Ermenek'teki esnafın veresiye defterleri açıldı, madencilerin dramı bir kez daha gözler önüne serildi. SABAH, borçlu hayatın ağırlığı altında ezilen madenci ailelerinin dertlerini de dinledi. Madende mahsur kalan işçilerden 35 yaşındaki Hüsnü Çolak'ın eşi Hürü Çolak (31), eşinin 3 aydır maaş alamadığını belirterek, eşini madene uğurladığı gün içini yakan anısını da şöyle anlatıyor: "Olayın yaşandığı gün madene giderken yanına 4 zeytin, bir parça ekmek ve 1 çürük domates koyabildim. Benden peynir de istedi, 'Azıcık peynir varsa onu da koysan' dedi. Ama yokluğun gözü kör olsun olmadığından koyamadım. 3 aydır maaş alamıyordu evde peynir değil hiçbir şey yoktu. O peyniri ona yediremedim. Ciğerim yanıyor."
'TÜPÜ DOLDURAMADIK'
Maaş alamadıkları için evdeki tüpü de dolduramadıklarını anlatan gözü yaşlı kadın, "Tüpü dolduramadık, o yüzden yemekleri toprak ocağın ateşinde pişiriyordum. Tencerelerin karalığı da ondan... Daha ne diyeyim. Bayram geçti çocuklarımıza bayramlık bile alamadık. Eşim o duruma da çok üzülmüştü" dedi. 2 çocuk annesi olan genç kadın sözlerine şöyle devam etti: "Eşim yaşadığı hiçbir sıkıntıyı dile getirmez hep şükrederdi. 2 evladım ile onun yolunu gözlüyoruz. Normal zamanlarda bile eve 1 dakika geç kalsa içime ateş düşerdi. Telefonum yoktu, 1 telefonu ortaklaşa kullanırdık. Telefon ocaktayken onun yanında olurdu. Hemen komşulardan rica eder eşimi onların telefonu ile arardım. 'Geliyorum' dediğinde dünyalar benim olurdu."
EVİ DE YARIM KALDI
Eşinin yaptırdıkları ev inşaatının yarım kaldığını gözyaşları içinde anlatan Hürü Çolak, "Biraz rahat edelim diye evi yaptırmaya karar verdik. Eşim ailesinden ve yakınlarımızdan 15 bin lira para aldı borç olarak, 20 bin lira daha eksiğimiz vardı. Evin sadece kaba inşaatını yaptırabildik gerisi için para ararken başımıza böyle bir olay geldi. Keşke o geri gelse de ev de bark da hepsi yarım kalsa. Razıyım'' dedi.
BİR MADENCİNİN ANLATTIKLARI
Ermenek ilçesinde yaşayan 24 yıllık madenci Abidin Hardoğlu da yaşadıkları zorlukları anlattı. Bir yıl önce kızını evlendirdiğini söyleyen Hardoğlu, "Kızım eziklik yaşamasın diye bankadan 20 bin lira çekerek onun çeyizini düzdüm. Bakkal, kasap, manava ise 5 bin lira borcum olmuş. Son zamanlarda elimize doğru düzgün para da geçmiyor. Madende geçirdiğim 24 yılımın sonucu maalesef bu. Hele can korkusunu hiç hesaba katmıyorum. Allah'tan hükümet kredileri 3 aylığına erteledi, yoksa eve ekmek te götüremezdik'' dedi.