Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, uluslararası koalisyonun IŞİD'e karşı yürüttüğü operasyonlarda İncirlik Üssü'nün kullanılmasının belki kapsamlı bir sürecin bir parçası olabileceğini ancak şu aşamada böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Sözcü Tanju Bilgiç, Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Irak'ın Musul kentinde DEAŞ'e karşı yapılacağı belirtilen operasyona Türkiye'nin katkısıyla ilgili bir soru üzerine Bilgiç, Türkiye'nin IŞİD'i hem Türkiye hem de bölge istikrarı için tehdit olarak gördüğünü ve uluslararası koalisyonun bir parçası olarak DEAŞ'e karşı mücadele ettiğini dile getirdi.
Irak'ın DEAŞ ile mücadelesini Türkiye'nin desteklediğini belirten Bilgiç, bu kapsamda Türkiye'nin bin 511 peşmergeyi eğittiğini ve bölgeye 15 tır dolusu askeri malzeme gönderdiğini hatırlattı. Bilgiç, son dönemde Irak'ı ziyaret eden Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın Iraklı yetkilerle yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin DEAŞ ile mücadelede istihbarat ve lojistik destek sağlayacağını dile getirdiğine değindi.
Bölgede özellikle Tikrit'te Irak ordusu ve milis güçleri tarafından DEAŞ'a karşı saldırı başlatıldığını ve yoğun çatışmaların devam ettiğini ifade eden Bilgiç, DEAŞ ile mücadele ederken bölge halkını ve bölgedeki unsurları dışlayıcı yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Bilgiç, sadece askeri yaklaşımla başarı sağlamanın zor olduğunu, siyasi bir çözüme de ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, "Türkiye, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak gelişmelere bağlı olarak uluslararası koalisyona yapacağı yardımı değerlendirecektir" diye konuştu.
Sözcü Bilgiç, Adana'daki İncirlik Üssü'nün kullanılması konusuyla ilgili de "İncirlik'in kullanılması belki kapsamlı bir sürecin bir parçası olabilir ama şu aşamada İncirlik'in kullanılması gibi bir durum söz konusu değil" ifadesini kullandı.
Yabancı savaşçıların Irak ve Suriye'ye geçişinin engellenmesiyle ilgili bir soru üzerine Bilgiç, Türkiye'nin Irak ve Suriye ile uzun bir sınırı olduğunu ve bu sınırın kontrol edilmesinin kolay olmadığına işaret etti. Bilgiç, Türkiye'nin yeteri kadar mücadele etmediği yönündeki iddiaları "mesnetsiz" olarak niteledi.
Yabancı savaşçıların geçişinin engellenmesiyle ilgili istihbarat paylaşımının önemine dikkati çeken Bilgiç, şunları söyledi.
"Yavaş da olsa istihbarat paylaşımı konusunda bazı adımların atıldığını görüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 12 bin civarında kişiyi kapsayan bir yasaklı kişi listesi oluşturuldu. Bu ilgili ülkelerden aldığımız isimlerin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Yaklaşık bin 100 civarında yabancı savaşçıyı yakalayıp sınır dışı ettik. Bunlar aldığımız istihbaratın kullanılmasıyla gerçekleşen önemli adımlar" diye konuştu.
Bu konuda Türkiye'nin alacağı tedbirlerin tek başına yeterli olmayacağının da altını çizen Bilgiç, Suriye'ye geçmek için yola çıkanların daha ülkelerinden çıkmadan önce engellenmesinin hayati önemde olduğunu söyledi. Bilgiç, istihbarat paylaşımı kadar istihbaratın zamanında paylaşılmasının da önemine vurgu yaptı.
Sözcü Bilgiç, DEAŞ'e katılmak için Türkiye'ye geldikleri iddia edilen ve kendilerinden haber alınamayan 16 Endonezya vatandaşıyla ilgili bir soru üzerine ise konuyla ilgili bilgi sahibi olmadığını belirtti.
Eğit-donat programının ne zaman başlayacağıyla ilgili de teknik çalışmaların devam ettiğini dile getiren Bilgiç, çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz programa başlanacağını kaydetti.
