Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'nin yaşadığı siyasi belirsizlik ve artan terör olaylarına işaret ederek, "1 Kasım seçimlerinden temennimiz odur ki milletimiz, bu süreçte yaşadıklarımızı bizlere yaşatmayacak bir kararı verir" dedi. 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:
BEDELİNİ ÖDEYECEKLER: (Terörle mücadele) Bu işi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. Kimsenin bu ülkenin huzurunu bozma hakkı yok. Bu ülke birkaç çapulcunun, teröristin at oynatacağı ülke değil. Bunun cezasını, bedelini ödeyecekler.
SEÇİMLERDEN TEMENNİMİZ: 1 Kasım seçimlerinden temennimiz odur ki milletimiz, bu süreçte yaşadıklarımızı bizlere yaşatmayacak bir kararı verir ve bu kararla da Türkiye, 2016 yılına girmiş olur.
SİYASETİN ŞİRAZESİ SAPTI: Bu teklifi kabul etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Süreç içerisinde maalesef ben siyasetin şirazesinde bir sapma var diye düşünüyorum. Bu ülkemiz için olumlu bir gelişme değil. Hele hele terör salgının bu denli egemen olduğu bir dönemde millilik duygusu taşıyanların acaba ben buraya nasıl bir destek verebilirim, bunun gayreti içerisinde olması lazım. Eğer üç partiye karşı bir tavrın varsa sen gel elini taşını altına koy. Hem oraya katılmayacaksın, ondan sonra da burada kalkıp da aklı selim ile bu adımı atana engel olacaksın. Hiçbir yere katılmamakta direnenler şirazesini kaybetmiş olanlardır.
SEÇİM GÜVENLİĞİ: Hükümetimiz, Silahlı Kuvvetler'i olsun, İçişleri Bakanlığı olsun, her şeyiyle bütün tedbirlerini almak suretiyle en az hasarla atlatacağına inanıyorum. İnşallah seçim güvenliği içerisinde öyle zannediyorum ki 7 Haziran'da yaşananlar 1 Kasım'da yaşanmayacaktır.
HDP DAĞIN TAŞERONU: (HDP'nin silah bırakma çağrısı) Bunları samimi bulmuyorum. 80 milletvekili almışsın, daha iyi, objektif olması gerekirken ne oldu? Seçimden sonra çok daha berbat, kötü oldu. Parlamentoya dönecekleri yerde, tam aksine dağa taşeronluk yapmaya başladılar.
TATLI BİR ATMOSFER: Bana yönelik eleştirilere TV programlarıyla vermemiz gereken cevap olursa veririz. Bu seçim atmosferi daha tatlı bir havada geçsin temennim odur. Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan hakkında yürütülen çirkin kampanya için de şunları söyledi: "Bu yakıştırmalar çok çok çirkin. Bir tane manyağı bulmuşlar, bu manyak üzerinden Türkiye'deki uzantısı da bakıyorsunuz, o da kalkıp ona adeta bir taşeron oluyor. Böyle bir ahlaki olmayan yola başvuruyorlar. Bizim başvurabileceğimiz tek yol var, hukuk."
ŞEHİTLER İÇİN KURAN OKUNDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Başkomutan' sıfatıyla ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu verdi.
Resepsiyon, Kurtuluş Savaşı ve terörle mücadelede şehit düşenler için Kuran-ı Kerim tilavetinin Külliye'deki Millet Camisi İmam Hatibi Adem Kemaneci tarafından okunmasıyla başladı.
Erdoğan, Külliye'nin bahçesindeki konuşmasının ardından, Bosna Hersek, Kosova, Afganistan ve Hint Okyanusu'ndaki TCG Gemlik firkateyni, Konya 3. Ana Jet Üssü ile Şanlıurfa Akçakale Gülünce Sınır Karakolu'na telefon ve video konferansla çanlı bağlantı kurarak, askerlerin Zafer Bayramı'nı kutladı.
Sınır karakolunda nöbetçi er Harun Yazıcı, kısa künyesinde Rizeli olduğunu belirtti. Erdoğan'ın "Neresinden?" diye sorduğu Yazıcı, İkizdere'den olduğunu söyledi.
Bin 700 davetlinin olduğu resepsiyona Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, kuvvet komutanları ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı. Erdoğan, Akar ve komutanlarla bir süre sohbet etti.
Resepsiyonda; Hülya Koçyiğit, Ahmet Özhan, Bülent Ersoy, İzzet Yıldızhan, Berdan Mardini, Muazzez Ersoy'un aralarında bulunduğu sanatçılar da yer aldı.