Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti grup toplantısında milletvekillerine hitap etti.
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Devlet şans oyunlarından tamamen çekilecek.
Bizim için dini inançlar vatandaşlık hukuku açısından herhangi bir ayrım da imtiyaz da getirmez.
O 101 gün, sadece rehineler için değil bizim için de bir imtihan oldu.
Kurban Bayramı'nda bir takım provokatörler tam bir vandalizmle harekete geçti.
Kriz beklentileri ortadan kalkmışken, bir takım provokatörler eşkıyalık faaliyetine girişti.
Birileri bayramı bu millete zehir etmeye çalışıyor. Ahdimiz olsun bu millete bayramları yaşatmaya devam edeceğiz.
Taşeronlar, provokatörler devreye girdi, bayramı milletimize zehir etmeye çalıştı.
Kobani'ye bahane ettiler. Darbe yemiş vesayetçilerin hedefi 2015 seçimlerini ipotek altına alma girişimiydi.
Kamu binalarını hedef aldılar.
Kendilerine yakın olmadığını düşündükleri işyerlerini hedef aldılar. Çözüm süreciyle birlikte bu bölgedeki halkımız ekonomik olarak rahatlamaya başlamıştı.
AK Parti il ve ilçe teşkilatları hedef alındı.
CHP ve MHP oradan çekilebilir ama bilsinler ki, AK Parti'nin hiçbir ferdi şantajlardan korkmaz.
Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değildir. Hiçbir süreç işlenilen suçu örtmeye bahane olmaz.
Bu provokasyonları yapanların hepsini tek tek yargı önüne çıkaracağız.
Bütün kamu binaları, işyerleri yeniden yapılacak. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz.
Ülkede özgürlüğün ve güvenliğin teminatı AK Parti'dir.
Güvenlik güçlerinin olaylara seri bir şekilde müdahale etmesini sağlayacağız.
Kim bir mala zarar verirse bunun bedelini o ödeyecek. Bununla ilgili hukuki düzenleme yapacağız.
Bizim her il için rüyalarımız var. Hayali olmayan utansın.
Kobani'de, Haseke'de de aynı şeyi yaptılar. Kendilerine muhalif kimseyi barındırmadılar.
Türkiye'nin her karesinde hem Al Bayrak dalgalanacak hem de AK Parti'nin bayrağı dalgalanacak.
Diyarbakır biziz, biz Diyarbakırız. Hizmeti aşkla yaparız.
O Al Bayrak sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı değildir. O Al Bayrak, emperyalistlere karşı istiklal mücadelesi veren bayraktır.
O hilal istiklalin hilalidir, bu topraklarda ebediyete kadar dalgalanacaktır.
Terör ve vandalizm karşısında dimdik ayakta duran her bir AK Parti teşkilatının ferdini alınlarından öpüyorum.
Kapımızı çalana kimliğin ne demeyiz. Kapımızı ve gönlümüzü açar, her şeyimizi paylaşırız.
3,5 yıl boyunca sessiz kalanlar Kobani üzerinden Suriye'de zulüm olduğunu fark ettiler.
Suriye'ye her türlü insani yardımı yaptık.
Ey HDP, Kılıçdaroğlu... Araplar, Türkmenler katledilirken neredeydiniz?
Kobani'den 200 bin kişi geldi. Ey provokatörler, onlar size gelmedi. Emperyalizme karşı mücadelenin sembolü olan Al Bayrağın gölgesine sığınmaya geldi.
Mesele Kobani değil. Mesele Kobani üzerinden Türkiye'yi baskı altına almaktır.
Türkiye birileri istedi diye tek başına bir maceraya girmez.
Çözüm sürecini sabote etmeyin dedik. Tezkereye hayır demeyin dedik.
HDP, çözüm süreciyle Kobani'yle arasında bağlantı kurarak bize şantaj yapmak istedi. Çözüm sürecinin şantaj aracı olarak kullanılmasına müsaade etmeyiz.
Uluslararası baskıyla adım atmadığımızı cümle alem bilir. Biz kararları Ankara'da alır, adımları Ankara'da atarız.
Türkiye, IŞİD'e de Esad'a da karşıdır ve karşı olmaya devam edecektir. CHP, HDP bunu diyebilecek mi?
Zihniyet aynı. Esad, Arap Baas'ı, CHP, Türk Baas'ı, HDP, Kürt Baas'ı.
CHP ve Kılıçdaroğlu paralelci çeteler ellerine ne tutuşturuyorsa onu gösteriyor.
Suriye'deki zulüm bitmedikçe Suriye'de kalıcı barış sağlanamaz.
Tampon bölge değil mazlumların sığınacağı güvenli bölge talep ediyoruz.
Uçuşa yasak bölge talep ediyoruz.
Türkiye, topraklarına karşı bir tehdit olursa, kaynağına bakmadan anında cezalandırırız.
Türkiye Cumhuriyeti, gerektiğinde şefkati gerektiğinde kudreti gösterecek iradeye sahiptir.
Yargı bağımsızlığına saygımız her zaman bakidir.
Türkiye, 21. Yüzyılın yükselen gücüdür.
Birileri tuzak kuran birileri vizyon kurar. Biz vizyon kuranlardan olacağız.
