Baraj zora girdi silaha sarıldılar

Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 20 Nisan'da toplanıyor. Beştepe'deki toplantıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. kez Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmiş olacak. Toplantının ana gündemi ise Ağrı saldırısı ile başlayan terör örgütünün provokasyon eylemleri olacak. Güvenlik bürokrasisi, istihbarat birimleri ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelecek bilgiler ışığında, seçim sürecinde izlenecek güvenlik politikaları belirlenecek. Terör örgütünün provokasyon girişimi ve alınacak önlemlere ilişkin başlıklar Cumhurbaşkanlığı'ndaki Bakanlar Kurulu toplantısında ardından ay sonunda MGK'da da ele alınacak. Böylece, sandık güvenliği ve seçim süreci nedeniyle Çözüm Süreci'ne gölge düşürme girişimlerine karşı mücadele devlet politikası olarak bir kez daha vurgulanacak.

BARAJ ENDİŞESİ
Devletin zirvesi, saldırıların hedefinin çözüm ve seçim sürecini sabote etmek olarak değerlendirirken, sebebini de net olarak ortaya koydu. "PKK, HDP'nin barajı geçemeyeceğini görünce silah zoru ile oyları garantiye almaya çalışıyor hem de tabanına 'güç' mesajı veriyor" değerlendirmesinde bulunuldu. Terör örgütü PKK'nın, her seçim sürecinde olduğu gibi oyları garantiye almak için silahı baskı unsuru olarak kullanmaya devam edeceği kaydedildi. Çıkacak çatışmaları da zaten süreci bitirmek için bahane arayan Kandil yönetiminin, gücünü artırması ve bölgeyi karıştırmak için kullanabileceği kaydedildi.

BİLİNÇLİ, PLANLI
Devletin zirvesi; Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında, Ağrı saldırısını ve terör örgütünün seçim sürecinde yapacaklarını masaya yatırmaya hazırlanırken, saldırının da tüm detayları ortaya çıkarıldı. Buna göre, terör örgütü, askerlere bilinçli olarak pusu kurdu. Askerin her şenlikte olduğu gibi bu şenlikte de tedbir alacağını biliyordu. Askeri tahrik edecek plan yapıldı. Ağır silahlar ve roket atarlar ile örgüt propagandası yapıldı. Askere ateş açıldı. Asker karşılık verince, "Süreci asker bozuyor" propagandası devreye sokuldu.

"TAVİZ YOK"
Bakanlar Kurulu ve MGK'da sürece ilişkin net mesaj verilmesi bekleniyor. Edinilen bilgilere göre 6-8 Ekim olayları sonrası kamu düzeni ayarı yapılan güvenlik politikalarının "tavzisiz" uygulanmaya devam edileceği vurgulanacak. Seçim ve çözüm sürecini sabote etmeye yönelik tüm girişimlere anında karşılık verileceğinin bir kez daha altı çizilecek. 6-8 Ekim olaylarından sonra çıkarılan İç Güvenlik Paketi'nin sonuna kadar kullanılacağı belirtilecek.

NÖBET KULÜBESİNE SALDIRI
Muş'un Bulanık ilçesindeki, Erentepe Jandarma Karakol Komutanlığı'nın nöbet kulübesine bir araçtan ateş açıldı. Kulübenin kurşun geçirmez camla kaplı olması nedeniyle herhangi bir can kaybı olmadı. Saldırıyla ilgili açıklama Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesi üzerinden yapıldı. Açıklamada söz konusu aracın kısa sürede Bulanık istikametinde gözden kaybolduğu, nöbet kulübesinin kurşun geçirmez camla kaplı olmasından dolayı personelde herhangi bir zayiat meydana gelmediği bildirildi. Diğer taraftan bölücü terör örgütü mensubu bir terörist, Şırnak'ta, Kumçatı Jandarma Karakol Komutanlığı'na, silahsız ve teçhizatsız teslim olduğu bildirildi.

'BAŞKA OLAYLAR DA OLABİLİR'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, seçim çalışmaları için gittiği memleketi Ordu'da açıklamalarda bulundu. 6-7 Ekim olayları ve Ağrı'daki saldırıya vurgu yapan Kurtulmuş, "(Çözüm süreci) Provokasyonlar oluyor, 6-7 Ekim olaylarını gördünüz, Ağrı'da olaylar oluyor, belki seçim sürecinde başka olaylar da olacak ama ne olursa olsun bu memlekette 77 milyon artık silahların susmasını, annelerin ağlamamasını istiyor, onun için bunu kararlılıkla yürüteceğiz" diye konuştu. AK Parti'den 1. sıra milletvekili adayı olduğu memleketi Ordu'da STK temsilcileriyle bir araya gelen Kurtulmuş, "Engel olmak isteyenler olacak ama sonuçta bu siyasi irade inşallah en kısa sürede bu büyük sorunu da halledecek ve Türkiye kalkınmasını ileriye gitmesine ve refahına harcayacaktır" dedi.

SEÇİM İÇİN 3 AŞAMALI ÖNLEM
Ağrı'da 4 askerin yaralandığı, 6 PKK'lı teröristin de etkisiz hale getirildiği çatışmanın ardından bölgedeki güvenliği artırmaya yönelik 3 önemli konuda "tavizsiz uygulama" yapılması kararlaştırıldı. Artık silahlı propaganda istihbaratları anında değerlendirilecek. Vatandaşın iradesine ipotek koyulmasına müsaade edilmeyecek. Silah ve mühimmat depolanan yerlere ilişkin ihbarlar üzerine bu bölgeler temizlenecek. Sınırdan girişçıkışlar kontrol altında tutulacak. Bu kapsamda vatandaştan gelecek ihbarlar da "önemli" kabul edilerek değerlendirilecek ve anında harekete geçilecek.

HDP'DE ENDİŞE HÂKİM
HDP, Ağrı'da yaşanan olayların ardından silahlarıyla bölgeye inen PKK'nın kendisine oy kaybettireceği endişesine düştü. HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da, Ağrı'da yaşanan çatışmadan sonra PKK'ya bu süreçte geri çekilme çağrısı yaptı. Ağrı'da PKK ile askerler arasında yaşanan çatışma ile ilgili konuşan Tan, PKK'ya çağrıda bulunarak "PKK'ya şunu söylüyoruz. Çok açık ve net olarak söylemek durumundayız, bu kavga gürültü ortamından mümkün olduğu kadar olabildiğince geri çekilmek ve bu olaylara mahal vermeyecek bir siyaset izlemesi gerekiyor" dedi.

SALDIRI SÜRECİ HEDEF ALDI
Güneydoğu'daki sivil toplum kuruluşları dört askerin yaralandığı Ağrı Diyadin'deki terör saldırısının çözüm sürecini sabote etmeye yönelik bir eylem olduğu görüşünde hemfikir. Sürecin zarar görmesinden endişe eden bölgedeki STK'ların temsilcileri, yeniden girilebilecek kaotik ortama en başında bölge halkının karşı duracağını belirterek şu mesajları verdi.

SABOTAJ HAMLESİ
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Ağrı Şube Başkanı Kerem Anığı: Bizlerin sağduyulu hareket etmesi gerekiyor. İnsanların umutla besledikleri çözüm süreci fidanını kimsenin kurutmaya hakkı yok.
Memur-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş: Çözüm sürecinin bitmesi için her türlü girişimde bulunuyorlar.
Nuh Eğitim-Der Başkanı Nurettin Tatar: Ağrı'da gerçekleştirilen saldırı barış sürecini sabote edecek, belki de bitirecek bir hamledir.

'HALK MÜSAADE ETMEZ'
MÜSİAD Batman Şube Başkanı Suad Özdemir: Barış, kardeşlik ile çözüm süreci sayesinde bölgeye gelen yatırımlara vurulmuş bir darbedir.
Çözüm Der Genel Başkanı Ercan Ezgin: Saldırı, 1993 yılında 33 sivil askerin şehit edilip, kanlı bir dönemin başlangıcı olan ancak tutmayan Bingöl olayının bir provasıdır.
Memur-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer: Türkiye'nin, kaotik bir ortama sürüklemesine ülke insanı müsaade etmeyecektir.