Başbakan
Ahmet Davutoğlu'nun önceki gece "DAEŞ ve Esad 28 Mayıs'ta Haseke'de görüştü. Elimizde tutanakları var" açıklamasının perde arkasına SABAH ulaştı. Davutoğlu'na sunulan rapora göre, bir gaz üretim tesisinde Beşar Esad'ın iki komutanı, DAEŞ'ten 3 üst düzey teröristle masaya oturdu. Yapılan anlaşmada DAEŞ ile Esad rejiminin çatışmaması kararlaştırıldı. Aynı anlaşma kapsamında Esad DAEŞ'ten PYD'yi de hedef almamasını istedi. İşte Esad rejimi ile iki terör örgütünün Suriye'deki paylaşımlarını belirleyen o görüşmenin tutanakları şöyle:
DAEŞ, Kürt bölgesi olması üzerine PYD ile anlaşmaya varılan bölgelere saldırmayacak. Ortak düşman muhalif Özgür Suriye Ordusu olacak. DAEŞ karadan, Esad havadan ÖSO'yu vuracak.
Suriye rejimi DAEŞ'ten Şam'ın banliyölerindeki doğu Guta'da faaliyet gösteren Ceyş elİslam (İslam Ordusu) lideri Zehran Aluş gibi güçlü muhalif liderlerin öldürülmesini istedi.
Rejimin işbirliğine karşı DAEŞ hem boru hatları hem de tankerler yoluyla petrol satmaya devam edecek. Devletin zirvesindeki değerlendirmeye göre, Esad arabuluculuğu ile PYD - DAEŞ anlaşması sonrası, iki terör örgütü de birbiri ile savaşmaktan kaçındı. DAEŞ, muhaliflerden ele geçirdiği birçok alanı Esad Rejimi'ne çatışmasız bırakırken, PYD de birçok muhalif noktasına DAEŞ ile mücadele adı altında saldırdı. İki örgüt de birbirinin tüm strateji ve alandaki hareketlerinden haberdardı. O anlaşma, PYD ile DAEŞ'in özellikle Türkiye'ye yönelik hamlelerinden karşılıklı olarak bilgi sahibi olduğunu ortaya koydu. Ankara'da, "DAEŞ'in Türkiye'de eylem yapacağını sahadaki PYD'liler biliyor muydu" kuşkusu doğdu.
SİLAH YARDIMINI AĞZINDAN KAÇIRDI
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, ABD yönetiminin Suriye'nin kuzeyindeki muhaliflere pazar günü yaptığı askeri malzeme yardımının Kürt gruplara da gittiğini söyledi, ancak daha sonra sözlerini düzelterek, "Havadan yapılan yardımın istenildiği gibi taramadan geçirilmiş Suriyeli Arap güçlere teslim edildiğini" ileri sürdü.