Türkiye onu "Balıkçı" kod adı ile tanıdı. Gerçek adı İlhami Işık. Bir dönem PKK ile devlet arasında arabuluculuk yaptığı bilinen İlhami Işık, Kürt sorunu ve çözüm süreci hakkında sözü hala değerli olan az sayıda araştırmacıdan biri. Dün 4 Hüda-Par üyesine yapılan saldırıyı, 7 Haziran seçimlerinden sonra çözüm sürecinin geleceğini İlhami Işık'a sorduk.
İŞTE İLHAMİ IŞIK'IN SABAH.COM.TR'YE YAPTIĞI ÖZEL AÇIKLAMALAR;
BU SALDIRI ERTELENMİŞ BİR PKK-HİZBULLAH ÇATIŞMASIDIR
Bunun aslında izahı çok karmaşık değil hakikatten bölgede ne oluyor ne bitiyor sahici gözlerle izlediğiniz zaman bölgede ne olduğunu görmemiz için kör olmanız gerekiyordu. Kan kokusunu almamız imkansızdı. Son 20 yıldır bir türlü hesaplaşmayan ülkede bu yaşananlar şiddet üzerinden bir şey kazanma isteyenlerin 1990'da ertelenmiş bir randevunun adıdır. Yani PKK-Hizbullah çatışmasıdır. Bunu gizlemenin örtmenin anlamı yok. İsmi doğru koymak Lazım ki vahim tablonu yaşanmaması adına doğru önlemler alınsın.
PKK 6-8 EKİM KOBANİ OLAYLARINDA DA HÜDA-PAR'I HEDEF ALDI
20 yıldır PKK ile Hizbullah arasında karşılıklı misilleme ile çatışmalar var. PKK'nın yaptığı saldırılar ve Kobani saldırıları neticesinde Hizbullah'a da meşru savunma ve PKK'nın kullanmaktan zevk aldığı meşru saldırıyı gerçekleştirmeyi sağladı. 6-8 Ekim olayları bu anlamda hayata geçirilmiştir. Hizbullah'ın artık 20 yıl sonra tekrar silaha başvurma gerekçesi yaratmıştır. Kendilerini meşru temellere dayandırdılar. 6-8 Ekim'den sonra bunun meşru zeminini oluşturmayı kendilerinde hak gördüler. Bu da ne yazık ki iyi değerlendirilemedi. Hem ondan sonraki Çizre olaylarında İran devletindeki çift yönlü politikaları ki her zaman öyle yapmıştır. Birbirine düşman olanları kendilerine uygun zeminde karsı karsıya getirmeyi çok iyi derecede kullanmıştır ve Kobani'den sonra hayata geçirmiştir. Çünkü Kobani'de İran Peşmerge'den dolayı rol alamadı. Orada kaybettiği mevziyi Türkiye iç politikasında hayata geçirmek istedi. İran'ın PKK ve Hizbullah üzerinde ciddi etkisi var.
KAN KOKUSU BÖLGEDE HER YERE YAYILABİLİR
7 Haziran seçimlerinde Hizbullah'ın siyaseten bir sonuç elde edememesi ve PKK'nın bu siyasal sonucu kendi lehine kullanma körlüğü, isteği, azmi nedeniyle Diyarbakır'daki PKK ve Hizbullah çatışmasının yayılmasını yani kan kokusunun her yerde yayacağını gösteriyor. Bir an evvel herkes bu ülkede siyaset yapan ya da yapmayan, ülkesine bağlı olan Kürt, Türk fark etmez herkes en yüksek sesten tepki vermelidir. Zaten diğer ülkelerde silahlar konuşuyor ölüm ve acılar yaşanıyor.
HERKESİN TEPKİ VERMESİ GEREKİR
7 Haziran'dan sonraki belirsizliği dönemlerini karanlık kolların insafına bırakmamak için herkesi tepki vermesi gerekiyor. Bunu durdurmak mümkündür yeter ki istensin. Yeter ki adı konsun.
"PKK NE YAPTIYSA HAKLIDIR" GİBİ GÖSTERİLİYOR
Herkes kendi ölüsünü ön plana çıkarıyor. Herkes kendi doğrusunu öne çıkarıyor. Son 2 yıldır PKK'nın HÜDA-PAR saldırılarını çok olağan bir şey gibi yani PKK ne yaptıysa haklıdır, doğrudur gibi gösteriliyor. Bu durum ahlaki bir erozyona neden oldu. Buna sesini çıkarmayan kişiler bu suçun ortağıdır. Ölümün dostu olmamak lazım. Bunun oluşuna karşı çıkmak lazım.
SUSKUNLUĞUMUZ BAŞKA ÖLÜMLERE DE NEDEN OLACAK
Haksızlığa karşı gelmek gerekiyor. İster HDP ,ister AKP ister CHP ister MHP olsun fark etmez. Yani meşru siyasete şiddeti karıştırmamak lazım. Silaha ve gözyaşına top yekun karşı çıkmak gerekiyor. Bu ülkede faili meçhullerin yaşandığı günler daha dün gibi. Umarım vicdan ve ahlak bu konuda elif gibi dik durur. Bunu yenebiliriz. Aklımız ve yüreğimiz var. Suskunluğumuz birilerinin ölümüne neden olacaktır yoksa.
