Kılıç, Tekkeköy Belediyesince bir restoranda mahalle ve köy muhtarlarıyla bir araya geldi. Kılıç, muhalefetin ortaya koyacağı projeleri olmadığı için AK Parti'yi eleştirmeyi tercih ettiğini ifade etti.
AK Parti'nin 13 yıldır gece gündüz demeden çalışarak ülkeye sayısız hizmet kazandırdığını belirten Kılıç, "Sadece duble yollarla ilgili çalışmaları hatırlayın. Eskiden nasıl gidiyordunuz şimdi nasıl gidiyorsunuz? Bunu şunun için söylüyorum. Diyolar ki 'e onlar sizin işiniz yapmak durumundaydınız.' İyi de güzel kardeşlerim, doğru bunlar hükumetin, bunlar devleti yönetenlerin görevidir. Yapmakla yükümlüdür. Hiç itirazım yok. Ama siz niye yapmadınız 70 küsür senedir? Ben de bunu soruyorum. O zaman bizim 13 yılda yaptıklarımızı da bir görün" diye konuştu.
Marifetin iltifata tabi olduğunu, muhalefetin yapılan hizmetleri görmediğini savunan Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu diyor ki, '13 yıldır iktidardasınız kimse de sizi engellemeye kalkmadı.' Herhalde Türkiye siyaset tarihini ya da son 3 yılı unuttular. Kapatma davası kime açıldı, 367 engeli kime getirildi? Anayasa değişikliği konusunda engelleri ben mi koydum, AK Parti mi koydu? Hep bunlar muhalefet tarafından engellenen şeylerdi. Engellemeseydiniz, gelseydiniz beraber yapsaydık. Biz beraber yapalım diyoruz. Ama şimdi '13 yıldır size kimse bir engel çıkarmadı' derseniz, e - muhtırayı da biz kendi kendimize vermedik. Gezi olaylarını biz çıkarmadık heralde. Yani söylediklerinde samimiyet... O zaman Meclis'te niye zamanın 367 konusunda dikildiniz, hani engel yoktu. Neden? Samimi değiller. Hatırlayın, Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçimi noktasındaki o süreçte kim engelleme yaptı? Şimdi meydanlardan 'önünüze kimse engel koymadı' diyor. Herhalde hakikaten hafızayı beşer şaştı. Ben hatırlatıyorum. Şöyle bir baksın son 13 yıla. Kim hangi engelleri çıkarmış, Meclis'te hangi sorunlar giderilmiş. Meclis'te nasıl engellemeler çıkartmışlar. Sadece son 4 yıla bakalım. Bizim şu andaki 24. dönem milletvekilleri olarak Meclis'te karşılaştıklarımıza bakalım. Kürsüyü biz mi işgal ettik? Kanunların çıkmaması için engellemek için gelişimi engellemek için biz mi kendi kendimize engeller koymaya çalıştık? Hayır. Ama diyorum ya samimi olmak, dertli olmak bu önemli."
Bakan Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 4 yıllığına iktidar olmak için halktan destek istediğini anımsattı.
Kılıç, "Hatırlar mısınız, genç zamanlarında ehliyet ilk alındığında ne derlerdi? 'Baba, anne şu arabanın anahtarını verin de bir tur atayım geleyim.' Dört yıllığına tur atmaya mı benziyor bu iş yani. Böyle bir şey mi var? Dört yıl duracak, kasayı boşaltacak sonra 'istemezseniz seçmezsiniz.' E verdiğin zarar? Arabanın benzini bitti, gittin IMF'yi getirdin. Araba gitti bir yere sürttü. Direksiyon, rot balans kaydı, ondan sonra, 'ben 4 senede yapacağımızı yaptım.' Kusura bakmayın. Bu millet bu işin altını da görür, gerçeğini de görür. Bunların sadece söylem olduğunu da görür" diye konuştu.
Geçmişte çok enteresan seçim vaatlerinde bulunanların şimdi yerinde yellerin estiğini bildiren Kılıç, "Biz şunu söylüyoruz. Biz Türkiye'deki ekonomik güçten, varlıklarımızdan, tüm milletimizin, tüm vatandaşlarımızın eşit bir şekilde faydalanması için gece, gündüz çaba sarf ediyoruz. Ama şunu da görmek lazım. Bir takım dengeler vardır. Ekonomide de dengeler vardır, devlet yönetiminde de dengeler vardır. Dolayısıyla biz bu dengeleri gözeterek, dikkatli olarak 2023, 2053, 2071 hedeflerine doğru yürüyoruz. Öyle 2 sene, 3 sene, 4 sene, bu değil" ifadesini kullandı.
Bakan Kılıç, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ancak, bundan hiç bahsedilmediğine dikkati çekti.
"Türkiye'nin önündeki kendini kısıtlayan anayasa engelini aştığımız zaman, sistem engellerini kaldırdığımız zaman Türkiye'yi tutana aşk olsun" diyen Kılıç, şunları kaydetti:
"Doğal olarak gelişiminiz yürüdüğü zaman zaten bundan faydalanacaksınız. Ama işte bunları bu şekilde ortaya koymuyor. Siyasetin görevi ülkenin geleceğinin önünü açmaktır. Evet devlet olarak, yönetim olarak bizim görevimiz günlük olan çalışmalarımızı planlı programlı yerine getirmek. Bunu da yapıyoruz. Ama vizyonla, gelecekle ilgili siyasetin görevi, siyaset kurumunun görevi hedef koymaktır, vizyon koymaktır ve o hedefleri gerçekleştirmektir. Sadece bugün ortaya konulan tek veya iki konuyla ilgilenmek değildir. Onun için dünyada şu an sesiniz dinleniyor. Onun için 'dikleşmeden dik duruyoruz' diyoruz."