Davutoğlu: Demirtaş bu ne cehalet?

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

- Neden kitap kutsaldır ve neden insanı yüceltir? Bunun üzerinde tefekkür etmek gerekir. Dedem Korkut Kitabı tanıtımında konuşmuştuk neredeyse her hafta kitap üzerine konuşma oluyor demek ki kitaptan kopamadığımız için bir şekilde karşımıza çıkıyor. İnsan eline en çok yakışan kitaptır. İnsan gözüne nur veren kitaptır. Kitapla bütünleşirsiniz yeter ki kitapla bütünleşebilsin. Her kitap bir kitabı anlamak ve okumak içindir. Kainat kitabı tabiri aslında bizim dünyaya bir kitap gibi baktığımızı hatırlatır. Yunus Emre sarı çiçekle konuşur çünkü sarı çiçek kainat kitabının bir parçasıdır. Bu varoluşumuzun bir anlamıdır. Kitap bize saf bilgiyi değil aynı zamanda bilinci verir. Bilgi ilahi bir nimettir. İlim mutlak alim olanın biz göreceli alim olanlar lütfettiği şeydir. Siyasetin doğası olarak bilgisi ile gurura kapılandır daha tehlikelisi yoktur. Hep hamdım hamım inşallah bir gün olurumu gösterendir bilgi. Kitap ahlak ve edep timsalidir.

DEMİRTAŞ'A 'OSMANLI KUKLAYDI' YANITI

- Kitap eleştiriyi öğretir son üç gün içinde sadece bir başbakan olarak değil iki siyasi partinin genel başkanın yaptığı tavrı görünce şöyle dedim bunların evinde kitap eksik. Birisi Osmanlı Devleti'ni kukla yaptı eleştirebilirsiniz yöneticileri ama bir devleti tamda emperyalistlerin kadim medeniyeti yok etmek için yürüdüğü Çanakkale'deki insanlara siz aslında kuklaydınız demek ne büyük cehalettir. Bütün bir yedi düvelin emperyalist emelleri Çanakkale'ye gömülmüştür. Muhammed İkbali okuyabilseydi dönüp şehitlerin önünde eğilirdi. Okumayanlar çok kolay slogan üretir ve slogan peşinde yürürler. 500 yıllık bir devleti kukla haline götürüler.

HAKARETİ OLAN AYNAYA BAKARAK KENDİSİNE SÖYLESİN

- Kılıçdaroğlu hatim nedir bilir mi bilmem ama 253 bin hatim indirildi. Hadi eleştirmek ihtiyacı hissettin eleştirinin bir edebi ve üslubu olur. Kitap bize seviyeli eleştiriyi öğretir. Kiritik düşünme kitabın öğrettiği bir şeydir. Siyaset hayatına ilmi üslubun egemen olması birbirimize yapacağımız eleştirilerin belli bir seviyede olması ve halkımızın yüzünü kızartacak fiil eylem ve davranışlardan kaçınmamız. Eleştirisi olan söylesin ama hakareti olan aynaya bakarak kendisine söylesin.

Kitabın medeniyetini anlamayanlar medeniyetin kitaba verdiği değeri anlayamazlar. Şu seçim dönemine girerken birbirimizi eleştirelim ama hakaret etmeyelim.

Anamuhalefetin genel başkanı Diyanet İşler'i Başkanına 'Nankör' diyor. Dünyanın neresinde bir siyasi parti başkanı diyanet işleri başkanına hakaret eder? Bunu söyleyenden daha nankör birisi olabilir mi? Kendisi hutbeyle, duayı karıştıran bir cehalet örneği sergiliyor. 18 Mart sabahı 253 bin hatmin duası yapıldı. Diyanet İşleri Başkanı tüm şehitlerimize dua ederken Mustafa Kemal'e de dua etti. Gerçi bu genel başkan hatim ne onu biliyor mu?

Din ve devlet işleri ayrıdır ama devlet adamları da dine saygı gösterecekler. Dine ve din adamlarına saygı göstermesini öğrenecekler.