İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve savcılıkça ifadelerine başvurulmasının ardından tutuklama talebiyle İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 49 kişiden biri olan Atayün'ün sorgusu, yaklaşık 8 saat sürdü.
Atayün'ün sorgu işleminin bitmesinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan avukatı Ömer Turanlı, sorgulamada birtakım tatsızlıklar yaşandığını ve mahkeme zabıtlarına bunu yansıtmaya çalıştıklarını söyledi.
Avukat Turanlı, "Fakat sorgu işleminde, emniyetteki sıkıntılar burada da yaşandı. Emniyette tamamlanamayan Yurt müdürün ifadesi burada da tamamlanamadı. Müdürümüze dosya ve deliller tamamen inceletilemedi. Savunma yaparken hakim müvekkilimi son bir saat ile sınırlandırdı" dedi.
Savunma haklarının kısıtlandığını ve Atayün'ün 3 avukatının temsil hakkının ellerinden alındığını öne süren Turanlı, mahkemenin olduğu koridorda 50 avukata karşılık İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden (TEM) 500 polis bulunduğunu savundu.
Turanlı, şüphelilerin adliyeye sevk edildikleri günden beri fiziki zorluklar yaşadıklarını ve insanın doğal hakkı olan banyo yapmalarına bile izin verilmediğini öne sürdü.
Müvekkillerine, TEM'deki arkadaşlarına ikram edip güzel bir hava oluşturmaları için bayram şekeri getirdiklerini, çikolata ikram edip bayramlaşmak istediklerinde engel olunduğunu iddia eden Turanlı, "Ülke olarak geldiğimiz konuma bakın. Bayramlaşmayı bile fazla gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bir sürü TEM görevlisinin burada ne işi var? Balyoz'da, Ergenekon'da olan taşkınlığın binde biri olmadı burada. Ama mazlumlar yine eziliyor. Vicdan sahibi insanlar bu meseleye sahip çıksın" diye konuştu.
Avukat Turanlı, bu akşam 3 kişinin daha ifadesinin alınacağını kaydetti.
ADLİYEDEKİ POLİS BARİKATLARI
49 şüpheliden 12'sinin avukatı Murat Akkoç da adliyedeki çalışma koşullarının tamamen ortadan kaldırıldığını, baro odasından mahkeme salonuna kadar 2 bariyer ve yaklaşık 200 polis konulduğunu öne sürerek, savunma haklarının kısıtlanmaması için hakim İslam Çiçek'ten bu bariyerlerin kaldırılmasını talep ettiklerini söyledi.
Hakim Çiçek'e, "barikatların kaldırılmaması durumunda toplu olarak sorgulamaya girmeyecekleri" yönünde bilgi verdiklerini de aktaran Akkoç, talepleri kabul edilmediği için duruşma salonunu terk ettiklerini anlattı.
Müvekkillerine barodan avukat alınmak istendiğini ve bunu kabul etmeyeceklerini de söyleyen Akkoç, hakim Çiçek'in kendilerine karşı ön yargılı bir tavrı olduğunu iddia etti.
Açıklamalarda bulunan diğer avukatlar da sorgulamaların yapıldığı adliye katında polislerin aldığı güvenlik önlemlerinin aşırı olduğunu ve savunma haklarının kısıtlandığını ileri sürdü.
Avukatlardan Kemal Şimşek, Yurt Atayün'ün sorgusuyla ilgili şunları söyledi:
"Yurt müdür, neyle suçlandığını, belgeleri soruyor yukarıda. Hürriyeti kısıtlayıcı karar verilecek belki de. Hakim neyle tutuklanmasına karar verecek belli değil. Delilleri sorması meşru bir istek. 'Emniyette gösterildi' deniyor. En önemlileri gösterilmemiş. İnsanları torba bir mantıkla, hepsini içine atarak, suçlamalar kapsamında herkesi eşit düzeyde bir suçlamayla bir soruşturma yönetilemez."
Avukatlardan Kamil Atabey de "Baskı üzerimizde devam ettiği sürece bağımsız şekilde sorgulamaya katılmamız mümkün değil" diyerek, müvekkillerinin sağlıklı bir şekilde sorgulanmasını talep ettiklerini söyledi.
Bu arada, avukatlar, bariyerlerin kaldırıldığının kendilerine telefonla haber verildiğini belirterek, tekrar adliyenin 6. katına çıktı.
Şüphelilerin sorgu işleminin devam ettiği belirtildi.
