Resmi temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'da bulunan AB Bakanı Volkan Bozkır, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği tarafından organize edilen gecede Türk öğrencilerle bir araya geldi. Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'ın açılış konuşmasını yaptığı gecede öğrencilere hitap eden Bakan Bozkır, "Sizler Türkiye'nin geleceğisiniz. Türkiye sizinle ne kadar gurur duysa azdır. Bütün rakamlara baktığınızda ekonomik olarak üçe katlamış bir Türkiye var. İnşallah 100. yılına eriştiğinde Türkiye bu rakamları tekrar ikiye katlamaya sahibiz. Yani gerçekten bu rakamları telaffuz ettiğimizde 5-10 sene önce dudaklarda gülümsemeler söz konusu olabilirdi. Ancak bugün 2023 yılında Türkiye 2 trilyon dolarlık bir ülke olacak dediğimizde, 500 milyar dolar ihracatı olacak dediğimizde, kişi başına gelir 25 bin dolar olacak dediğimizde artık kimsenin dudağında gülümseme kalmadı. Buna mukabil Türkiye'nin bunu gerçekleştireceğine olan inanç da çok daha gerçekten fazlalaştı. Türkiye bugün sayılı aktörlerden biri haline geldi. Dünyanın 17. büyük ekonomisi. Örneğin, Türk Hava Yolları'na baktığımızda, 20 uçağı olan bir THY bugün 280 uçağa sahip, 108 ülkeye uçuyor, 270 destinasyona uçuyor. Gerçekten Türk bayrağının bu kadar önemli destinasyonlara uçması hepimizin iftihar vesilesi. Türkiye'deki gerçekten otoyollara, yollara, bütün yapılan imar hareketlerine baktığınızda yine Türkiye için önemli bir gelişme olduğunu görüyoruz. Ama bütün bu noktalara gelinmesinde aslında vaktiyle ülkemiz için handikap veyahut da bir korku vesilesi olarak görülen genç nüfusun çok büyük bir rolü var" dedi.
Türkiye'nin genç nüfusunun bir avantaj olduğuna değinen Bozkır, "Türkiye'nin bugün nüfusunun yüze 40'ı 25 yaşının altında. Ama son derece iyi yetişmiş, çalışmayı seven ve geleceğe güvenle bakan bir genç nüfusumuz var. Dünyada birçok ülkede birçok ülkede aslında yaşlanan nüfuslar varken, çalışmaya daha az eğilimli olan nüfus artarken Türkiye'nin bu genç nüfusuyla, bu iyi yetişmiş nüfusu ile çok mesafe katedebiliyor. Avrupa'da örneğin haftada 35 saat çalışıyorlar. Bu 35 saatin her saatini çok iyi değerlendirdiğini söylemek mümkün değil. Ama Türkiye'de ortalama çalışma 51 saat. Öyle firmalarımız var ki bazen neredeyse günde 30 saat çalışacaklar, haftada 8 gün olsa çalışacaklar. Herhangi bir şehrimizde Pazar günü 5'te, 6'da daha gün ağardığında baktığınızda kamyonlar boşaltıyor, dolduruyor. Bütün bunlar aslında son derece büyük bir dinamizmin göstergesi. Bu dinamizmi de aslında sizler gibi geleceğe güvenle bakan, kendini yetiştirip ülkeye yarar sağlamak için çaba sarf eden gençlere borçluyuz. O açıdan ben özellikle büyükelçimize teşekkür ediyorum. Burada bir araya gelmek bu Türk toprağının havasında birbirimizle dertleşmek, buluşmak, gelecekle ilgili projelerimizi paylaşmayı ben önemli addediyorum" ifadelerini kullandı.
"AB TÜRKİYE'NİN STRATEJİK BİR HEDEFİ"
Bakan Bozkır, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda da açıklamalarda bulunarak, "Gerçekten AB Türkiye'nin stratejik bir hedefi ve hem demokratik hukuka saygılı, temel hak ve özgürlüklerini geliştirmiş ve 2023 etnik kökenine bakmaksızın, dini inançlarına bakmaksızın, yaşam biçimine bakmaksızın herkesin kendini Türkiye'nin birinci sınıf vatandaşı hissedeceği bir Türkiye'ye doğru gideceksek bunda AB sürecimizin çok önemli bir süreci var. Bugüne kadar 2 bin reform yasası anayasamızdan, Medeni Kanun, Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu, Toplantı, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Dernekler Kanunu sayılamayacak kadar çok kanunumuz aslında AB sürecinin önemli katkıları ile değişti. Bundan sonra da eğer Türk halkı daha iyi bir hava soluyacaksa, gıda güvenliği bakımından önemli adımlar atacaksa, daha iyi bir çevre sahibi olacaksa, eğitim konusu olsun, sosyal, çalışma koşulları olsun yani hep o misali veriyorum, AB'ye üye olan bir ülkede damperi kalkmış bir kamyon 60 kilometre süratle gidip bir köprüye çarpmıyor. Çok basit bir belki AB nedir dediğimizde ama bütün bu yaşam şartlarımızdaki standartların yükselmesi ve geleceğe çok daha iyi şartlarda gitmemiz bakımından bu sürecin devamını büyük bir çaba ile sürdürüyoruz. Tabi Türkiye'ye AB'nin ihtiyacı her zamankinden daha fazla. AB'ye Türkiye'nin ihtiyacı da giderek artıyor. Bu çok kısa bir zamanda dengi dengine gelecektir ve Türkiye AB üyesi olacaktır. AB'nin Türkiye'yi üye yapmama lüksü yoktur. Anca tabiatı ile biraz daha fazla konuşmamız, AB'nin detaylara değil ormana bakmasını sağlamamız lazım. Bunun için de hep beraber gayret sarf ediyoruz. İnşallah sizinle beraber bu amacımıza ulaşacağız" dedi.
