Kuzu, AA muhabirine, Anayasa Mahkemesi'nin "Torba Yasa"nın bazı maddelerinin iptaline ilişkin kararlarını değerlendirdi.
İptal edilen ve "kolluk teşkilatı kadrolarına yapılan görevden alma işlemleri hakkındaki mahkeme kararlarının 2 yıl içinde yerine getirileceği, bu işlemlerle ilgili mahkeme kararlarının yerine getirilmemesinin ceza soruşturmasına konu edilemeyeceğini" düzenleyen hükme değinen Kuzu, mahkemenin konuya nasıl yaklaştığını bilmediğini ancak Türkiye'nin şu anda özellikle emniyetin içine tamamen sızmış "paralel" bir oluşum denilen yapıyla mücadele ettiğini vurguladı.
Yargıda da bir "paralel" yapıdan söz edildiğini ifade eden Kuzu, şöyle devam etti:
"İşte ortada HSKY'nin durumu. Burada bir mücadele hali var, rejimin kendini savunma mekanizması devrede şu anda. Bir yeni devlet iç içeliği, bir güç paylaşımı var. Bunlarla mücadele ederken zannediyorum hadisenin biraz da bu boyutunu düşünmek gerekiyor. Elbette yargı bunu gerekçesine yazamaz ama olayın bir de böyle bir boyutu var. Karar salt hukuk bakımından doğru yanlış bir şey diyebilirsin ama bu yapılanmayı gözardı ederek, zannediyorum ki doğru bir karar alınmış olmuyor. Her zaman hukuktaki o salt kuru hukuk bizi doğruya götürmüyor. Biraz konuya böyle bakmak lazım."
"İNSANLARIN ÖZEL HAYATI, KİŞİLİK HAKLARI NE OLACAK?"
Mahkemenin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın yayını durdurma konusundaki kararına ve gerekçesine hiçbir şekilde katılamadığını ifade eden Kuzu, Anayasa Mahkemesi'nin konuyu hep "iletişim özgürlüğü, fikir hürriyeti" bakımından ele aldığını söyledi.
"Peki insanların özel hayatı, kişilik hakları ne olacak?" diye soran Kuzu, şunları kaydetti:
"İnsan onuru, haysiyeti denilen bir şey var. İnsan haysiyeti ve onuru bir kişinin kendisinde var ya da yoktur. Gittiği zaman gelmez, hırpalandığı zaman düzeltmesi kolay olmaz. Mesela şu kanaldan benim ifade özgürlüğüm yasaklanır ama ben başka bir yerden bu açıklamamı yaparım. Belki daha dar bir alanda olur ama bu olabilir. Mahkeme burada konuya hep yanlış bakıyor. Benim de açılmış bir davam var. 6, 7 ay oldu hala bir cevap yok.
Eğer kumpas yapılmış, tezgah kurulmuş ve birtakım videoların her tarafta yayınlandığını düşünün. Gece gündüz dolaşıyor. Bunu durduramayacaksın. Mahkemeye gidecek de beyefendi karar çıkaracak. Kaç günde çıkacaksa o karar. Mahkemenin bu kararı yanlış, külliyen yanlış. Anayasa Mahkemesi ile bu konuda anlaşamıyoruz."
Anayasa Mahkemesi'nin bazı kararlarını siyasi olduğunu iddia eden Kuzu, "Bugünkü kararı yanlış, çok net yanlış. Bundan sonda Türkiye'de kişi hakları, onuru korunamaz. Aç Twitter'ı, bas küfürü. Yol geçen hanı, dümdüz gitsin herkes orada bundan sonra" dedi.
