Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Danışma Meclisi toplantısında konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
TEŞEKKÜR BEKLEMİYORUZ: Son 12 yıl içinde her alanda çok büyük hizmetleri, eserleri ülkemize kazandırırken en büyük değişimi demokratikleşme alanında gerçekleştirdik. Örnek veriyorum, 2010 referandumu. Şu anda 230'u aşkın insan AYM'ye bireysel başvurudan hareketle hepsi dışarı çıktı. CHP, MHP şu, bu, filan, hepsi şu anda havalara girmişler. 2010 referandumunda evet oyları yüzde 58 ile sandıklardan çıkmasaydı, bugün bunlar çıkabilecek miydi? 2010 referandumuna hayır diyenler şu anda evet oylarını neticesini aldılar. AİHM'ye gitseydiler oradan böyle bir netice alabilirler miydi? Hayır. AİHM, lehlerinde bir karar verse bile, biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz, yine orada kalmaya devam ederler. Onlardan teşekkür de beklemiyoruz. Ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler, o yeter. Siyasi iktidarın 2010 referandumundaki halkıyla bütünleşerek aldığı yüzde 58'i niye görmüyorsun, önce onu gör. Eğer bu olmasıydı siz yine orada kalacaktınız.
SANDIĞI KABUL ETMEYEN SİSİ DEMOKRASİSİ: Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Bazı okur yazar olduğunu iddia edenler televizyonda yorum yapıyor. Demokraside her şey sandık değildir, diyorlar. Kusura bakma, demokraside her şey sandıktır. Sandığı kabul etmiyorsanız, sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur.
ÇOK SABRETTİK: Çok ağır, ciddi bir tehdit atlattık. Şimdi yeni Türkiye'nin adımları güçlenerek yoluna devam ediyor. Biz çok sabrettik, karşı tarafta anlaşılamadı. Anlayamadığı gibi orada hesap terse düştü. Bunlar 17 Aralık'ta değil de bunu daha sonra yapma yoluna gitseydi belki olay daha farklı olurdu. Ama hesapların üzerinde bir hesap, kaderin üstünde bir kader var.
VASIFLARI MİLLET BELİRLER: Genel Müdür ile Bahçeli Türkiye Cumhurbaşkanı'nda aranan vasıfları anlatıyorlar. Sizden daha güzel vasfa sahip olanlar olabilir mi? Bizde bu vasıflar yok, oturduk, konuştuk, bizim vasıflarımız üzerinde vasıflara sahip olan böyle bir kişiyi bulduk. Yaptıkları bu. Bu ülkede kimin Cumhurbaşkanı seçileceğinin vasıflarının en güzel millet belirler, millet.
'OFİSİ DİNLEYENLERİN SERBEST BIRAKILMALARINA İTİRAZIM VAR'
"Bir başbakanın ofisi dinlenecek, Başbakanlık Teftiş Kurulu bütün belgeleri toplayacak, yargıya aktaracak. Hale bak hepsi dışarıda. Buradan paralel veya paralel değil yargıya sesleniyorum. Yahu bütün belgeler ortadayken suç aletleri ortadayken, bunları yapanlar ortadayken, neymiş adli kontrolle serbest bırakıyor. İtirazım var. Siz bir Başbakanın dinlenmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız sizin evinizin yatak odanızı ortam dinlemesiyle dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba? Bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil. Ben itirazlarıma devam edeceğim.
'PARTİNİN BAŞINA GELECEK İSMİ TARTIŞMAK SAYGISIZLIK'
"Cumhurbaşkanlığı için adayımız kim olursa olsun kaygılanacağımız en son şey AK Parti'nin geleceğidir. AK Parti şahıslarla değil, ilkelerle, dava şuuru ve hareketiyle var olan ve var olacak bir partidir. Partinin başına Ahmet, Mehmet gelmiş, bunun tartışmasını yapmak davaya ve harekete karşı büyük saygısızlık. Şahıs dediğiniz nedir, hepimiz ölümle mukayyetiz. Bugün Tayyip Erdoğan var, bir an sonraya garantimiz var mı? O dava devam ettiği sürece siz o arkadaşınıza, o liderinize saygıyı gösterirsiniz. Eğer sahiplenmiyorsa orada başka tezgahlar var demektir. AK Parti tek adam partisi değildir."
MİLLİ İRADE PLATFORMU İLE BULUŞTU
Başbakan
Erdoğan, 97 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Milli İrade Platformu temsilcileriyle dün yemekte bir araya geldi. Toplantıda cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. AK Parti Konya Milletvekili Cem Zorlu, Erdoğan'ın, "25 Aralık darbesi başarılı olsaydı, başta ben olmak üzere şu salonda bulunan kardeşlerimin çoğu cezaevine konulacaktı" dediğini aktardı. Global Somali Diasporası heyetini de kabul eden Erdoğan, akşam da eşi Emine Erdoğan'ın yeğeni İrem Gülbaran ile Davut Gedikli'nin nikah töreninde şahitlik yaptı.
