Karaman'ın Ermenek ilçesinde meydana gelen maden faciasında her geçen gün umutlar tükenirken, mahsur işçilerin hikayeleri de yürek burkuyor. Madende mahsur kalan işçilerden İsa Gözbaşı'nın (23) hem öz hem de üvey babası endişe içinde oğullarından gelecek bir haber bekliyor.
150 METRE DAHA AŞAĞI İNİNCE
Henüz 7 aylıkken öz babası tarafından çocukları olmayan teyzesine evlatlık verilen ve teyzesi Nazmiye ile eniştesi Ali Gözbaşı'nın soyadını alan İsa'nın her 2 ailesi de şimdi yan yana gözyaşı döküyor. Üvey baba Ali Gözbaşı İsa'nın hikâyesini, "Çocuğumuz olmuyordu. Çocuk yuvasına gittik oradan bir evlat alalım diye ama prosedürlere takıldık. Bizim bu durumumuzu gören eşimin kardeşinin o dönemde 3 çocuğu vardı. Daha sonra İsa da dünyaya gelince 7 aylıkken onu bize verdiler. Ben İsa'yı nüfusuma geçirdim. O benim üvey değil öz oğlum gibi" diye anlattı. Öz baba Hasan Hüseyin Tuncer ise şunları anlattı: "İsa ikimizin de oğluydu. Efendiliği ile bütün köyün sevdiği bir çocuktu. Bayramın 1'inci günü onların yanındaysa ikinci günü bizim yanımızdaydı. Bunlar aynı köyden 6 arkadaştı ve anlaşmazlıklar nedeniyle madene gitmiyorlardı. O akşam çavuşu telefon açtı 'Yarın iş başı yapacağız' diye. Çok yalvardım, 'Her şeyimiz var, benim bahçem tarlam var, gitme' diye, ama oğlum kendi ayakları üstünde durmak istiyordu. Yemek saatinde arkadaşlarına 'Ben köylülerimin yanında yiyeceğim' deyip yaklaşık 150 metre daha aşağı inmiş. Eğer aşağı inmese orada mahsur kalmayacaktı. İlk birlikte olduğu arkadaşlarının hepsi kurtuldu."