Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin ardından kamuoyuna yaptığı ilk açıklamada çarpıcı ifadeler kullandı, siyasi partileri sorumluluğa çağırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldığı, ATO Congresium'da düzenlenen 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'nde konuştu:
KAZANIMLARIMIZ TEHDİT EDİLEMEZ:
Son 12 yılda milli gelirini 800 milyar dolara ulaştırmış, ihracatını yaklaşık 160 milyar dolara çıkarmış, işsizlik ve faiz oranlarını tek haneli rakamlara indirmiş bir ülke olarak bir adım dahi geriye gidişe asla tahammülümüz olamaz. Bilhassa siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim 78 milyon insanımızın her birine karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla kimse, hangi siyasi olursa olsun 'ben' deme hakkına sahip değildir. 'Biz' demek zorundayız.
EGOLARINA MAHKÛM OLANLAR HESAP VEREMEZ:
2023 hedefleri doğrultusunda yürümeye devam etmeliyiz. Türkiye'yi hükümetsiz, Türkiye'yi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için de anayasal, yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden 'devlette devamlılık esastır' anlayışıyla bu süreç devam etmelidir.
MİLLETİN GÖREVE GETİRDİĞİ CUMHURBAŞKANI:
Türkiye'nin, doğrudan milletin oyuyla göreve gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak, şahsımın bu konudaki sorumluluğu çok daha büyüktür. Genel seçimin Türkiye'nin önünde yeni bir dönem açmıştır. Bu vesileyle parlamentonun en yaşlı üyesi olması nedeniyle Deniz Baykal'ı davet ettik. Süreci değerlendirdim. Bu süreci değerlendirmenin noktasında da bu işin süratle kesintisiz devamı için ben üzerime düşen ne ise bunu yapacağımı, kendisiyle de paylaştım.
DEVLETE DEVAMLILIK ESASTIR:
Çünkü devam eden yatırımlarımız var. Bu yatırımlarımızın aksamaması lazım. Çünkü bu yatırımlar tüm milletimindir, ülkemindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettirir. Onun için de devlette devamlılığın esas olduğu bilinciyle şahsımın da kendi şahıslarının da 'buna yardımcı olmaları gerekir' dedik ve bunu kendileriyle paylaştık.
KATILIM ORANI DEMOKRASİNİN GÖSTERGESİ:
Yüzde 86'nın üzerinde bir katılımın olması, Türkiye'de demokrasinin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemlidir.
SONUÇ MİLLETİN İRADESİ:
Sonuç milletin iradesidir. Herkes milletin takdirine saygı göstermek zorundadır. Bu tabloyu siyasi partilerin hepsinin de doğru şekilde okumasını temenni ediyorum. Tek bir partinin iktidarına imkan sağlamayan bu tablo, kesinlikle Türkiye'nin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Demokrasinin en önemli özelliği bu tür durumlarda çözüm yollarını açık tutmasıdır. Tüm siyasi partileri serin kanlı şekilde düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum.
ÖVGÜ YAĞDIRSAYDI KENDİMDEN ŞÜPHE EDERDİM:
Meclis'te temsil edilen partilerin Anayasa'da ve kanunlarda belirtilen sınırlar çerçevesinde tercihlerini krizden değil, çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Özellikle batının şahsıma yönelik tüm çirkin, agresif, hakikaten seviye kaybına uğramış o batı medyasının açıklamalarını tabii ki çirkin bulduğumu buradan açıklamak durumundayım. Bu tahammülsüzlüklerinin bir şeyi gösterdiğini de ifade etmek istiyorum. Allah'ıma hamdolsun, demek ki doğru yoldayız. Onlar övgü yağdırsaydılar o zaman kendimden şüphe etmem gerekirdi.
BATI'YA TEL ABYAD ELEŞTİRİSİ
Erdoğan, konuşmasında IŞİD'e karşı kurulan koalisyona sert eleştiriler getirdi. "Sınırımızda Tel Abyad'da Arapları ve Türkmenleri uçaklarla vuran Batı ne yazık ki onların yerine terör örgütü PYD ve PKK'yı yerleştiriyor. Buna biz nasıl olumlu bakabiliriz, bu Batı'ya biz nasıl samimi olarak bakabiliriz" diye sordu. Erdoğan "Akan her gözyaşına, yükselen her yardım feryadına, mahsun kalmış her gönüle ulaşmanın çabası içinde olacağız" dedi.