Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün cuma namazını Üsküdar'daki Hz. Ali Camisi'nde kıldı. Namaz çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan terör olayları ve erken seçime ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
BEŞTEPE'Yİ TANIMAYANI NİYE ÇAĞIRAYIM: Ben cumhurbaşkanı olarak yetki alanlarımı biliyorum. Ve bu yetki alanlarımı da sonuna kadar kullanmak durumundayım. Zaman kaybetmenin peşinde olmadım, olmayacağım. 'Şimdi, ana muhalefet partisine yetki verilmeli' diyorlar. Görüşmeler yapılmış. Ana muhalefet partisinin başındaki zat, 'Beştepe'yi tanımıyorum. Beştepe kaçaktır' bunları söylerken, şimdi ben Beştepe'yi tanımayanı, Beştepe'nin adresini bilmeyeni Beştepe'ye niye çağırayım ki? Bütün bu gerçekler ortada.
ERKEN SEÇİME GÖTÜRECEĞİZ: Cumhurbaşkanı Anayasa'ya göre ülkeyi seçime götürebilir. Bunlar maddede çok açık net var mı? Var. Öyleyse şu anda cumhurbaşkanı olarak zaten 23 pazar, bu işin 45 günlük sonu. 45 gününün sonunda da tekrar Meclis başkanım ile bir görüşme daha yapacağım. Bu görüşmeyi yaptıktan sonra da hayırlısıyla ülkemizi bir erken seçime götüreceğiz.
1 KASIM TEKRAR SEÇİM: Seçim güvenliği noktasında bütün tedbirler alınıyor. Yüksek Seçim Kurulu atılması gereken adımlarla ilgili bütün çalışmalarını şu anda yaptı. Seçimle ilgili takvim açıklandı, açıklanıyor. Şu anda açıklanan tarih 1 Kasım. 1 Kasım'da da inşallah Türkiye, ben tabii tekrar seçim diyorum, tekrar seçimi yaşayacaktır.
'BU İŞTEN ZAFERLE ÇIKACAĞIZ'
BU SÜREÇLERİ BEN BAŞLATTIM: Çözüm süreci konusunda son 2 haftadır yaptığım muhtarlar toplantısında bir şeyi ifade ettim. Bu süreçleri başlatan benim. Güneydoğu'da halkımızın bunu sahiplendiğini çok açık net gördük. 7 Haziran seçimleri aslında bir umuttu. Ama öyle oldu ki 7 Haziran seçimlerinden sonra maalesef arzu edilmeyen çok çok çirkin olaylar, demokrasinin çok daha güçlü hale geleceği beklenirken, demokrasinin ülkemizde çok daha farklı bir şekilde taçlanacağı beklenirken, tam aksi olaylar oldu.
SABIR, SABIR, SABIR: Bölücü terör örgütü bildiğiniz gibi çok daha farklı, içerden, dışarıdan bir şekilde ülkemizi bölme gayretleri içersine girdi. İşte şu anda gelinen noktada, artık bugüne kadar sabır, sabır, sabır... Bundan sonra tabii ki devlet milletinin huzuru için, refahı için üzerine düşen görevi yapmak durumundadır.
HALKIMIZ BUNLARI AYIKLAMALI: Halkımız, kendi içindeki bu bölücü terör örgütü mensuplarını da ayıklamak durumundadır. Gerekirse bunları güvenlik güçlerine haber vermek durumundadır. Bölücü terör örgütü mensupları bunların arasına karışmak suretiyle buralarda dezenformasyon yapmak suretiyle, kalkıp halkı kandırmak yoluna gitmenin artık sınıra dayandığını herkes bilmelidir. Kimse artık bu yalanları yutmuyor. Yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımlar yapılırken bunları yakanlar ortada. Bunların benim Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşımın dertleriyle dertlenmek diye bir dertleri yok.
A'DAN Z'YE BÖLÜCÜDÜRLER: Bunların tek derdi var. Biz bu ülkeyi nasıl karıştırırız, sonunda biz bu ülkeyi nasıl böleriz. 'Biz bölücü değiliz' demeleri hepsi yalan, A'dan Z'ye yalan. Takiyye yapıyorlar, kendilerini gizliyorlar. Bu ülkenin evlatlarını birbirine düşürmenin gayreti içerisindeler. Şu anda yapılan operasyonlarla bu adımları atıyoruz. Tabii burada yeri geliyor canımız çok yanıyor, şehitlerimiz oluyor. Mücadele esnasında bunların olabileceğini inanıyorum ki Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki tüm kardeşlerimiz, evlatlarımız, hepsi biliyor. Bunun yanında emniyet teşkilatında olan tüm kardeşlerim biliyor. Ama bir de şunu da biliyorlar. Allah'ın izniyle bu işten zaferle çıkacağız. Zaferle çıktığımız zaman da bütün bu şehitlerimiz bu ülkede tarih boyunca hep hayırla yad edilecektir. Çünkü onların kanı yerde kalmayacak.
WİLSON HASTASI GENCE ROZET
Erdoğan, namaz çıkışında tekerlekli sandalyesinde bekleyen Wilson hastası Okan Kuruoğlu'nu görünce makam otomobilinden indi. Sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Erdoğan, daha sonra ceketindeki Türk Bayrağı rozetini Kuruoğlu'nun gömleğine taktı.
