Batıdaki demokrasi daraltılırken Kürdistan'da özerkliğin tanınması mümkün değil, Başbakanın öfke diliyle sorun çözülmez."
'DAYATMA YAPILMAMALI'
DTK Daimi Meclis Üyesi Seydi Fırat : Barış yalnız çatışmasızlık değildir. Taraflar bir birine anlamsız ve süreci zora sokan dayatmalarda bulunmamalı. Karakol, kalekol inşaatları Kürt hareketi üzerinde baskı oluşturuyor ve karşı tepkinin ortaya çıkmasına yol açıyor. Lice halkının tepkilerini bu çerçevede ele almaktan fayda var. Yasal düzenlemeler hızlı bir şekilde yaşama geçirilmeli.
AK Parti Diyarbakır Miletvekili Galip Ensario ğlu : Çalıştayda dile getirilen talepler, öneriler önümüzü açacaktır.
