HSYK 1'inci Dairesi geçen yıl mart ayında; MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın yaptığı "önleme dinlemesi" yani "istihbari amaçlı dinleme" taleplerinin Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce inceleneceğine karar vermişti. Bu nedenle de tüm istihbari dinleme kararlarını Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi "heyet halinde" veriyordu. Ancak heyet halinde karar almasında güçlükler yaşanınca bu kez, MİT Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu ile Jandarma Teşkilat Kanunu'nda değişiklikler yapıldı. Her üç yasaya da istihbari dinleme kararlarının, Ankara'daki yetkili ve görevli ağır ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilebileceğine ilişkin hüküm konuldu. HSYK 1'nci Dairesi bunun üzerine 28 Nisan 2015'te, istihbari dinleme kararlarının 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin heyet halinde karar vermeyeceğine, bu kararları Ankara'da hangi ağır ceza mahkemesi nöbetçi ise onun üyelerinin verebileceğine karar verdi. Bu sefer de dinleme kararları her defasında başka ağır ceza mahkemesinden alınmak zorunda kalındı. Kendilerini gizleyen ve bu nedenle kripto olarak bilinen, Paralel Yapı'ya uzak olmayan bazı hâkimler MİT, Emniyet ve Jandarma'nın taleplerini reddeder hale geldi.
MİT HSYK'YA BAŞVURDU
Paralel Yapı'nın etkisine açık olan bu son uygulama üzerine MİT, HSYK'ya başvurarak istihbari dinleme kararı verme yetkisinin belirli bir ağır ceza mahkemesinin üyelerine verilmesini talep etti. HSYK Genel Kurulu istihbari dinleme kararı verme yetkisini, nöbetçi olan ağır ceza mahkemesi üyelerinden alıp, Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi üyelerine tanıdı. Önceki uygulamadan farklı olarak dinleme kararı, heyette değil, herhangi bir üyede olacak. Böylelikle MİT, Jandarma ve Emniyet, ağır ceza mahkemelerinin nöbet durumuna göre, farklı tarihlerde farklı ağır ceza mahkemelerinden talepte bulunmak zorunda kalmayacak.
