- Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?
- Giresun'daki seçim çalışmaları Türkiye'nin genelinden bağımsız bir seyir izlemiyor ancak, bir önceki seçimden daha farklı bir motivasyona sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Önceki seçimden daha iyi bir sonucun sandığa yansıyacağını da düşünüyorum. Zira gerek sahadan aldığımız geri dönüşlerden gerekse yaptırdığımız anketlerden bunu görebiliyoruz.
Giresun AK PARTİ'nin Parti'nin mevcut 3 milletvekillini koruma konusunda hiç bir tereddütüntereddüttün yaşanmadığı bir seçime gidiyor. Gayretimiz dört Milletvekili çıkarmak doğrultusunda ama şartlar bunu belirleyecek.
- Yani AK PARTİ 2011 şartlarını zorlayacak gibi görünüyor.
-2011'den daha iyi bir sonuç alacağımız net bir şekilde görünüyor. Tabi önümüzdeki dönem yapılacak faaliyetlerin ve projelerin ön çalışması mahiyetinde bir dönemi de yaşıyoruz. Halkımızla temasımız esnasında onlardan aldığımız talepler, bilgiler bir sonraki dönemde ele alınması gereken konular hakkında da bilgilenmemizi sağlıyor.
-Bir kaç başlık altında Giresun hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Sadece Giresun'u merkeze alan konulardan ziyade bölgeye odaklanmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Giresun'un zaten yürüyen projeleri var. Bildiğiniz gibi havaalanımız tamamlandı. Türkiye'nin üçüncü en uzun tüneli olan Eğribel Tüneli'nin yapımı son hızla devam ediyor. Giresun'un gelişiminde çok önemli olan Güney Çevre yolu çalışmalarının proje safhası tamamlanmak üzere. Proje ihalesi süreci başladı. Bütün bunların yanında TürkiyeninTürkiye'nin temel sorunlarından biri olan işsizliğin çözülmesi konusunda Giresun'da da ciddi bir proje çalışması yürütüyoruz. Bu konuda 2.nci Organize Sanayi Bölgemizin - ki TürkiyeninTürkiye'nin en güzel organize sanayii alanıdır- çalışmaları devam ediyor, Haziran ayı içerisinde de hizmete açılacak. 2. Organize Sanayi Bölgesinin en az 5000 kişiye istihdam oluşturmasını planlıyoruz.
Bunların dışında 10 yılı aşkın bir süredir şahsen üzerinde çalıştığım bazı projelerin de hayata geçirilmesi mümkündür. Hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız hem de Birleşmiş Milletler bünyesinde yürüttüğümüz bazı çalışmalarımız ve projelerimiz var. Önümüzdeki dönemde uluslararası çalışmalardan edindiğimiz tecrübelerin yansıması olarak, Giresun için özellikle teknoloji yatırımları konusunda bazı düşüncelerimiz var. Bu konu aynı zamanda bir bağımsızlık konusudur. Yani ülkemizin gerçek bağımsızlığı bilimde ve teknolojideki bağımsızlığı ölçüsündedir. Bilim ve teknolojide dışa bağımlı bir ülkenin güvenli bir şekilde ayakta kalması mümkün değildir. O nedenle bu alandaki çalışmalarımızı büyük bir özenle ve ciddiyetle yürütüyoruz.
Bir ülkenin kendisine ait Bilgi ve Teknoloji üretmesinin önemi yaşadığımız son olaylarla bir kez daha anlaşılmıştır.
İlk olarak "Bilgi Güvenliği" çok önemlidir. Bilgi güvenliği her alanda sağlanmalıdır. Bunun için de Bilgiyi üreten ve ileten teknolojinin size ait olması gerekir.
İkinci önemli bir konu enerjidir. Sadece enerji üretiminden bahsetmiyorum. Bu alanda bir çok proje zaten yürüyor. 10 yıldır enerjinin verimli kullanımıyla ilgili çalışmalar da yürütüyorum. Bu alandaki çalışmalarım ABD, Rusya ve pek çok uluslararası kurumdan patent onaylıdır.
- Herkes sizi siyasetçi kimliğinizle tanıyor ama bunun ötesinde, bilimsel araştırmaları da olan patent, size ait projeler üzerine çalışan bir kişi olduğunuzu çoğu kimse bilmiyor.
-Evet bu çok önemli. Enerjinin verimli kullanımı ile ilgili hazırladığımız Aydınlatma projesi Cenevre'de İsviçre Federal Hükümeti tarafından organize edilen fuarda 1000 projenin katıldığı bir yarışmada Dünya Birinciliği ödülü aldı. Bu şu anlama geliyor. Şu anda Türkiye'nin Bilimsel ve Teknolojik açıdan önde olduğu hiçbir alan bulunmamaktadır. Ne tekstil, Ne otomotiv hiç bir alanda önde değiliz. Ancak ilk defa aydınlatma ve enerji verimliliği konusunda Türkiye öncü bir noktadadır. Artık bu alanı belirleyebilecek bir konumdayız. Bundan sonraki aşamada çevreye daha az zarar veren, yenilenebilir enerji üretimi konusunda projelerimize hız vermeliyiz. Ancak unutulmamalıdır ki "en temiz enerji tasarruf edilen enerjidir". Türkiye bu konuda önemli bir noktadadır. Dünyada toplam enerjinin %20'si Aydınlatmada kullanılmaktadır. Aydınlatmada kullanılan enerjinin verimli kullanılması konusunda bizim projemizle Türkiye şu anda dünyada en ileri ülkedir.
- Proje olarak mı uygulama açısından da geçerli mi bu söylediğiniz.
- Uygulama aşamasına da geçildi. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, genel kurulda bu proje uygulanmaktadır.
Başka bir alan üzerinden teknolojik üretimin önemini örneklendirmeye çalışayım. Şu anda Türkiye Hükümeti önümüzdeki 10 yıl içerisinde 1000 Km'lik tünel yapmayı planlamaktadır. Hal böyle olunca Türkiye'nin Köstebek adı verilen tünel açma makinelerini kendisinin üretmesi gerekir. Bu konuda bir çalışmayı da yürütmeyi arzu ediyorum.
- Bilgi teknolojilerinin istihdam artırıcı etkisini de unutmamak lazım…
- Aynen öyle. Başka bir alandan, tıp doktoru olmam hasebiyle bu alandan bir örnekle devam edecek olursak; mesela kanser vakalarında son yıllarda önemli bir artış gözlenmektedir. Bunun başlıca nedeni ilkin, gıdanın üretim aşamasında genleriyle oynanması, ikinci neden de zirai mücadele için kullanılan ilaçların gıdalar yoluyla vücuda girmesidir. Bu alanda benimde içinde olduğum bir proje halen yürümektedir. Proje hem organik tohum üretimi hem de doğrudan içilse bile vücuda zararı olmayan zirai mücadele ilaç teknolojileri üzerindeki bilimsel araştırmalarımızdır.
Önümüzdeki dönemde hedeflerimden biri de Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile koordineli bir şekilde bu projeleri yürütmek, Tarım Bakanlığımız ile de zirai mücadele ve tohum konusundaki çalışmaları koordine etmek olacaktır.
Aynı şekilde Enerji Bakanlığı ile de enerjinin verimli kullanımıyla ilgili projeleri hayata geçirmek, Şehircilik Bakanlığı ile çok nitelikli konut projeleri geliştirmek, Milli güvenlikle ilgili, silah sanayi ve teknolojilerin geliştirilmesi ve üretilmesi konusunda da koordinasyon görevlerini üstlenmek ve bu alandaki çalışmaları dünyanın geldiği noktanın mümkünse bir adım ilerisine taşımak hedeflerim arasındadır. Eğer Türkiye 2023 yılında 500 Milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak istiyorsa, pek çok alanda tüketen ülke olmaktan kurtulup, üreten ülke konumuna gelmelidir. Bunun için de daha sayamadığım pek çok alanda ciddi atılımlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Son 10 yılda, İsviçre'de, ABD'de, Dubai'de ve daha bir çok uluslararası organizasyonda Türkiye'nin hayallerini gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğunu gördüm.
Son zamanlarda bu alanda patent alan ürünlerimiz ve projelerimizin artması da bize gelecek için umut vermektedir. Bundan sonraki hedef bu potansiyelin, Bilim, teknoloji ve Sanayi üretimine yansımasını sağlamak olmalıdır. Bu hedef, ülkemizin her alanda bağımsız hareket edebilmesinin de ön koşuludur. Bundan sonraki mücadelemizin de temelini de bu düşünce oluşturacaktır.
Projelerimiz kuşkusuz Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklamaktadır. Bu projelerden Giresun'un payına düşenleri de ilimize aktarmak bizim için bir görev olacaktır.
- Zaten Projelerin faydası ülkede hissedildikçe bu Giresun'a da yansır diyorsunuz. Buradan başka bir konuya geçmek istiyorum. Ülkemiz hala AR-GE çalışmaları ve inovasyon açısından ABD ve Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında son derece geri bir konumda. İkinci olarak da Türkiye'nin ihracat hedeflerine ulaşmak için katma değeri yüksek ürünlere ihtiyacı var bu alanda ne gibi çalışmalarınız olacak?
- Bir örnekle konuyu izah etmeye çalışayım. Belirttiğim alanların tamamı milyarlarca dolarlık getirisi olan ve kolayca uygulanabilir yatırımları içermektedir. Üzerinde çalışılmış somut verilere dayanarak bunu söylüyorum. Bilim ve Teknoloji alanında AR-GE faaliyetlerinin yürütülmesi konusunda aynı zamanda AR-GE panelisti kimliğim var.
Anlatacağım örnek bir olay Medikal alanda yürüttüğümüz ve tamamlanan bir proje ile ilgili. Milyonlarca insan savaşlarda ellerini ayaklarını kaybettiler. Hemen yanı başımızda 2 Milyondan fazla insan öldü. Sadece ayağını kaybeden en az 2 milyon insan var. Biz, Türkiye olarak bu insanların Protez ihtiyaçlarını en uygun şekilde karşılayabiliriz. Hem de ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayabiliriz.
Türkiye, yakın dönemde Güneydoğu'da terörle mücadele esnasında veya iş kazası nedeniyle ayağını kaybetmiş insanlar için gereken mekanik ayak protezlerinin her biri için 8 bin dolar para ödüyor. Bu para elbette ki Batılı ülkelere gidiyor. Türkiye'de yüzbinlerce, Ortadoğu'da milyonlarca protez ihtiyacı olan insan var. Yeni dönemde bir ekiple birlikte şu an dünyada en ileri teknolojiye sahip ayak protezini üretmeyi başardık. Şu anda 8000 dolar ödediğimiz bir ürünü 1000 doların altında bir maliyetle imal edebiliyor ve son kullanıcıya 3000 dolara ulaştırabiliyoruz.
Bu örnekte anlattığım olay bütün alanlarda uygulanabilir. 10'da biri bir fiyata mal edilebilecek daha bir sürü ürüne hala 10 misli para ödüyoruz.
Dubai'de Ekonomi ve Kalkınma Bakanlığımızla da paylaştım bu konuyu. Sonuçlandırdığımız bir proje olduğu için rahatlıkla söyleyebilirim. sadece yakın çevremize bu ürünü ulaştırabilsek Türkiye sadece bu üründen 5 Milyar Dolar kazanabilir. Türkiye ikili ilişkilerinde bu tür yolları açmalıdır. bu konuda da son 10 yılda ciddi çabalar gösterilmektedir. işte o zaman 500 Milyar Dolar hedefini yakalayabiliriz.
- Giresun deyince fındık hakkında konuşmadan olmaz.
- Evet, her alanda söylediğimizi fındık konusunda da söyleyebiliriz. Ham ürün olarak değil de, fındığın endüstriyel ürün halinde dış pazara açılması gerekmektedir. Bunun için de önümüzdeki dönemde yoğun gayretlerimiz olacak.
Yrd. Doç. Dr. Turhan ALÇELİK KİMDİR?
05.03.l958' de Giresun'da doğdu.
1982' de İstanbul Ün. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu.
Harran Ün. Tıp Fakültesi Göz Ana Bilim Dalında Öğretim Üyeliği ve Tıp Fakültesi Başhekimliği yaptı.
20-21. Dn. Giresun Milletvekili olarak TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Çevre Komisyonu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEIPA) ve Dünya Parlamentosu (PAB) Komisyonlarında görev aldı. TBMM de Komisyon Başkanlığı yaptı.
Türk Oftalmoloji Derneği ve Birleşmiş Milletler - Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) Aydınlatma ve Sinyalizasyon Komitesi (GRE) Üyesi olan Dr. ALÇELİK, Aydınlatma ve Göz alanlarında; ABD, AB Ülkeleri ve Rusya'da onaylanmış Uluslararası Patentlerin sahibidir.
İsviçre Federal Hükümetince Cenevre'de gerçekleştirilen 34. Uluslararası Buluşlar ve Yenilikler Fuarında; "Göz Kamaştırmayan Far ve Enerji Tasarrufu Sağlayan Aydınlatma Sistemi" buluşu ile 1000 Buluş ve Yenilik arasından kendi dalında Dünya Birinciliği Ödülü kazanan Dr. Alçelik, Türk Patent Enstitüsü (TPE) komisyonu tarafından Büyük Patent Ödülü ile ödüllendirildi.
Büyük Patent ödülünü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden alan Dr. Alçelik İngilizce ve Almanca bilmekte olup, evli ve 5 çocuk babasıdır.
