Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Anadolu Ajansı'nın (AA)Editör Masası'na konuk oldu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Yılmaz, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki Paralel Yapı'dan, Balyoz ve Ergenekon davalarında beraat eden subaylara kadar önemli açıklamalar yaptı. Yılmaz'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
MÜDAHALE İLE KARŞILAŞACAKLAR: Seçim güvenliğine ilişkin her türlü tedbirler alınmıştır. Bundan sonra gerek paralel devlet yapılanması, gerekse PKK bağlantılı örgütlerin, gerekse diğer hukuka aykırı örgütlerin seçim sürecini engellemek için yapacakları her müdahale ve çalışma güvenlik güçlerimizin müdahalesiyle karşılaşacaktır. Gücümüzü hukuktan, kanundan alıyoruz.
BİNİN ÜZERİNDE İHBAR GELDİ: Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde yer aldığı şekliyle ulusal tehdit olarak değerlendirilen bir yapının milli ordunun içinde yer alması doğru ve uygun değildir. Bu, ordumuzun milli ordu vasfını zedeler. Silahlı kuvvetlerimizde bu ana kadar binin üzerinde kişiyle ilgili olarak da ihbar gelmiştir. Bu ihbarlarla ilgili hem idari hem de Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturmalar başlatılmıştır. Neticelendiğinde elbette gereği yapılacaktır.
73 SUBAY TERFİ ETTİRİLECEK: Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanan 73 subayımız göreve döndü. Bunlardan 46'sı albay rütbesindedir ve Yüksek Askeri Şura'da terfi derecelendirilmesine gidecektir. Dolayısıyla, o terfide Yüksek Askeri Şûra üyeleri kendilerine, diğer aynı yaşta tertiplerine bakarak da en iyi liyakat ve ehliyeti dikkate alarak bir değerlendirme yapacaktır.
İSTİHBARAT GÖRÜNTÜSÜ VERİYOR: (Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinleme) Bunlar dışarı sızdırırlar mı, şüpheniz olmasın. O sızdırılma olayında şu verilmek istendi: "Bakın bunlar bir araya geldiler, Türkiye'yi savaşa sokacaklar, Suriye bataklığına..." Süleyman Şah Türbesi'ni de bahane ederek... Bu yapılacak şey mi? Ülkemizin, MİT Müsteşarı, Genelkurmay İkinci Başkanı, Dışişleri Bakanı'nın bu toplantısı dışarı sızdırıldı mı, sızdırıldı. Bundan sonra da böyle bir şey yapabilirler mi, yapabilirler. Böyle baktığınızda adeta bir karşı istihbarat örgütü görüntüsü veriyor. İncelemeler devam ediyor, somut bilgiler, belgeler elde edildikçe inşallah gereği yapılır. (Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'nda bağlanması) Bir çalışma yapılmamaktadır.
GÜRSEL TEKİN YANLIŞ ANLAMIŞ
Bakan
Yılmaz CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'in "Asker Suriye'ye girecek" iddiasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi: "Bir algı ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Doğru değildir. Muhtemelen, Sayın Başbakan Süleyman Şah Türbesi'ni ziyaret edecek, arkadaşlar, oradaki silahlı kuvvetler mensuplarına 'hazırlıklı olun' demişlerdir. Oraya Başbakan, bakanlar geliyor. Muhtemelen bu bilgi ona gitmiştir, o da "Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'ye girecek" şeklinde yansıtmıştır. Şah Fırat Operasyonu hakkında "Milli Savunma Bakanı gelsin de 06.00'da bilgi versin' diye bir talep iletildiğinde muhalefet 'Biz bilgi istemiyoruz' dedi. Operasyonda Türkiye hiçbir değerini tehlikeye atmamıştır. Mehmetçiğin can güvenliğini ön planda tutarak, bu ortamda geçici olarak Suriye Eşmesine taşınmıştır. O bayrak inmeden Suriye Eşmesi'ndeki bayrak dalgalanmıştır."
TÜRKİYE OLMASA KOBANİ DÜŞERDİ
Bakan
Yılmaz, DAEŞ'in Kobani kuşatmasıyla ilgili olarak ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Gerek Özgür Suriye Ordusu, gerek Peşmerge, her ikisini de öneren Türkiye olmuştur. Türkiye olmasaydı hiç şüpheniz olmazsın Kobani düşerdi" dedi. "Türkiye bu coğrafyada Kürt'e yardım ediyor mu, Arap'a yardım ediyor mu, ediyor. Yezidilere, Hıristiyanlara yardım ediyor mu, ediyor. Bu coğrafyada Kürt'e, Arap'a, Yezidiye yardım edecek de kendini Türk olarak sayan bir gruba, Bayırbucak Türkmenlerine yardım etmeyecek. Bazıları bu yardımın sürecine sekte vurmak istemişlerdir. Adana'daki tırlara yapılan baskın da Bayırbucak Türkmenlerine verilen yardımın engellenmesine yönelik artı bir girişimdir."
