Yeni Türkiye vizyonu
Başbakan Erdoğan, Köşk yolundaki yeni Türkiye manifestosunu açıkladı: Kaçınılmaz değişim başladı ve sürüyor. Bu değişim 77 milyonu etkileyecek. Hedef, demokrasiyi ve toplumsal refahı ilerletip öncü ülkeler arasına girmek
Başbakan Tayyip Erdoğan İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Vizyon Belgesi'ni açıkladı. İş, sanat ve siyaset dünyasından önemli isimlerin de aralarında bulunduğu 4 bin davetliye, "yeni Türkiye manifestosunu" açıklayan Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
YENİ TÜRKİYE YOLUNDA...
Cumhurbaşkanlığı süresince yol haritamız, başvuru kaynağımız olacak vizyon belgemiz Yeni Türkiye Yolunda isimi taşıyor. Bu başlığın altında şunu göreceksiniz: Demokratik yönetim, refah toplumu ve öncü ülke başlıkları bulunuyor. Yeni Türkiye vizyonuyla neyi kastediyoruz? 12 yılda ülkemizin 4 alanda dönüşmesine yollar açtık. Demokratikleşme, refah, şehirleşme, uluslararası ilişkiler.
DEMOKRATİK ÜLKE...
Ülkemiz bugün 12 yıl evveline göre çok daha demokratik bir ülke. Her türlü engele rağmen demokratikleşmeden taviz vermedik. Milli iradeyi tutsak alan vesayetçi anlayış ve yapıları tavsiye ettik. Hukukun üstünlüğü, vatandaşlık hakları, çoğulculuk, çözüm süreci demokrasimize sınıf atlatmıştır.
TAKİP EDİLEN ÜLKE...
Ülkemiz, insanımız, şimdi uluslararası alanda geçmişle kıyaslanamayacak kadar saygın konumda. Türkiye artık herkesin geleceğe güvenli baktığı bir ülkedir. Türkiye artık her sabah bir kriz veya darbe haberi alma korkusuyla yaşayanların değil, geleceğe güvenle bakan insanların ülkesidir. Artık Türkiye yardım alan değil, yardım veren, takip eden değil, takip edilen bir ülkedir.
HEDEF 2023...
Göreve geldiğimizde Türkiye'nin dünyaya yaptığı yardım 45 milyon dolardı, şimdi ise 3.5 milyar dolar. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023, milletimiz için büyük bir hedeftir. Siyasette, ekonomide, kültürde, bilimde, hayat kalitesinde milletimize layık çok daha ileri düzeylere ulaşacağız.
EN PARLAK DÖNEM OLACAK...
Amacımız 2023'te şu 4 temel hedefe ulaşmaktır. Demokrasiyi daha da geliştirmek, siyasi ve toplumsal normalleşmeyi daha ileri taşımak, toplumsal refahı daha çok yükseltmek, dünyada öncü ülkeler arasında olmak. AK Parti'nin 12 yıllık iktidarıyla başlayan yeni Türkiye'yi inşa süreci Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle en parlak dönemine ulaşacaktır. Biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yönetim anlayışımız millet merkezlidir. Yönetim anlayışımız eski ve yeni her türlü vesayete karşıdır. Bizim yönetim anlayışımız büyük düşünen, vizyoner bir anlayıştır
HERKESİ KUCAKLAYACAĞIZ...
Bizim davetimiz çoğulcu eşitlikçi ve katılımcı bir demokrasi davetidir, biz demokrasinin peşindeyiz. Biz taş üstüne taş koymuş herkesi kucaklıyoruz, kimseyi reddetmiyoruz. Bu ülkenin Müslüman olsun, farklı dinlere mensup olsun her vatandaşı, her etnik kimlikten, her düşünceden vatandaşı bizimdir. Onlar bizim güvencemiz altındadır. Türkiye'nin geleceğine sahip çıkan herkesle birlikteyiz.
YENİ ANAYASA ÖNCELİK...
Yeni Türkiye yolunda yeni bir Anayasa öncelikli gündem maddelerimiz arasındadır. Türkiye birçok Anayasa görmüştür. Bir tanesi hariç hepsi ya tek parti yönetiminin ya da darbelerin ürünü olmuştur. Milletimizin güven duyacağı, milletimizin demokrasi, refah, güç ve gelecek beklentilerini ve taleplerini karşılayacak bir anayasa olmazsa olmazdır. Milletimiz takdir eder de Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. cumhurbaşkanı olarak seçilirsek, bu vizyona dayalı yeni anayasanın hazırlanması için gereken öncülüğü yapmak öncelikli işlerimiz arasında yer alacak.
ÇÖZÜM SÜRECİ...
Allah nasip eder de Cumhurbaşkanı olursak çözüm sürecini daha güçlü sürdürmek için ilgili tüm kurumları yönlendirmeye ve toplum kesimlerini bu sürece sahip çıkmaları için gerekli mesajı vermeye devam edeceğim. Cumhurbaşkanı olarak da çözüm sürecinin en yakın takipçisi ve destekçisi olacağım.
YARGI YENİDEN YAPILANDIRILMALI...
Yargı teşkilatı milletin tüm farklılıklarını kapsayacağı, hukuka ve adalet idealine uygun yargılamayı sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı, devlet kurumlarının uyumlu çalışmasını sağlamak yanında, yargının demokrasi ile olan bağının güçlendirilmesinde de rol sahibidir. Milletimiz bize Cumhurbaşkanlığı vazifesini verdiği takdirde, bu rolü en etkin şekilde yerine getireceğiz. Vatandaşımızın hak ve hukukunun gözetildiği, ona güven veren bir adelet sistemini birlikte tesis edeceğiz.
PARALEL YAPIYA İZİN VERİLEMEZ...
Ülkemizde yaşayan her inançtan, her dinden, her düşünceden vatandaşımızın güvencesi demokratik bir toplum ve devlettir. Devleti, din devlet ilişkisi alanına tahakküm eden değil, bu alana güven veren bir araç olarak görüyoruz. Devlet, din ve inanç etrafında örgütlenen vatandaşlarının özgürlüğüne müdahale edemez. Bu özgürlükleri koruyan hukuk, aynı zamanda özgürlüklerin suistimal edilmesine de engel olur. Nasıl devlet din üzerinde tahakküm kuramazsa, dini topluluklar da devlet ve diğer dini gruplar üzerinde tahakküm kuramaz. Dini istismar eden örgütlerin devlet içinde yapılanmasına, paralel devlet kurmasına, devletin gücünü kendi çıkarları için kullanmasına elbette izin verilemez. Demokratik devlet bunun güvencesidir.
AB LİDERLERİNE ÇAĞRI...
AB katılım müzakarelerinde istenilen ivmenin yakalanması için kararlılığımız sürüyor. İtalya'nın dönem başkanlığı başladı, umutlarımız var. Temennim odur ki iki, üç faslı bu dönemde açma imkanı yakalarız. Türkiye reformlar sürecine devam edecek ve üzerine düşeni yapacaktır. AB liderlerinin değişen küresel ortam ve artan bölgesel riskler karşısında, Türkiye'ye ilişkin pasif tutumlarından bir an önce uzaklaşmalarını bekliyoruz.
ESKİ TÜRKİYE GEÇMİŞTE KALDI