Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İSEDAK 30'uncu Toplantısı'na ilk kez başkanlık etti. Tarihinin en talihsiz günlerini yaşayan İslam coğrafyasına birlik çağrısında bulunan Erdoğan "Kimin ne şahsi meselesi, ne mezhebî meselesi varsa, hatta ulusal çıkarı varsa bunu bir kenara bırakmalı, bölgenin barışı, istikrarı, refahı için çaba harcamalıdır" dedi. Erdoğan özetle şunları söyledi:
HESAP GÜNÜ İZAH EDEMEYİZ... Ekonomik anlamda iyi olan İslam ülkeleri siyasi ve insani manada tarihin en büyük krizlerini de eş zamanlı yaşıyor. Bazı üye ülkelerimiz kişi başı milli gelirde dünyada üst sıralarda yer alırken birçok üye ülkemiz de alt sıralarda. Hepimiz hesap gününe inanıyoruz. Kendimize, nefsimize, vicdanımıza izah edebilsek bile böyle bir gelir uçurumunu hesap gününde o yüce mahkemede izah edebilmenin asla yolu yoktur.
SESİMİZ ÇIKIYOR MU? Hemen her gün farklı ülkelerde birkaç Kerbela'ya şahit oluyoruz. En emin yerler olması gereken mescitlerimiz, türbelerimiz, ne yazık ki yine Müslüman olduğunu iddia edenlerce alçakça, barbarca, vahşice katliam mekanlarına dönüştürülüyor. Mescid-i Aksa gözlerimizin önünde barbarların postallarıyla çiğneniyor. Sesimiz çıkıyor mu, konuşabiliyor muyuz? Hayır. Bizler inanın gerek içimizdeki sorunları gerek dışarıdan gelen saldırıları durduracak hem coğrafyamızda hem yeryüzünde barışı kalıcı şekilde tesis edecek güce sahibiz. Eğer istenirse; Irak'ta akan kanı durdurmak mümkün olabilir, Suriye'de çocukların ölmesinin önüne geçilebilir. Eğer birlikte hareket edilirse, Filistin'in yalnızlığı ayıbına derhal son verilebilir.
PETROLÜ, ALTINI, ELMASI SEVİYORLAR... Bizim sorunlarımızı dışarıdan birileri gelip çözmeyecek, sadece ve sadece biz çözebiliriz. Dışarıdan gelenler İslam coğrafyasını, petrolünü, altınlarını elmaslarını seviyorlar, ucuz işgücünü, çatışmalarını, kavgalarını, anlaşmazlıklarını seviyorlar. İnanın bizi sevmiyorlar. Kim kazanıyor, kim kaybediyor? Ölümlerden, çatışmalardan kazanan kim? Aramızda var olan sorunlardan kazanç sağlayan kim? Eğer bu soruların cevaplarını verebilirsek, o cevapların gereğini yerine getirmek için bir küçük adım dahi atabilirsek, işte o zaman çözümün fitili tutuşturulmuş demektir.
İÇİMİZDEKİ YABANCILAŞMIŞ KOMPLEKSLİLER... İki hafta önce Amerika kıtasına Kolomb'dan önce Müslümanlar'ın ulaştığını söyledim. Bilimsel gerçeklere dayalı bu tezi sadece tekrar ettiğim için Batı medyasınca aynı zamanda maalesef içimizdeki yabancılaşmış kompleksliler tarafından hedef yapıldım. Müslümanlar'a ayrım yapmaksızın terörist yaftası yapıştıranlar, İslamofobi konusundaki uyarılarımızı dikkate almıyorlar.
NE ZAMAN ADIM ATACAĞIZ?
Şu
ana kadar BM, bütün bu yaşananlara karşı acaba bir çözüm üretti mi? Şu anda Irak'ta, Suriye'de, Ortadoğu'da yaşananlara baktığınız zaman hiçbir an oradan bir olumlu ses çıkmıyor. Çıkmaz, bunu boşuna beklemeyelim. BM'nin gerçek manada bir reforma ihtiyacı vardır. 197 üye ülkenin 57'si İİT üyesi. Bir şey yapabildik mi, yaptık mı? Hayır. Ne zaman, ne gibi adım atacağız?
BİLİME KATKI
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), 57 ülke ve 5 gözlemci ülkeyle BM'den sonra, dünyada üye sayısı en çok olan örgüt. BM, çocuklarımızın akan kanına seyirci kalırken İİT de seyirci kalamaz. Dünya bilimine yeniden, dünya barışına, dünya siyasetine daha büyük katkılar sunabiliriz.
'HERKES İSTEDİĞİ YERE GİDER'
CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyaretini olağan karşıladığını söyledi. Edirne'de soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bugün yapılması planlanan ziyareti için "Olağanüstü bir durum yok arkadaşlar. Herkes istediği yere gider" değerlendirmesinde bulundu. AA
'BAĞIRLARINA BASACAKLAR'
MHP lideri Devlet Bahçeli dün Kayseri'de "Bozkurtlara her yer Tunceli" pankartlarıyla karşılandı. Bahçeli "Bir şeyle karşılaşacağımıza inanmıyorum. Tunceli MHP'yi bağrına basacaktır" dedi.
