Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yöneticisi iken 2007 seçimlerinde 2 bin 753 oy ve 2011 seçimlerinde 3 bin 12 oy alan Figen Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkanı oldu. Toplumda siyasi karşılığı yerlerde sürünen bir kadının HDP'ye eşbaşkan olmasının temel sebebi Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) terör örgütünün merkez komite üyesi olması. Yüksekdağ'ın eşi Sedat Şenoğlu'da hala MLKP için çalışıyor.
SIRTINI ÖRGÜTE YASLADI
"Sırtımızı PKK'ya dayadık" açıklamasına soruşturma açılan Yüksekdağ, daha önce de teröristleri öven ve teşvik eden sözler sarfetti. Örgüt üyesi gençleri canlı bomba olmaya teşvik eden Yüksekdağ'ın bu 'canlı bomba kafası' aslında yeni değil. Terör sempatisi lise yıllarında başlayan Yüksekdağ, 18 yaşında bir sokak gösterisinde gözaltına alınıp tutuklandı. Siyasi hayatı çalkantılarla dolu Yüksekdağ, şiddet dilini en üst perdeden kullananların başında geldi.
PKK'NIN TAŞERONU
Bir yandan "Sandığa hazırız" diyen, öte yandan sandıktan çıkan sonucu ve devlet yönetimini tanımadığını iddia eden Yüksekdağ, halka da siyasi iradeyi tanımama çağrısı yaparak "İktidarı ait olduğu yere gönderene kadar direnişimizi sürdüreceğiz" dedi. Çözüm sürecinde taahhüt etmesine rağmen silah bırakmayan örgütün, güvenlik güçlerine yeniden saldırmaya başladığını unutan Yüksekdağ, teröristlerin döktüğü kanı da hükümete yüklemeye yeltendi. Dağlıca'da PKK'nın bombalı tuzağı sonucu 16 askerimizin şehit olduğu saldırıdan da hükümeti sorumlu tutan Yüksekdağ, Türkiye'de -büyükşehirler de dahil- birçok belediyenin HDP'de oluşundan da tatmin olmadı. "Kendi kendimizi, şehirlerimizi, hayatlarımızı, geleceğimizi yönetme hakkını elimize almamız gerekir" şeklinde sözler sarfetmeye devam eden Yüksekdağ, ayrılıkçı terör örgütüne siyasi taşeronluk yaptı.
'Canlar aldık canlar verdik'
Terör örgütleri arasında adeta sek sek oynayan Yüksekdağ, 2012'de AK Parti binasına saldırı girişiminde parçalanarak ölen canlı bomba Yasemin Çiftçi'yi de 'rahmetle' andı. O dönem MLKP'de katıldığı bir toplantı, mahkeme kararıyla ortam dinlemesine takılan Yüksekdağ, "Devrimci hareketin komünist evlatları olarak bizler asla yenilgiyi kabul etmedik. Bu memlekette devrimci yürüyüşümüz içinde çok kazandık çok kaybettik. Çok yendik çok yenildik, çok can aldık, çok can verdik" sözlerini kullandı. "Yaseminler varsa ve Yaseminleşecek olan genç yoldaşlarımız ve kardeşlerimiz varsa, bu dava asla ve asla yenilmeyecektir. Yasemin yoldaşın izinden yürümeye devam edeceğiz" diyen Yüksekdağ'ın, bir tek kendi bedenini canlı bomba yapmaktan kaçınması dikkat çekti.
Yenişafak