"Gülen, Mehdi olarak algılanır"
90'lı yıllarda paralel örgüte sızan eski polis Hulusi Cemil Altınlı: Kimse açıkça söylemese de Fetullah Gülen cemaatte Mehdi olarak algılanır. Ondan gelen talimat başüstünedir. "Hizbullah'ı bitirin" talimatı da böyleydi
Gülen Örgütü'nün devletteki yapılanmasında uzun yıllar bulunan Hulusi Cemil Altınlı dün başlayan söyleşimizin ilk bölümünde 1998'de öldürülen Cevzet Soysal'la ilgili istihbarat çalışmasına Fethullah Gülen'den gelen talimat üzerine başladıklarını açıklamıştı. Altınlı'nın açıklamalarına göre Gülen, Hizbullah'ın cemaatle ilgili istihbarat topladığını öğrenince Güneydoğu'da görev yapan kendisine bağlı polislere "Hizbullah'ı bitirin" talimatı vermişti. Altınlı'nın, çok önemli açıklamalarda bulunduğu söyleşimizin devamı şöyle:
CEMAT KURGULU KAÇIRMA
Fethullah Gülen'den gelen talimat doğrultusunda Hizbullah Örgütü'nü çökertmek için hangi çalışmaları yaptınız?
Ve Gülen'den gelen talimatı size kim bildirdi? Talimatı bize bildiren İstihbarat Şube Müdürü Cemil Ceylan'dır. Bu, Mehdi'den gelen talimat. Kimse açıkça söylemese de Gülen cemaatte Mehdi olarak algılanırdı. Mehdi'den gelen talimat baş üstünedir. Bunun üzerine Batman'da Cemil Ceylan ve Ahmet Akbal, aralarında benim de olduğum dört kişiye görev verdi. Görev şuydu: Önemli bir Hizbullahçı, cemaatin kurgusu ile kaçırılacak, işin arkasında cemaatin olduğunu bilmeyen ülkücü polisler tarafından sert sorguyla, yani işkenceyle sorgulanacak. Bu sorgudan elde edilen bilgilerle devlet bu kez resmi manada Hizbullah'a operasyon yapacak. Hatta Cemil Müdür, bizi bunun için odasına çağırdığında "Amir- memur ilişkisini şimdilik bir kenara bırakın. Zihin jimnastiği yapalım. Benim şahsi kanaatime göre bu örgüt devletin mevcut kanunlarıyla çözülmez, bitiremeyiz. Önce illegal sorgu yapmamız lazım. Alacağımız kişiyi -hatta inek tabirini kullandı- sütünü kesilinceye kadar sağacağız, sonra legal operasyon için düğmeye basacağız" demişti. Kurgu buydu. Sert sorguda ise (Tabii bunu biz yapmayacağız. Terör Müdürü Ahmet Akbal'ın talimatı ile faili meçhuldeki ülkücü ekip yapacak, orada da doğrudan cemaati topa sokmuyorlar) elektrik verme, tırnak sökme gibi yöntemler kullanılıyor. Sadist ruhlu polisler var bu işi yapan. Biz sadece keşif istihbarat yapıp hedef şahsın evden çıkış saatini vereceğiz ve JİTEM'ci süsü vermek için yeşil parka giymiş bu sorgucu ekip meşhur Beyaz Toros'la gelip adamı kaçıracaklar. Bu zihin jimnastiği sırasında kimi kaldıralım, polis deyimiyle 'paket yapalım' diye düşündük. Önce aklımıza Ahmet Seyidoğlu geldi. Hizbullah'ta çok etkili biri. Lider pozisyonunda örgütte. Kaçırınca götüreceğimiz yer de belli. Emniyet İstihbarat'ın örtülü ödeneğinden tek katlı bir müstakil ev kiralanmıştı. Evde faili meçhul ekibinde yer alan Cemil Köroğlu kalıyordu. Orada tutulacaktı ve Beşiri kırsalı bölgesinde Muammer Komiser'in iyi bildiği kuş uçmaz kervan geçmez, hatta PKK'nın geçiş koridorunda bulunan tenha yerlerde sorgulanacaktı hedef şahıs. Ben Beyaz Ford minibüste, emniyetin obzervasyon aracında Seyidoğlu'nun evden giriş çıkışını takip ettim, üç korumayla geziyordu. Bu nedenle onu almaktan vazgeçtik. Sonra Ahmet Aslangiray adlı bir şahısta karar kıldık. Bu da Hizbullah'ın üst düzey isimlerinden. Bunun da koruması vardı, bundan da vazgeçtik. Ardından Batman'ın Hürriyet Mahallesi'nde yaşayan Sofi Sıddık Öz'de karar kıldık. Ufak tefek biriydi. Takipten sonra bizim ekip birkaç saniye içinde bunu Beyaz Toros'a atıp götürdü. Sonra faili meçhul ekibine teslim ettiler. Sofi Sıddık'ı tek katlı müstakil eve götürüp bağlamışlar. Ama adam gece bağdan kurtulup kaçmış ve Hizbullah'a da "Beni JİTEM kaçırdı, ben ellerinden kurtuldum" diye anlatmış. Bunun üzerine Sofi Sıddık'ı bir örgütçünün evine yerleştirmişler. Sofi Sıddık evde Hizbullahçı'nın kız kardeşine sarkıntılık etmiş. Bunun üzerine adam olayı Hüseyin Velioğlu'na taşımış. "Bu ne biçim cemaatçi, benim namusuma göz dikiyor" diye. JİTEM'den kaçtığını söylediği için zaten mimli olan ve ajan olarak görülen Sofi Sıddık'ı Hizbullah bu olaydan sonra işkenceyle sorguladı ve öldürüp domuz bağıyla gömdü. Hatta sonra cesedi de bulunmuştu. Sofi Sıddık'ı elimizden kaçırdığımız kötü oldu ama sonuçta kasti değildi. Cemil ve Ahmet Müdürler "Yeni birini kaçıralım" dediler. Böylece Cevzet Soysal'da karar kılındı.
'CEMAATÇİLER YALAN SÖYLÜYOR'
Cemil Ceylan ve Ahmet Akbal savcılıktaki ifadelerinde sizin para sıkıntısı çektiğinizi, hatta cincilikle uğraştığınızı söylediler ve tüm itiraflarınızın yalan olduğunu iddia ettiler. Buna ne diyorsunuz?
'SAHTE PLAKALI BEYAZ TOROS'LA KAÇIRILDI'
Sizin söylediklerinizi ispatlayacak en önemli delil Cevzet Soysal'ın cesedinin söylediğiniz bölgede bulunması. Cesedin yerini bulmak için soruşturma makamları nasıl bir yol izlemeli sizce?
YARIN: CEVZET SOYSAL'IN MEZARI İKİ KEZ KAZILDI - GÜLEN CEMAAT POLİSLERİNE 'VİCDAN AZABI DUYMAYIN' DEDİ