8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü ile ilgili açılan davanın karar duruşması yapıldı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tek sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ersöz'ün avukatı ve Özal ailesinin avukatı katıldı. Özal ailesinin avukatı soruşturmanın genişletilmesini talep etti. Mahkeme, Ersöz'ün atılı suçu işlediğine dair yeterli belgenin olamaması ve suç sabit olmadığından beraatine karar verdi.
'SÜREÇ HATALAR ZİNCİRİYLE DOLU'
Avukatların taleplerinin ardından cumhuriyet savcısı, esas hakkında mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında Turgut Özal'ın kesin ölümünün tespit edilememiş olmasının, bir hastalık sonucu mu vefat ettiği yoksa menfur bir suikast sonucu mu öldürüldüğünün, hastalanmasına müteakip vefatına kadar yapılan idari ve adli hatalar zincirlemesi sonucu gerçeğin ortaya çıkmasının engellendiği ve kaybolduğunu belirtti.
'BİZİ AFFETMESİNİ DİLİYORUZ'
Mütalaada ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Ülkemize büyük hizmetler vermiş Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hastalık nedeni ile değil de menfur bir suikast sonucu öldürülüp öldürülmediği konusundaki belirsizlik nedeniyle zamanında yapılmayan klasik otopsi ve ölüm esnasında maktulden alınmayan verileri almayarak delillerin kaybolmasına neden olan sorumluların ihmalleri yüzünden kirli eller ortaya çıkarılamamıştır. Yargı adına bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmamıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mekânı cennet ve ruhu şad olsun."
'MAKSAT TSK'YI YIPRATMAK'
Duruşmanın
ardından Ersöz (ortada tekerlekli sandalyede) ve avukatı adliye bahçesinde açıklama yaptı. Ersöz, davada tek dayanağın gizli tanık beyanları olduğunu ifade ederek, davaları "sanal" olarak niteledi. Dosyalarda kesin ve somut deliller olmadığını kaydetti. Ersöz, "Maksat, bizler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ni itibarsızlaştırmaktır" dedi.