Başbakan Ahmet Davutoğlu, yoğun seçim programına dün Karabük, Sakarya ve Kocaeli mitingleriyle devam etti. İzmir'de de sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle biraraya geldi. Mitinglerde partililere seslenen Davutoğlu, muhalefeti paralel yapıyla işbirliği yapmakla suçladı. DHKP-C'ye teşekkür eden HDP'ye seslenen Davutoğlu, "Biz bu vatanı bu teröristlere bırakır mıyız?" dedi. Davutoğlu'nun mesajları şöyle:
BİRİLERİ KUMPASLARLA MEŞGUL: Biz büyük Türkiye yolunu yürürken birileri de tuzak kurmakla, terörle, hileyle meşgul ama biz hizmetle, biz millet aşkıyla meşgulüz.
ARTIK DEV UYANDI: 7 Haziran kritik dönüm noktasıdır. Hep beraber başımızı kaldıracağız ve diyeceğiz ki, 'artık dev uyandı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti uyandı. Bir dev ayağa kalktı. Artık kimse o devi yerine oturtamaz, kimse durduramaz.
DOĞRU DÜRÜST AKLI ERMEYEN...: Hiçbir şeye doğu dürüst aklı ermeyen veya bir proje gündeme getirdiğinde eline verilen kağıtları zor okuyan Kılıçdaroğlu gibi değil; biz hayalleri gerçek kılar, tarih kitabını yazarız. Öyle bir tevafuk oldu ki, çalıntı fikirlerle bir 'mega proje' hazırladı. Taa 2035'e.. Biz ise bu güne hitap edecek şekilde denizler ortasında hava limanı kurduk.
ÖNCE İZMİR'İ DÜZENE KOY: Şimdi ona sormak vakti; bırak bu tür hayali, ütopik projeleri, İzmir sel altında kaldı. Önce İzmir'i düzene koy.
CHP'LİLER KANLI-BIÇAKLI OLDU: Şişli'de birbirleriyle mahkemelik, kanlı-bıçaklı oldular. Allah aşkına bir ilçe belediyesinde birbirine düşen bir kadrodan memlekete hayır gelir mi? Bakın AK Parti'de 3 başbakan, 2 cumhurbaşkanı, 4 meclis başkanı görev değiştirdi. Bir ahlak abidesi olarak her görev değişimi yeni ufuklara götürdü AK Parti'yi.
KILIÇDAROĞLU KIŞ UYKUSUNDA: Kılıçdaroğlu demiş ki, 'Doğrusu Davutoğlu'nun kitabını okuyamadım. Onun için bilmiyorum, 'Merkez Türkiye'yi o mu kullanmış. Okuyamaz. Çünkü okuma özürlü, kitap okumayı bilmez. Ama sonra söylemiş; 'Eee madem onun tezi, uygulasaydı' Farkında değil, kış uykusunda. Biz uyguluyoruz.
OSMANLI İLE GURUR DUYUYORUZ: 12 yıl böyle bir kavramdan (Merkez Türkiye) bahsetmeyecekler. 12 yıl biz bunları yaptığımızda, Brüksel'e, Washington'a, oraya buraya gidip, 'Ya bu Davutoğlu var ya, bu Erdoğan var ya, komşu ülkelerle bütünleşip yeni Osmanlıcılık yapıyor' diye bizi şikayet edecekler. Kim ne derse desin biz Osmanlı ile gurur duyuyoruz.
SÖYLEDİĞİ HİÇBİR RAKAMIN ASLI ESASI YOK: Kılıçdaroğlu, bir yerde '2019 yılında işsizliği sıfırlayacağım, bana 4 yıl verin', başka yerde 'Söz veriyorum, 2035 yılında işsizliği yüzde 5'e düşüreceğim" diyor. Bu nasıl rakam? 2019'da sıfırlayacak, 2035'de tekrar yüzde 5... Söylediği hiçbir rakamın aslı esası yok.
SORUMLULUK BENDE: İşte ben Genel Başkanım, AK Parti'nin şu anki lideriyim. Başarının da, başarısızlığın da sorumluluğu bana aittir. Ama muhalefet kaçamak cevap veriyor. Çünkü millete güvenmiyorlar.
HEPSİ DHKP-C'Yİ SAVUNUYOR: Üç partiye paralel çete eklendi. Yetmedi, milleti tehdit eden ve terör yapan Kandil-PKK eklendi. Şimdi de DHPK-C katıldı bunlara. Hepsi DHKP-C'yi savunuyor. HDP binalarına saldırı oldu. AK Parti'yi bir ağızdan suçladılar. Birisi düğmeye bastı, Demirtaş, Bahçeli, Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin saldırdığını söyledi. Paralelciler de katıldı. Bahçeli, Paralel Çete'nin yayın organlarıyla buluştu, Kılıçdaroğlu da ayaklarına gitti. HDP'liler de Diyarbakır'da arka kapıdan konuşmuştu. Görüyor musunuz, kimler bir arada?
HDP, DHKP-C'YE TEŞEKKÜR ETTİ: O saldırıdan sonra biz saldırıyı kınadık. 'Faili bulacağız' dedik. Bulduk, çıkarttık. Her türlü görsel delil, belge var. Ve bu fail, bu terörist 2007'de DHKP-C'den tutuklanmış. O belge de var. Ama bir bakıyorsunuz DHKP-C'den daha çok HDP ona sahip çıkıyor. HDP'nin Genel Başkan Yardımcısı, DHKP-C'ye açıkça teşekkür etti. Biz bu vatanı bu teröristlere bırakır mıyız? Bu vatanı Paralel Çete'ye bırakır mıyız?
DURDURAMADILAR: Bize parti kapatma davası açtılar, durdurabildiler mi? Gezi provokasyonu yaptılar, durdurabildiler mi? 17 ve 25 Aralık provokasyonu yaptılar, bizi engelleyebildiler mi? 7 Haziran'da durdurabilirler mi? İşte her zaman söylüyorum, 4 yanlış bir doğruyu götürmez. Bizde, bir doğru 4 yanlışı götürecek. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Yeni Doğan Servisini de ziyaret ederek 14 anne ile bebeğine altın taktı. Davutoğlu, kulağına ezan okuduğu bir bebeğe de "Elif Sultan" ismini verdi.
HAYAT TARZLARINA SAYGILIYIZ: Mitinglerinin ardından İzmir'e geçen Başbakan Davutoğlu, Swissotel Büyük Efes'teki yemekte sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle buluştu. Davutoğlu burada yaptığı konuşmada, "İzmir ideolojik söylemler, ürkek tavırlar ve korkularla yükselmez. Kim hangi hayat tarzını benimserse benimsesin herkese saygımız sonsuzdur. Bize oy versin vermesin her İzmirli bilmeli ki siyasi iradeyle bütünleşmemiş bir İzmir tarih boyu yükselememiş" dedi
BİZ MURSİ'YE, KILIÇDAROĞLU SİSİ'YE SELAM GÖNDERİR
Karasu'dan
sonra Sakarya'da partililere seslenen Davutoğlu burada da CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu Mısır'ın devrik lideri ve idama mahkûm olan Mursi üzerinden eleştirdi. Davutoğlu, "Nerede bir zulüm, adaletsizlik, nerede 'bize sahip çıkan yok mu Yarabbi diye ellerini göğe açmış biri varsa' orada Türkiye devleti olacak. Biz Sakarya meydanında Mursi'ye selam göndeririz. Kılıçdaroğlu, İsrail'e, Sisi'ye Suriye ve Esad'a selam söyler. Sakaryalılar onlara Sakarya destanını siz anlatın" dedi.
