Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB'nin 14 Aralık operasyonuna ilişkin 'Çok şaşırdık' açıklamalarının ardından, AB ile ilişkilerde yaşananları değerlendirdi. Çavuşoğlu, "Başsavcının açıklamasına göre, bu insanlar gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, silahlı bir suç örgütü oluşturmaktan dolayı soruşturuluyorlar. Bunun sonucunu beklemeliyiz. Bu hukuki süreci görünce, gazeteciler de içinde olunca, doğrudan ağır eleştiriler, müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditler veriliyor. Bunlar samimi yaklaşımlar değil" dedi. Çavuşoğlu, Norveç Dışişleri Bakanı Borge Brende ile ikili ve heyetler arası görüşmesinin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. AB ile 14 Aralık konusunda henüz bir temas olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
BU KADAR AĞIR ELEŞTİRİYİ KABUL ETMEYİZ: Herkes gazetecilerin şu anda tutuklanmasından dolayı üzüntüsünü dile getirebilir. Yargı sürecinin şeffaf olmasını dileyebilir. Bu konuda çağrıda bulunabilir. Ama bir yargı süreci başladıktan sonra Türkiye'deki yürütmeye, hükümete bu kadar ağır eleştiriyi biz kabul edemeyiz. AB'den gelen açıklamaya bakınca, bir hukuki süreç başlatıldı. Bu hukuki süreci görünce gazeteciler de içinde olunca doğrudan ağır eleştiriler, müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditler veriliyor. Bunlar samimi yaklaşımlar değil. Biz AB'ye üye olmak istiyoruz. Müzakerelerin hızlandırılmasını istiyoruz. Son iki yılda basın ve ifade özgürlüğü konusunda çok önemli reformlar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. 2015-2019 Eylem Planı'nı hazırladık. Daha fazla fasıl açılsın istiyoruz. Yargı ve temel haklar faslını açmak istiyoruz. Açılış kriterlerini de yerine getirdik.
BİZ DE ARZU ETMEYİZ: Yürüyen bir yargı süreci var. Gözaltına alınan insanlar arasında gazeteciler de var. Gazetecilerin içeride olmasını, tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz. Fakat burada açıklamalara baktığınız zaman bana yazılan mektubu da basına sızdırmışlar, 'Bu gazetecilerin derhal serbest bırakılması' diye AGİT temsilcisinden geliyor. Şimdi hem güçler ayrılığından hem yargının bağımsızlığından bahsedeceksiniz, hem de yürütmeye 'derhal bunları bırakacaksın' talimatı göndereceksiniz; biz buna karşıyız. Gazeteciler kesinlikle suç işlemez, o yüzden kesinlikle gözaltına bile alınmamalıdır yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Neticede gazeteciler de suç işliyor, çok sevdiğimiz bir sanatçı da suç işliyor. Herkesin hayranlıkla izlediği bir sporcu da suç işleyebiliyor. Gazeteciler suç işliyorsa, o da dokunulmaz olmamalıdır. Soruşturma sürecinde 7-8 kişi serbest bırakıldı ve başsavcının açıklamasına göre, bu insanlar gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, silahlı bir suç örgütü oluşturmaktan dolayı soruşturuluyorlar. Biz bunun sonucunu beklemeliyiz.
KABUL ETMİYORUZ: Derhal serbest bırak talimatını da kabul etmiyoruz. İngiltere'de de gazeteciler hapse girdi, gazete kapandı. Neden? İllegal dinlemelerden. Olabiliyor maalesef. Ama biz arzu ediyoruz ki hiçbir gazeteci içeride olmasın. Şu anda bu süreçte gözaltına alınan insanların hiçbiri suçludur diyemeyiz. Ta ki iddialar ispatlanana kadar.
KURTULMUŞ: SÜREÇ HUKUKİ
Başbakan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş, paralel yapı operasyonuna ilişkin siyasi bir değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını söyledi. Kurtulmuş "Bu bir hukuki süreçtir ve hükümetin önerisiyle başlatılmış değildir. Bir müştekinin şikayeti üzerine başlatılmıştır. Kişinin adı, mağduriyeti bellidir. Bu iddia çerçevesinde yürütülmekte olan bir soruşturmadır" dedi.
