Kimse acıları yarıştırmasın
Ermeni iddialarına destek veren ülkelerden hiçbirinin bu konuda Türkiye kadar temiz sicili olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaşanan acıların yarıştırılmasına rıza göstermeyiz" dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzattığı barış eli havada kalan Türkiye'nin, sağduyulu Ermenistan yöneticileri ile ortak bir geleceği inşa etmek için görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Türkiye'nin mesnetsiz iddialara karşı askeri arşivlerini de açmaya hazır olduğunu vurgulayan Erdoğan, acıların yarıştırılmaması çağrısında bulundu. Çanakkale'de bu yıl 73 ülkeden temsilcinin katılımıyla Çanakkale'de gerçekleştirilecek anma törenleri öncesinde dünya liderleri İstanbul'daki Barış Zirvesi'nde buluştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirvede yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
TARİHÇİLERE BIRAKIYORUM: Çanakkale Savaşı'nın detaylarını, farklı ihtimallerinin tartışmalarını tarihçilere bırakıyorum. Burada üzerinde durmamız gereken husus, ülkelerimizi yeniden bu tür yıkımlara sürüklemekten nasıl kurtarabileceğimiz olmalıdır.
BUNLAR İNSAN DEĞİL Mİ?: Suriye'de ölen 300 bini aşkın insanın sorumluluğunu hiçbir ülke, hiçbir toplum daha fazla kaldıramaz. Ama Akdeniz'de, Ege'de biliyorsunuz botlarla kaçanlar, o denizlerde boğuluyor. Ne diyorlar? 'Varsın boğulsun, varsın ölsün'. Bunlar insan değil mi? Nerede kaldı insan hakları evrensel beyannamesi? Niçin bunları kurtarmak için gayret etmiyoruz?
DÜNYA 5'TEN BÜYÜK: Bizim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin işleyişine ve yapısına getirdiğimiz eleştirilerin gerisinde, işte bu tespitler var. Onun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum.
İDDİALAR MESNETSİZ: 1915 olayları konusundaki Ermeni iddialarının, öne sürülen rakamlar başta olmak üzere hepsi de dayanaksızdır, mesnetsizdir.
KATLİAM YAPTILAR: Bu dönemde Anadolu'daki askerliğe elverişli insan kaynağımızın tamamı cephelerdeydi. Bir bakıma savunmasız kalan Anadolu'da harekete geçen Ermeni çeteler, sivil halka yönelik katliamlara giriştiler.
ASKERİ ARŞİVLERİ AÇARIZ:
ERMENİLER İÇİN DE ÜZÜNTÜLÜYÜZ: Biz yaşanan hiçbir acıyı yok saymadığımız gibi acıların yarıştırılmasına da rıza göstermeyiz. Balkanlar'dan, Kafkasya'dan ve çevremizdeki tüm bölgelerden Anadolu'ya göçler sırasında ölen 4 milyonu aşkın Müslüman için ne kadar üzüntü yaşamışsak, hayatlarını kaybeden Ermeniler için de o derece üzüntülüyüz.
ELİMİZ HAVADA KALDI: Uzattığımız samimi barış eli havada kaldı. Bugün Ermeni iddialarına destek veren ülkelerden hiçbiri, bu konuda Türkiye kadar temiz sicile sahip değildir.
SORUN DİYASPORA: Ermeni toplumuyla bizim sorunumuz yok. Sorun bunu siyasi rant meselesi haline getiren Ermeni diasporasıyladır. Sağduyu sahibi Ermenistan yöneticileri ile ortak bir geleceği inşa etmek için görüşmeye daima hazırız. Acımız ortaktır. Aramızdaki meseleleri başkaları ile değil Ermeni toplumu ile görüşürüz. Ortak bir yerde buluşacağımıza inanıyorum.
"BARIŞ İÇİN TAM VAKTİDİR"
Zirveyi planlarken, dünyaya tek mesaj vermek istedik. 100 önce acılı savaşlar yaşamış olabiliriz ama 100 yıl sonra barışı inşa etmek için işte tam vaktidir. Gün bugündür.
Bir daha o savaşın yaşanmaması için gelin bugün burada hep birlikte bir barış ahitleşmesinde bulunalım. Nefret dilini terk edelim. Tarih üzerinden milletleri yargılamayalım. Acılardan yeni çatışma kültürünü oluşturmayalım.
Nefret dili üretmeyelim. Birileri o dönemde yaşanan acılar üzerinden, hele hele üçüncü taraflar, yeni bir düşmanlık tohumu ekmeye kalkışıyorlar. Bizim mesajımız açık. İstanbul artık Avustralyalıların da Yeni Zelandalıların da şehridir. Hepiniz hoşgeldiniz, safalar getirdiniz.
"TÜRKİYE İLE SIKI DOSTUZ"
Zirve kapsamında düzenlenen Yüksek Düzeyli Oturumu'nda konuşan Yeni Zelanda Başbakanı John Key, Çanakkale Kara Savaşları'nda, her iki taraftan askerlerin yiğitlik örnekleri olduğunu belirterek, "Ve bu savaş kazanından, 3 ülke (Türkiye, Yeni Zelanda ve Avustralya) arasında kalıcı bir bağ ortaya çıktı" dedi. Avustralya Başbakanı Tony Abbott da "Yeni kuşaklara örnek olarak şunu söyleyebilirim: Avustralya ve Türkiye'ye bakın, iki eski düşman, nasıl da dost oldular. Tarihte nadir görülen bir şekilde çok sıkı bir dost olmayı başardılar" diye konuştu.
OSMANLI KENDİNİ KORUMAYA ÇALIŞTI
'BENZER DÖNEMDEYİZ'
Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Clark, I. Dünya Savaşı'nın nedenlerinin son derece karmaşık olduğunu belirterek, "Çünkü savaş öncesinde dünya çok kutupluydu. Bugün de 1914'ten önceki gibi bir döneme giriyoruz. Yaşlı, yıpranmış büyük güçler ve ortaya yeni çıkan güçler bu dönemde belirleyici olacak" dedi. Oxford Üniversitesi öğretim üyesi MacMillan ise "1900'lerin başında Osmanlı İmparatorluğu, topraklarını tüm işgalci uluslara karşı korumaya çalışıyordu" ifadelerine yer verdi.
YEMEKTE BULUŞTULAR