Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Paralel Yapı'yı "dönemin Haşhaşi örgütü" olarak nitelendirip "Bizim için 'Dönemin Başbakanı' diyen, 'Dönemin Haşhaşi Örgütü'nü kısa süre zarfında hiçkimse hatırlamayacak, hatırlayan da hayırla yad etmeyecek" dedi. Erdoğan İstanbul'da dün DEİK Genel Kurulu'na katıldı. Türkiye'nin 12 yılda çok önemli badirelerden geçtiğini belirten Erdoğan, darbe senaryolarını, kendine ve arkadaşlarına gelen tehditleri, suikast girişimlerini, parlamentoda yüzde 65'e sahipken yaşanan kapatılma tehlikesini hatırlattı. Sokakların hareketlendirildiğini, içerden ve dışardan siyasete yönelik, milli birliğe, ekonomiye yönelik çok sayıda operasyon yapılmak istendiğini belirtti. Erdoğan özetle şunları söyledi:
DÖNEMİN HAŞHAŞİ ÖRGÜTÜ: Herhangi birinde boynumuzu eğseydik, diz çökseydik, tuzağa düşseydik inanın bugünlere ulaşamazdık, bugün burada 2023 vizyonundan bahsedemezdik. Darbenin sonucu konusunda kendilerinden o kader eminlerdi ki darbe sonrasında kullanmak üzere iddianameyi hazırlamışlar ve o iddianameye "Dönemin Başbakanı" ifadesini koymuşlardı. "Dönemin Başbakanı" diyenler, şimdi "Dönemin Haşhaşi Örgütü" oldular. Merhum Menderes'e, devran aynı, "Sabık Başbakan" diyenleri hiç kimse hatırlamıyor. Aynı. Hatırlayanlar da hayırla yad etmiyor. Bizim için "Dönemin Başbakanı" diyen, "Dönemin Haşhaşi Örgütü"nü de inşallah kısa süre zarfında hiçkimse hatırlamayacak, hatırlayan da hayırla yad etmeyecek.
KAPIKULU DEĞİLİZ: Türkiye AB önünde kapıkulu değildir. Türkiye, bırakın boynunu eğmeyi asla ve asla azarlanacak, istikamet çizilecek bir ülke hiç değildir. Biz itibarımızdan, büyümemizden hiçbir şey kaybetmeyiz. Onlar eski Türkiye'yi getirmek için mücadele edecekler , biz yeni Türkiye için çabalayacağız. Hasan Sabbahlar hiçbir zaman bitmez. Bunlar hep olacaktır. Onların bir planı varsa Allah'ın da bir planı var. Sokak çağrısı yaparak kaos oluşturmaya çalışanların hesabı inşallah tutmayacak. Gençleri sokağa çağıran sorumsuz siyasetçiler, Pensilvanya ile ittifakın diyetini ödeme gayretindeler. 2023'te çözüm sürecini inşallah nihayete erdirecek ve geleceğe yürüyeceğiz.
YENİ MAŞALARLA YİNE GELİRLER: Unutmayacağız; Eğer bir maşa kullanılamaz hale gelirse, bu üst akıl gider kendisine başka bir maşa bulur. Bir senaryo çökerse, giderler başka bir senaryo yazarlar çünkü 12 yıldır bunu yapıyorlar. 12 yıldır renk değişse de görüntü, maske, kılıf değişse de oyun değişmiyor, senaryo değişmiyor. 12 yıldır birbirlerine demediklerini bırakmayanlar bugün kucaklaşıyorlar. Çünkü üst akıl böyle istiyor. Düne kadar düşman olanlar bugün birlikte hareket ediyorlar. Çünkü patron öyle istiyor. Üst akla patrona da itaatsizlik edemezler. Çünkü aldıkları sözlerin diyetini ödemek zorundalar. Bunların tabuları o. Şimdi tabular yıkılıyor. Hamdolsun bizim ödenecek bir diyetimiz yok. Biz yetkiyi emaneti birilerinden almadık. Milletten aldık. Hesabı da sadece millete veririz.
14 ARALIK: Yargı bir süreç başlattı. Her şey yasalara uygun şekilde cereyan ediyor. Yargının ve emniyetin geçmişte yaptığı hatalar tekerrür etmiyor. Kimse süreç tamamlanmadan linç edilmiyor. Medya yoluyla algı operasyonları yapılmıyor. Kim ne derse desin şu anda dikkatli bir süreç ilerliyor. Bu süreç başladığı andan itibaren malum çevreler 'Basın susturuluyor' diye kampanya başlattılar ve dünyaya servisini sağladılar. Çok enteresan Avrupa Birliği (AB) tatil gününde bununla ilgili açıklama yapıyor. Ne kadar da hassaslar. Ne kadar da bu ülkede olan bitenleri seviyor sayıyor hemen açıklama yapıyorlar. 50 yıldır kapılarında bizi bekletenler acaba bu hassasiyeti nereden elde ettiler? Uluslararası basın her zaman yaptığı gibi Türkiye aleyhine bu kampanyaya sımsıkı sarıldı. Bu AB'nin en büyük ülkesinin liderine "PKK terör örgütünü ülkenizde barındırıyorsunuz" diye rapor sunduğumda baştaki hanımefendiden aldığım cevap şu... Şu anda haklarında 4 bin dava var. Netice bir hiç. Verilen cevap: "Burası hukuk devleti biz neticeyi bekliyoruz. Türkiye de hukuk devleti. Dolayısıyla bu hukuk devletinin kararını bekleyeceksin"
GAZETECİ SUÇ İŞLEMEZ Mİ?: Umut bağladığınız maşaların maskesi düşüyor olabilir. Türkiye'deki yargının kararlarına saygı duyacaksınız. Hukukun üstünlüğüne saygı göstereceksiniz. Neymiş, gözaltına alınanlar gazeteciymiş. Gazeteci suç işlemez mi?
'TÜRKİYE İTİBARINI SAHTE RAPORLARLA KAZANMADI'
Paralel
Yapı'ya yönelik 14 Aralık'ta gerçekleştirilen operasyonda bazı gazetecilerin ve televiyon çalışanlarının gözaltına alınmasıyla ilgili olarak yapılan "Türkiye'nin itibarını zedelediği" yorumlarına ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle karşılık verdi: "Türkiye'nin uluslararası itibarı şöyle oluyor böyle oluyor. Hiçbir şey olmaz. Türkiye uluslararası itibarını manşetlerle, sahte raporlarla elde etmiş bir ülke değildir. Türkiye güçlü ekonomisi ile zaten itibarlıdır, mazlumların sesi olarak zaten itibarlıdır, Türkiye barışa sahip çıkan dış politikası ile zaten itibarlıdır. Türkiye itibarını önce vicdanından, tarihinden, ecdadından ve bayrağından alan bir ülkedir. Biz sahte raporlarla siyasi ideolojik nitelikli raporlarla, yanlı notlarla kendisine istikamet belirlenecek ülke değiliz."
'KUZEY SURİYE'DE EYALET Mİ KURULUYOR?'
Cumhurbaşkanı
Erdoğan konuşmasında Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri de değerlendirdi: "Kobani Kobani dediler. Uçaklarla mühimmat indirdiler. Bunlar terör örgütlerine gitti. Kobani'de zaten sivil halk yok. 200 bin insanı biz zaten ülkemize aldık. Orada 3 bin savaşçı var. Onlar orada savaşıyor. Peki Halep'le niye ilgilenmiyorsunuz? Kobani'nin birileri için stratejik önemi var. Kuzey Suriye'de yeni bir yapılanma mı yeni bir eyalet mi oluşturuluyor? Çünkü Esad'ın böyle bir derdi yok. Üç kantonu birleştirmek suretiyle yeni bir yapılanmanın içine girebilirler. Bu ülkem için bir tehdittir. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bütün gerçekleri görerek adım atıyoruz."
AYETEL KURSİ İŞLEMELİ TABLO
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) Başkanı Ömer Cihat Vardan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a içine Ayetel Kursi'nin işlendiği bir tablo hediye etti.
