ANAP'ın kurucularından, Turgut Özal'ın tek parti hükümetlerini, Mesut Yılmaz'ın koalisyon hükümetlerini yaşamış bir isim olan eski bakan Bülent Akarcalı ile Türkiye'ye dayatılmaya çalışılan "Güçsüz koalisyon hükümeti" senaryolarını ve Türkiye'ye maliyetini konuştuk.
İŞTE O RÖPORTAJDAN BAZI BAŞLIKLAR
1990'LI YILLARDA KOALİSYONLARLA ÖZAL'IN MİRASINI YEDİLER, ŞİMDİ DE…
-Siz Turgut Özal'ın tek başına iktidar olduğu dönemi de koalisyonlu yılları da yaşadınız. İki dönemi kıyaslar mısınız?
Biri devr-i saadet digeri de devr-i kahr donemiydi diyebiliriz. Biri hedefi, ufku, rotasını bellirleyip, icraatını bu yönde gerçeklestirir, diğeri değirmen taşı çeviren beygir gibi, düz gittigini sanıp aynı yerde donüp dolaşır.
1990'lı yiılarda Turgut Ozal 'ın mirası yendi. Dilerim 2015'ten sonra da Recep Tayyip Erdogan'ın mirasi yenecek dönem olmaz.
KOALİSYONLAR HEM ÜLKEYE ZARAR VERDİ HEM PARTİLERİ YOKETTİ
-Sizin de içinde bulunduğunuz ANASOL-M Hükümeti büyük bir ekonomik krizle sonuçlandı? Bu koalisyonun Türkiye'ye ne gibi maliyetleri oldu?
Aslında Suleyman Demirel'in Basbakan (Doğru Yol) ve Erdal İnönü'nün Basbakan Yardımcısı (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) Hukumeti iyi bir koalisyondu ama yapılan buyuk ekonomik hatalar sonucu 1994'de ilk büyük krizi yasadık. 1990'lı koalisyonlu yıllar Türkiye'nin her açıdan geri gittiği kayıp yıllar oldu.
1999 da Bülent Ecevit (DSP) Basbakan, Mesut Yılmaz (Anavatn) ve Devlet Bahçeli (MHP) koalisyonu da baştan gayet iyi bir koalisyondu. Ama her biri Hükümeti kendi yönüne çekiyordu. Sağlıklı bir diyalog yoktu. Sonunda 2001'de çok büyük bir ekonomik kriz yasadık. Siyaseten altından kalkmak mümkün olmadı. Koalisyonu olusturan 3 partiden ikisi siyasi hayatta ""yoklar"" sınıfına girdi.
TOPLUM ATATÜRK, ÖZAL, ERDOĞAN GİBİ GÜÇLÜ LİDER İSTİYOR
Ülkemizde koalisyon yani ortaklık kurma-müşterek calışma kültürü yoktur. Biz toplum olarak güçlü liderler tarafından yonetilmeyi tercih ederiz : Mustafa Kemal Atatürk, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal v e Recep Tayyip Erdogan bu durumun somut örnekleridir.
KOALİSYONLARIN AMACI ÜLKEYİ YÖNETMEK DEĞİL DEVLETİ PARSELLEMEK
-Türkiye'de şimdi CHP-MHP-HDP koalisyonu dillendiriliyor. Bu konuda yoğun bir kulis çalışması var yurt içinden ve yurtdışından. Sizce bu koalisyonun başarı şansı var mı?
Birbirinin zıddı CHP-MHP-HDP gibi üç partinin kuracağı bir koalisyon kısa sürede ülkeyi tam bir çıkmaza sokar. Devlette, her partinin sahip olduğu Bakanlıklar cercevesinde once parselleştirilip sonra da adeta federal yani bölünmüş bir yapıya dönüşmesine yol açacaktır. Bu 3 partinin herhangi bir siyasi ideal için bir araya gelmeleri soz konusu olamaz. İktidari koalisyon aracılığıyla paylaşmanın tek amacı ülkeyi yönetmek değil, devletin tüm imkanlarını partillerini güçlendirmek ve partililerini devletin her kademesine yerleştirmek olacaktır.
CHP-MHP-HDP KOALİSYONU ÜLKENİN TAM BİR FELAKETİ OLUR
Tek parti iktidarlarında da benzer uygulamalar vardır ve olur ama tek parti iktidarinda esas amac hızlı ve etkin hizmet verip bir sonraki seçimleri kazanmaktır. Koalisyon hükümetlerinde bu amaç yoktur. Olsa bile gerçekleştirmek imkansızdır. Zira başarıyı kim nasıl sahiplenecektir, Başarı kime hangi partiye aittir? sorularına cevap bulmak kolay değildir. En azından 1990 yıllardan sonra kurulan koalisyonlarda yukarıda belirttiğim durumlar yaşanmıştır.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; en iyi sanılan koalisyon en kötü denebilecek tek parti iktidarından daha kötü sonuç verir.
