Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokyo'dan terörizmle savaşla ilgili net mesaj verdi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için bulunduğu Japonya'daki temaslarının ikinci gününde yaptığı konuşmalarda terörle mücadeleyle ilgili tespitlerde bulundu ve önemli mesajlar verdi. İşte Erdoğan'ın sözlerinden çarpıcı alıntılar;
KIŞKIRTMALARA TAVİZ YOK:
Türkiye'nin bulunduğu bölgede ve dünyada tarihi gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Barış ve huzur denizi olması gereken Akdeniz dünyanın en büyük dramlarının yaşandığı bir yer haline dönüştü. İşte böyle bir tablo içinde Türkiye gerek bölgesinde gerek tüm yer kürede barışa ve huzura yönelik tavrına ve perspektifini korumaya gayret ediyor. Ekonomik, sosyal ve fiziki güvenliğimiz hedef alan tüm kışkırtma çabalarına rağmen kararlı duruşumuzdan taviz vermedik vermeyeceğiz.
TERÖR HİÇBİR AİDİYETLE BAĞDAŞTIRILAMAZ:
Bölgedeki ateşi ülkemiz topraklarına taşımayı amaçlayan terörist saldırılar karşısında kararlılıkla mücadele ediyoruz. Burada bir kez daha ifade ediyorum, terörizm bir insanlık suçudur ve tüm dünyaya yönelik bir küresel tehdittir. Terör hiçbir dini, etnik, kültürel, coğrafi aidiyetle bağdaştırılamaz. Bu yöndeki çabalar teröre destek vermek anlamına gelir. Terörün her türüyle mücadelede aktif çaba harcayan bir ülke olarak uluslararası toplumun terörle mücadelede hiçbir ayırım yapmaması gerektiğini özellikle savunuyoruz.
ERDOĞAN'DAN AZİZ SANCAR'A TEBRİK TELEFONU
BENİM TERÖRİSTİM İYİ SENİNKİ KÖTÜ OLMAZ:
Teröristler gerçekleştirdikleri eylemler ve kullandıkları şiddet yöntemleri nedeniyle bu sıfatı taşımaktadırlar. Bu bakımdan DAEŞ neyse PKK'da odur, Tokyo'da metro istasyonlarına sarin gazı ile saldıranlar da odur. Aralarında hiçbir fark yoktur. Türkiye teröre karşı kararlı bir mücadele yürütüyor. Teröristin iyisi kötüsü olmaz. Benim teröristim iyi seninki kötü böyle bir anlayış olamaz. Teröristlerin hepsi kötüdür. Bu mücadelede dostlarımızın bizimle dayanışma ve işbirliği içinde olmasını bekliyoruz.
KÜLFET PAYLAŞIMI ARTIK ZORUNLU:
Komşuluk ve insanlık vazifesi olarak Suriyeli kardeşlerimize kucak açtık. Türkiye çaresizlik içindeki milyonlarca Suriyeli ve Iraklıya ev sahipliği yapıyor. Toplamda 2.5 milyon. 7.8 milyar dolar şu ana kadar harcama yaptık. Bu tablo sürdürülebilir değil. Buraya Brüksel'den geliyorum. Herkes takdir ediyor; 'Sizler sığınmacılar noktasında, mülteciler noktasında hiçbir ülkenin yapamadığını yaptınız bundan dolayı sizleri tebrik ederiz' diyorlar. Bundan sizler ne kadar yük alacaksınız bu önemli. Türkiye bunu nereye kadar sürdürecek. Bir taraftan sınırlarınızı bu tür sığınmacılara kapatıyorsunuz, ölenler Akdeniz'de ölsün diyorsunuz veya Ege'de ölsün diyorsunuz. Ama biz tam aksine yılbaşından bu yana sadece Akdeniz'de sahil Güvenlik Komutanlığımızın botlarıyla 60 bin kişiyi kurtardık. Sığınmacılar konusunda gerçek anlamda bir külfet paylaşımı artık zorunlu hale gelmiştir. Türkiye'nin 7.8 milyar dolar harcamasına uluslararası toplumun katkısı 417 milyon dolar. Uluslararası toplumdan bu konudaki yük paylaşımı için ivedilikle adım atmasını bekliyoruz. Diğer yandan dünyadaki barışın, huzurun, güvenliğin adil bir şekilde sağlanmasını üstlenen uluslararası kuruluşların bu süreçte çok kötü bir sınav verdiğini görüyoruz.
BM GÜVENLİK KONSEYİ'NİN YAPISINA İTİRAZIMIZI İLETTİK:
'Dünya beşten büyüktür' diye ifade ettiğimiz BM Güvenlik Konseyi'nin yapısına itirazımıza Japonya'nın da katıldığına inanıyorum. Beş ülkeden bir tanesinin iki dudaklarının arasına sıkışmış bir dünya yönetimi olamaz. Öyleyse BM Güvenlik Konseyini kimler oluşturuyorsa, hatta BM Genel Kurulu'nu kimler oluşturuyorsa ki şuanda ülke sayısı 196'yı buldu dolayısıyla bu 196 üyeden güvenlik konseyinde dönüşümlü olarak tüm ülkelerin yetki sahibi olmasını defaatle ifade ettim. Böyle 5 tane ülkeye dünyanın kaderini bırakalım, böyle bir şey olamaz. Bu adil bir dünya düzeni kurmak değildir. Aksi takdirde bugün bölgesel gibi görünen çatışmaların yakın bir zamanda tüm dünyaya sıçraması kaçınılmaz olacaktır.
ERDOĞAN, RESMİ TÖRENLE KARŞILANDI
FAHRİ DOKTORA UNVANI VERİLDİ
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'a, Japonya'nın saygın üniversitelerinin başında gelen Waseda Üniversitesi fahri doktora unvanı verdi. Üniversite Rektörü Kaoru Kamata, Erdoğan'a bu unvanın belediye başkanlığı döneminden günümüze kadar Türkiye'ye verdiği başarılı hizmetlerden dolayı takdim edildiğini ifade etti. Kamata, Erdoğan'ın Türkiye'nin demokratikleşmesi, şeffaflaşması ve uluslararası camiada saygınlık kazanmasına katkıda bulunduğuna vurgu yaptı. Erdoğan ise teşekkür konuşmasında, "Bu unvanı Türk-Japon dostluğunun yeni bir nişanesi olarak görüyorum" dedi.
İMPARATOR AKİHİTO KAPIYA KADAR UĞURLADI
Cumhurbaşkanı
Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Japonya İmparatoru Akihito'yu da ziyaret etti. Basına kapalı görüşme yarım saat sürdü. Görüşme sonrası bir süre sohbet edildi. İmparator Akihito ve eşi İmparatoriçe Michiko, Erdoğan çiftini kapıya kadar uğurladı.
'İKİ LİDERİ AŞAN DERİN BİR DOSTLUĞUMUZ VAR'
Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la düzenlediği ortak basın toplantısında aralarında iki lideri aşan derin bir dostluk olduğunu söyledi. Abe, "Bölgede barışa ve istikrara yönelik çalışmalarımızı Türkiye ile birlikte sürdüreceğiz. Marmaray açılış töreninde Japonya ile Türkiye'nin Asya kıtasını doğudan ve batıdan tutmuş iki kanat olduğunu söylemiştim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da bu iki kanadın büyük bir güçle çırptığını söyledim" diye konuştu. Erdoğan da geçen yıl Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 90. yılının kutlandığını anımsatarak "Dostluğumuzun yeni nesillere aktarılmasında öncülük ediyoruz" dedi. Erdoğan, Abe'nin verdiği çalışma yemeğine katıldı. Abe, yemekte dedesinin başbakan olduğu dönemde, merhum Başbakan Adnan Menderes'in Japonya ziyaretine ait bir fotoğrafı Erdoğan'a hediye etti.