Davutoğlu: İşgal askerleri bile bu kadar alçaklaşmamıştı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Birilerinin tehdidine rağmen, Urfa'dayız. Birilerinin baskısına rağmen Urfa'dayız. Biz meydanları kimseye terk etmedik, etmeyeceğiz. 'Her Nemrut'a bir İbrahim gerek' diyerek, Urfa'dayız" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa'da, Topçu Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitinginde halka hitap etti.

Davutoğlu, konuşmasına, "Peygamberler şehri, maneviyatımızın baş şehri Şanlıurfa'nın yiğit insanları, aziz kardeşlerim sizleri sevgiyle muhabbetle selamlıyorum" sözleriyle başladı.

Şanlıurfa'nın ilçeleri ve ulemasından bazı isimleri tek tek sayarak selamlarını ileten Başbakan Davutoğlu, "Her gelişimizde buradan feyiz alıyoruz, güç alıyoruz. Urfa huzur şehridir, barış şehridir, kardeşlik şehridir, birlik şehridir. Türk, Kürt, Arap burada gönül gönüle, yürek yüreğe yaşar. Şanlıurfa'nın gençleri, Şanlıurfa'nın annelerini, hanımlarını, Şanlıurfa yiğitlerini, bacılarını yürekten selamlıyorum. Bizi coşkuyla karşılayan siz Şanlıurfalı kardeşlerimi yüreğime, bağrıma basıyorum" diye konuştu.

Türkçe'de "Başım gözüm üstüne" anlamına gelen Arapça "Ehlen ve sehlen" ve Kürtçe "Rojbaş" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kadim şehirlerimizin en kadimi, Urfa'da olmak bana büyük heyecan veriyor. Bu şehir şehirlerden biri değil, mekanlardan bir mekan değil. Bu mekan mukaddes bir şehir. Kudüs gibi mukaddes, Mekke, Medine gibi mukaddes şehir. Dünyanın ilk üniversitesi, Harran'da, burada kuruldu. Burası ilmin başkenti, Hazreti Ömer döneminde İslam ile şereflendi, her zaman tevhidin vatanı oldu."

- "BİRİLERİNİN TEHDİTLERİNE RAĞMEN, URFA'DAYIZ"

Alandakilere, "Kerkük'ün, Kudüs'ün, Diyarbakır'ın, Bursa'nın, Saray Bosna'nın, Konya'nın kardeşi Urfa Hazreti İbrahim'i yakmak için tutuşturulan ateşin söndüğü Urfa, fitne ateşini tutuşturmaya çalışan ateşi söndürecek şehir Şanlıurfa, fitne ateşini söndürecek miyiz? Fitneyi yakanları kendi ateşlerinde boğacak mıyız? Türk, Kürt, Arap, bütün Ortadoğu'ya, bütün dünyaya ibret olsun diye omuz omuza verip kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlere ders verecek miyiz" diye seslenen Başbakan Davutoğlu, "evet" yanıtını alması üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte onun için Urfa'dayız, birilerinin tehditlerine rağmen, Urfa'dayız. Birilerinin baskısına rağmen Urfa'dayız. Biz meydanları kimseye terk etmedik, etmeyeceğiz. 'Her Nemrut'a bir İbrahim gerek' diyerek, Urfa'dayız. Sizler bu fitne ateşine karşı bu meydanda bugün en gür sesle kardeşliği haykırıyorsunuz. Size teşekkür ediyorum. Nasıl miting meydanında berabersek, her zaman bir arada olacağız. Fitne ateşini yakanlara, terörü besleyenlere karşı, hangi türden olursa olsun, ister PKK, ister DEAŞ, ister DHKP/C olsun kardeşi kardeşe kırdıranlara karşı Hazreti İbrahim'in ateşine karşı durduğu gibi tevekkülle, imanla duracağız."

-"BİRİLERİ MAYIN DÖŞEYEBİLİR BİZ BU TOPRAKLARA GÜL DÖŞEYECEĞİZ"

"Biz bu topraklara gül döşemeye geldik" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, vatandaşların "Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklinde sloganlar atması üzerine, "Allah razı olsun. 2-3 gün önce Trabzon'da bir şehit evindeydik. Bugün Antep'te şehit evindeydik. Burada, Şanlıurfalılar da diyorlar ki 'şehitler ölmez vatan bölünmez.' İşte bu ses arşı alaya yükselirken bu toprakları kimse bölemeyecek, bu topraklar üzerinde kimse operasyon yapamayacak. Birileri mayın döşeyebilir biz bu topraklara gül döşeyeceğiz, birileri nefret tohumu ekebilir biz muhabbet tohumu ekmeye geldik" diye konuştu.

Türkiye'nin büyük hedeflere, mutlu ve aydınlık geleceğe yürüdüğünü vurgulayan Davutoğlu, milletin geleceğe yürüyüşünü durdurmak isteyenlere izin vermeyeceklerini ifade etti.

Türkiye'nin, 7 Haziran'dan bu yana ağır saldırılara rağmen istikrarını koruduğunu, ekonomik olarak büyümeye devam ettiğini ve önemli projeleri hayata geçirdiğini anlatan Davutoğlu, "Anamur'dan KKTC'ye su götürdük, uzaya 4B uydusunu gönderdik, dünyanın en büyük havalimanının imza töreniyle finansman sorununu çözdük. Üretim artıyor, yatırımlar artıyor, ekonomi büyümeye devam ediyor" dedi.

Milli gelirin 36 milyar dolardan 800 milyar dolara çıktığını, sanayi üretiminde de olumlu gelişmeler yaşandığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Artık bu ülke değil namerde merde dahi muhtaç değil. Bir daha muhtaç olmayacak. Eskiden IMF'ye borçluyduk şimdi bu sene G20 Dönem Başkanlığını yapıyoruz. Ekonomi adeta şahlandı. Çok güzel başka güzel göstergeler de var. Bunları anlatmaya vakitler yetmez."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Doğumdan emekliliğe kadar bilin ki her zaman müşfik Türkiye Cumhuriyeti Devleti sizin yanınızda. Sizin seçtiğiniz hükümetler sizin emrinizde olacak. Kimse size tahakküm etmeyecek. Siz emredeceksiniz, seçilmiş olanlar yapacaklar" dedi.

Davutoğlu, partisinin Şanlıurfa mitinginde, demokratikleşme konusunda kararlılıklarını kaybetmediklerini belirterek, Türkiye'ye yakışan, özgürlükçü, katılımcı demokrasiyi esas alan yeni bir anayasa yapacaklarını ifade etti.

Başbakan Davutoğlu, "Artık Türkiye darbe anayasalarıyla yönetilemez. Bütün meselelerin çözüm yerinin Meclis ve siyaset kurumu olduğunu herkes bilecek, herkes hazmedecek" dedi.

Seçim barajını, temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesine göre düzenleyeceklerini de vurgulayan Davutoğlu, istikametlerinin "milletin gösterdiği istikamet" olduğunu vurguladı.

Milletin hayallerini, beklentilerini, taleplerini mutlaka yerine getireceklerini aktaran Başbakan Davutoğlu, alandakilere, "Bizimle geleceğe yürümeye var mısınız?", Yeni istiklal hedeflerine yürümeye var mısınız?", "AK Parti'ye tek başına, iş başına demeye var mısınız?" diye seslendi.

Davutoğlu, aldığı cevap karşısında, "O zaman ilk günkü aşkla, haydi Bismillah" dedi.

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bizim siyasetimizin merkezinde, insanlarımızın beklentileri, refahı, mutluluğu yer alıyor. Bizim en büyük zenginliğimiz insanımız. Başkalarının başka gündemleri olabilir, ama bizim tek gündemimiz insanımızın, Şanlıurfa'nın mutluluğu, başka gündemimiz yok. Onun için 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz. Bütün meselemiz gençlerimizi iş sahibi yapmak. Sofralara aş koymak. Beyannamemizi gördünüz. Şimdi gelin doğumdan, emekliliğe kadar beyannamede vadettiğimiz bütün hususları sizlerle paylaşalım. Doğumdan emekliliğe kadar bilin ki her zaman müşfik Türkiye Cumhuriyeti Devleti sizin yanınızda. Sizin seçtiğiniz hükümetler sizin emrinizde olacak. Kimse size tahakküm etmeyecek. Siz emredeceksiniz, seçilmiş olanlar yapacaklar. Şimdi, çocuğumuz doğduğu andan itibaren, ilk çocuğa 300, ikinci çocuğa 400 lira, üçüncü çocuğa 600 lira doğum hediyesi veriyoruz. Çocuk doğduğu anda devletimiz diyor ki biz size diyoruz ki 'bu çocuğun geleceği bize ait.' Hemen altınını takıyoruz. Çocuk büyüdüğünde, belediyelere kreş açma zorunluluğu getiriyoruz, okuldan önce. Çalışan kadınlarımıza doğuma bağlı olarak, doğum izninden sonra ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü çocukta 6 ay, yarı zamanlı tam ücretli izin veriyoruz, yani yarı zaman çalışıp tam ücret alacaksınız."

Çocuk okula gittiğinde de onun yanında olmaya devam edeceklerini belirten Davutoğlu, Fatih Projesi kapsamında her çocuğa bedava kitap, bilgisayar, akıllı tahtalar verildiğini hatırlattı.

- TATLISES'E TEŞEKKÜR-

Çocukların büyürken hiç kimseye muhtaç olmayacaklarını anlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Öğrenim gören gençler. Burada mısınız? Maşallah. Şanlıurfalı kaç yaşında olursa olsun her zaman gençtir. Bakın kıymetli sanatçımız İbrahim Tatlıses, her zaman genç değil mi? Bu sefer yine aday oldu sonra AK Parti lehine adaylıktan feragat etti, kendisine teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Yurt dışında öğrenim gören gençler için pasaport harcını kaldıracaklarını bildiren Davutoğlu, ayrıca tüm gençlere ücretsiz internet sağladıklarını bunun da dünyanın hiçbir yerinde olmadığını kaydetti.

Gençlerin seçilme yaşını 18'e indireceklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Şanlıurfalı 18 yaşındaki gençler, Şanlıurfa'yı işgalden kurtarıp, istiklal ateşini yakmışlardı şimdi biz gençlerle Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz, bölgeyi Ortadoğu'yu yeniden inşa edeceğiz. Hazreti İbrahim ahlakına sahip gençlerle, dünyaya adaleti yeniden getireceğiz inşallah" dedi.

- "BİZ BU TOPRAKLARIN İNSANLARININ BEREKETLENMESİNİ İSTİYORUZ..."-

Bir genç üniversiteyi bitirdiğinde de yanında olacaklarını vurgulayan Davutoğlu, bu gençlerin getirip kendilerine bir proje verdiklerinde cebine 50 bin Türk Lirası'nı, can suyu olarak, ilk sermaye olarak vereceklerini açıkladı.

Gençlere, "Annenin ak sütü gibi helal olsun" diyeceklerini aktaran Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer derse ki genç, 'param yetmeyebilir sermayeye.' O zaman da 'al sana 100 bin lira da faizsiz kredi' diyeceğiz. İşinin ilk yıllarında zorlanmasın diye üç yılda gençlerden vergi almayacağız. Devlet ana gibi baba gibi sizin yarinizdir. Şefkatli kucağında size gelecek hazırlayandır. Bilin ki devletin baskıyla, herhangi bir şekilde yıldırmayla vesayetle anıldığı günler geçti. Artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti her gencin elinden tutacak. Türk, Kürt, Arap çocukları hepsi birden Türkiye'nin kalkınmasına, bu al bayrağın yücelmesine katkıda bulunacaklar. İlk kez iş bulan gençlerimize maaşını bir yıl devlet verecek. İşverenlere teşvik bu. Şimdi işiniz, maaşınız var, aşınız var. Ne kaldı? Eş kaldı eş. Biz bu toprakların insanlarının bereketlenmesini istiyoruz, çoğalmasını ama aynı zamanda iş güç sahibi olmasını da istiyoruz. Eş lazım dediğinizde önce annenize, babanıza gideceksiniz inşallah onlar size hayırlı bir eş bulacak. Bulamazsa bize başvuracaksınız. Ama bir şey daha yapacağız, ister kız erkek, 'çeyiz hesabı' açtırdığı zaman bir anne baba çocukları evlendirmek için bu hesapta biriktirilen paranın yüzde 20'si kadar da devlet evlenme yardımı yapacak. 100 bin lira mı biriktirdi, devlet 20 bin lira daha koyacak 120 bin lira olacak. Böyle devlet sevilmez mi? Böyle devletin vatandaşı olmak gurur vermez mi?"

- "ONLARA HADDİNİ BİLDİRECEK MİSİNİZ?"

Kendilerinin şefkatli bir devlet için çalışırken, birilerinin de devlete "katil devlet" dediğini belirten Davutoğlu, "onlara haddini bildirecek misiniz?" ifadesini kullandı.

Eğer devletten birileri, devlet gücünü kullanarak yanlış yaparsa, onun hesabını da kendilerinin soracağını vurgulayarak, işi, eşi ve aşı olan gençlere konut yardımı da yapacaklarının altını çizen Davutoğlu, şöyle dedi:

"Ev almak için açılan konut hesabına peşinat, yüzde 25 peşinat biriktirdiğinizde, devlet onun da yüzde 15'ini konut katkısı olarak size verecek. Gençler işte yeni Türkiye bu, sizi namerde muhtaç etmediğimiz gibi annenize, babanıza dahi muhtaç etmeden onların küçük tasarruflarını bile harcatmadan sizi iş, güç, aş, eş ve ev sahibi yapacağız."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumundan MHP'lilerin de rahatsız olduğunu belirterek, "Onlara da hitap ediyorum, onlara da diyorum ki; 1 Kasım'da elini taşın altına koyan vatanperverlere oy verin. 1 Kasım'da milletin birliğini, dirliğini savunanlara oy verin" dedi.

Davutoğlu, partisinin Şanlıurfa mitinginde kadın girişimcilere verecekleri desteklere ilişkin bilgi verdi.

Kadın girişimcilere, bir küçük atölye açmak, evinde bir iş yapmak istemeleri durumunda 100 bin liraya kadar kredi verileceğini belirten Davutoğlu, esnafa da 30 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği vereceklerini söyledi.

Davutoğlu, Bağkur'lu esnafın emekli aylıklarından kesilen primleri ortadan kaldıracaklarını vurgulayarak, bütün illerin kalkınması için dünyada uygulanmayan yeni bir yöntemi hayata geçireceklerini söyledi.

Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"'Benim iyi bir kabiliyetim var, girişimciyim ama fabrika açacak param yok' diyene de projeyi getirdiğinde anahtar teslim fabrika kurup ona teslim edeceğiz, sembolik bir kira karşılığında. Çalışanlarımızın asgari ücreti bin 300 lira olacak. Kamunun ihtiyaç duyduğu işlerde çalışan taşeron işçileri kamuda istihdam edeceğiz. Çiftçi kardeşlerimiz, bu toprağa bereket katan kardeşlerimiz, yemde ve gübrede KDV'yi kaldırıyoruz.

Genç çiftçilerimize proje karşılığı 30 bin lira karşılıksız destek vereceğiz. İşte devletle milletin buluşması bu. Bunlar anlayamazlar, bizim vaatlerimizin diğerlerinden farkı ne? Diğerleri sözde vaat ederler de gerçeğe yansıtmazlar ama biz vaat ettik mi onun gereğini yaparız. Taahhüdümüzü ve teminatımızı 13 yıllık icraatlarımız gösterir. Bütün bu çalışma hayatından sonra, bütün bu yardımlardan sonra emekli olduğunuzda bu sefer emekli maaşlarına, bin 100 liraya kadar olan emekli maaşlarına yılda bin 200 lira katkıda bulunduk. Şimdi bütün emeklilerimize ayrıca yılda bin 200 lira daha ek maaş vereceğiz. Her ay 100 lira eklenecek maaşlarınıza.",

- "SAYIN BAHÇELİ DAHA İLK GÜNDEN DÜKKANI KAPATTI"

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in de Şanlıurfa'dan milletvekili adayı olduğunu hatırlatan Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfalılar'dan tüm AK Partili milletvekili adaylarını Meclis'e göndermelerini istedi. Alandakilerden bunun sözünü alan Davutoğlu, "Şanlıurfa'ya bu yakışır" dedi.

Türkiye'nin geleceği adına çok önemli bir seçime gidildiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"AK Parti olarak biz her zaman olduğu gibi bütün hazırlıklarımızı yaptık, sizlerin vereceği kararı bekliyoruz. İnanıyorum ki sizler, milletimiz en doğru kararı vereceksiniz. Biz milletimizin verdiği her karara saygılıyız. 7 Haziran'da milletimizin verdiği 'uzlaşın' mesajını da aldık, değerlendirdik. Samimiyetle, iyi niyetle bütün partilerin kapısını çaldık, siz şahitsiniz. 'Türkiye hükümetsiz kalmasın' diye her türlü gayreti gösterdik ama ne yazık ki bizim gösterdiğimiz hassasiyeti diğer partiler göstermedi.

Sayın Bahçeli daha ilk günden kapıyı, dükkanı kapattı. 'Ben bu siyaset işinde, iktidar işinde, Türkiye'nin yükünü yüklenmede yokum' dedi. Siyaset, düğümleri çözme sanatıdır ama anlaşılan Sayın Bahçeli'nin bundan haberi yok. Düğüm ustası oldu, siyaseti düğümledi. Biliyorum ki bu tutumdan en fazla MHP'li kardeşlerimiz rahatsızdır. Onlara da hitap ediyorum, onlara da diyorum ki; 1 Kasım'da elini taşın altına koyan vatanperverlere oy verin. 1 Kasım'da milletin birliğini, dirliğini savunanlara oy verin. MHP tabanı hükümete girmek ve böyle bir dönemde milletin söylediğine uyarak sorumluluk almak istiyordu. Fakat Sayın Bahçeli ikna olmadı, 'Hayır' siyasetinden vazgeçmedi, her şeye 'Hayır' dedi. Ne dediysek oralı olmadı."

- "CHP VE SAYIN KILIÇDAROĞLU İSE BAŞKA BİR ALEM"

"CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu ise başka bir alem" diyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hizipçi siyasetten bir türlü kurtulamıyorlar. Türkiye'yi yönetmek gibi bir ufukları yok. Zaten böyle bir talepleri de yok. Buraya gelip sizinle buluştular mı? Sizi gördüler mi? Nasıl ülkeyi yönetecek bunlar? Partilerini yönetmek onlara yetiyor, ülke yönetiminde onların gözü yok. Partilerini yönetirken bile sıkıntı yaşıyorlar, her kafadan bir ses çıkıyor. Birinin dediğini diğerinin dediği tutmuyor.

Geçtiğimiz seçim öncesinde bir CHP'li çıktı, başka bir partiye oy istedi. Diğeri çıktı, 'Biz CHP'liyiz ama ailece şu partiye oy vereceğiz' dedi. Böyle parti olur mu? Kılıçdaroğlu ne yaptı? Her zamanki gibi sustu. 7 Haziran'dan sonra da 'blok' siyasetine girişti. Bunlar milletin bütünü için, 78 milyon için cümle kuramıyorlar, 'blok' diyorlar, 'cephe' diyorlar ama 'Biz iktidara tek başına talibiz' diyemiyorlar."

Alandakilere, "Bunlar iktidara gelebilirler mi?" diye soran ve "Hayır" karşılığını alan Başbakan Davutoğlu, "Bir gün ağızlarından 'Biz iktidara tek başına gelebiliriz' diye bir söz duydunuz mu? Peki biz ne diyoruz? Tek başına, iş başına diyoruz. Kaybedecek vaktimiz yok, işin başına geçmek ve bu memlekete bir saniye vakit kaybettirmeden çalışmak" diye konuştu.

- "BİZ KENDİMİZİ İNKAR EDER MİYİZ?"

Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerinin iddiasının, tezlerinin, tekliflerinin olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Savundukları tek şey AK Parti'yi iktidardan etmek. Sonrasına dair tek bir planları, hazırlıkları yok. 'Kendi aramızda hallederiz' diyorlar. Ancak 7 Haziran'dan sonra bir şey halledemediklerini siz de gördünüz. Seçimlerden sonra 'AK Parti'siz bir hükümet kurabilir miyiz?' diye bir 'blok siyaseti' tutturdular.

Yahu AK Parti'nin içinde olmadığı hükümet tutar mı? Bu memleketin mayası AK Parti. Maya olmadan hükümet tutar mı? Millet yüzde 41 oy verecek bize, birinci parti yapacak, siz bizi dışarıda bırakma hesapları yapacaksınız öyle mi? Yapabildiler mi? Milleti, milletin partisini saf dışı bırakma hesabı da kısa zamanda çöktü. Nihayet bizimle bir koalisyon kurmak için görüşme noktasına geldiler. Ancak öyle taleplerle geldiler ki 'AK Parti kimliğini bıraksın' gibi bir noktaya getirdiler. 'Her şey tamamıyla değişsin.' Biz kendimizi inkar eder miyiz? 13 yıllık başarı hikayesini reddeden bir tutuma 'Evet' der miyiz? Zannedersiniz bütün bunları yapan CHP, onlar birinci parti. Hayal."

AK Parti'nin ulaştığı yere muhalefet partilerinin hayallerinin ulaşamayacağını dile getiren Davutoğlu, "Biz yüzde 41'i aşmak için, yüzde 50'lerin daha ötesine gelmek için sizin huzurunuzdayız, onların hedefi ise olsa olsa yüzde 30'u yakalamak" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu ülkenin her bir insanının canı da hukuku da namusu da bize emanettir. Kim insanlarımızın canına, ülkemizin istikrarına kastederse, karşısında bizi bulur. Biz, güvenliği özgürlüğe, özgürlüğü güvenliğe kurban etmeyiz. Ne hukuktan ne demokrasiden ne özgürlüklerden vazgeçeriz ne de terörle, teröristle mücadeleden vazgeçeriz" dedi.

Davutoğlu, Şanlıurfa mitinginde yaptığı konuşmada, koalisyonun, partilerin bir araya gelip, ortak bir zeminde uzlaşması olduğunu hatırlattı.

"Bunlar uzlaşmaktan şunu anlıyorlar, AK Parti olarak bütün görüşlerimizi terk edelim, gelin CHP'nin siyasetine tabi olun anlaşalım. Açık ara farkla ikinci parti olunca, bu kadar tek taraflı bakan, Allah muhafaza ülkeyi yönetmeye kalkarsa nasıl bakar bir görün, tek parti zihniyeti bu işte" diyen Davutoğlu, kendilerinin de "CHP zihniyeti bize, milletimize uymaz" dediklerini ifade etti.

Anlaşarak, karşılıklı konuşarak hükümet kurmanın mümkün olması durumunda, bunu yapacaklarını belirten Davutoğlu, milletin, sorumluluk almaktan kaçmayan AK Partiye itimat ettiğini söyledi.

7 Haziran'dan bu yana Türkiye'yi hükümetsiz bırakmadıklarını anlatan Davutoğlu, "Bir sürü nifak odağı aynı anda Türkiye'ye saldırdı, Türkiye'yi sahipsiz bıraktık mı? Dünyada ekonomik kriz var, Türkiye'ye bu ekonomik krizin musallat olmasına izin verdik mi? İşte bu 7 Haziran'dan bu yana 4 ay geçti ak koyun, kara koyun ortaya çıktı. Şimdi bu ortaya çıkınca ak yiğitleri 1 Kasım'da tekrar iktidara gönderiyor musunuz? Ak yiğitlere, ak bacılara, 'yeni ve ak bir Türkiye için buyurun göreve, tek başına iş başına' diyor musunuz?" diye konuştu.

Meselenin memleket meselesi olduğunun farkında olmayanların, kendi menfaatlerini düşündüğünü aktaran Davutoğlu, "Bizim için ise memleket meselesi. 'Bizim koltuğumuz dursun da memleket varsın kül olsun' diyorlar. Bizse daima milletimizin emrinde, hizmetindeyiz. Milletimizle yan yana, omuz omuza yürüyoruz. İnşallah 1 Kasım'da yeniden sizlerle buluşarak, kaldığımız yerden yola devam edeceğiz" diye konuştu.

"1 Kasım'da inşallah Şanlıurfa'dan güzel bir tevhit sesi yükselecek mi? Birlik sesi yükselecek mi?" Bu birliğin sembolü AK Parti'ye 'Hadi, yürü, iş başına' diyecek misiniz? Kriz ve kaos bekleyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacak mısınız? Türkiye'yi AK Parti ile yeniden şaha kaldıracak mısınız?" sorusuna, kendisini dinleyenlerden "Evet" yanıtını alan Davutoğlu, "Allah sizden razı olsun. Şanlıurfalı 'evet' dedi mi yürekten söyler" karşılığını verdi.

-"TERÖR DİLİYLE KONUŞUYORLAR"

Bir takım haberlerle, twitter'dan Şanlıurfalıları korkutmaya çalışanların olduğunu belirten Davutoğlu, "Ama Şanlıurfa burada, Meydanı Fransız işgaline bırakmamış Şanlıurfa, bu çapulculara bırakır mı? İşgale boyun eğmemiş Şanlıurfa terör çetelerine, baronlarına boyun eğer mi?" sorusunu sordu. "Hayır" yanıtını alan Davutoğlu, "İşte Şanlıurfa'nın yiğit insanlarının sesi bu. Biz bu sesi duyduk. Biz milletin sesini duyduk ve milletin sesini duyduğumuz zaman, 'meydan, bu meydandır' dedik. 'Son nefesimize, son damla kanımıza kadar bu meydanlar bizimdir, bütün Türkiye bizimdir' dedik. Türkiye'yi bir, beraber, iri, diri kılma yolunun adı AK Parti yoludur. Görevden kaçanlara, 'hayır' diye tutturanlara da terör örgütüne yaslananlara da meydanı bırakmadık, bırakmayacağız" ifadesini kullandı.

"Her şeye 'hayır' diyenlere meydanı bırakacak mısınız? Teröre sırtını yaslayanlara meydanı bırakacak mısınız?" diye soran Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bu ülkenin her bir insanının canı da hukuku da namusu da bize emanettir. Kim insanlarımızın canına, ülkemizin istikrarına kastederse, karşısında bizi bulur. Biz, güvenliği özgürlüğe, özgürlüğü güvenliğe kurban etmeyiz. Ne hukuktan ne demokrasiden ne özgürlüklerden vazgeçeriz ne de terörle, teröristle mücadeleden vazgeçeriz. Bu 'hayırcı' kardeşler, terörle mücadele konusunda da bizi, Türkiye'yi yanlız bıraktı. Onlar sadece AK Parti'yi değil terörle mücadele eden askerimizi, polisimizi, korucularımızı, masum vatandaşlarımızı da yanlız bıraktılar. Ne teröristlere tek laf edebiliyorlar ne de terör dektekçilerine. Sadece teröre ses çıkaramasalar neyse, üstüne bir de terör diliyle konuşuyorlar."

-"ALÇAKÇA ENSELERİNDEN VURDULAR"

Sözde değil, özde barışın gerekli olduğunun altını çizen Davutoğlu, Şanlıurfa'nın, Ceylanpınar'ın insanları için canını ortaya koyan iki yiğit polisin, 22 Temmuz'da alçakça enselerinden vurulduğunu anımsattı.

Şimdi 'barış' diyenlerin, o zaman 'barış' demediğini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"22 Temmuz'da bir gece, bunu düşman işgal orduları bile yapmamıştı bu alçaklığı. İşgal askerleri bile bu kadar alçaklaşmamışlardı. Geldiler, gece yarısı uykularında Şanlıurfalının, Ceylanpınarlının emniyeti için nöbet tuttuktan sonra gece uykusunda uyuyan iki civanmert, yiğit polisimizi uyurken öldürdüler. Bre namertler, uyanıkken karşılarına çıksaydınız ya. Uyanıkken o yiğitlerin karşısında durabilseydiniz ya. İşte onun için Şanlıurfalılar, sizler bilir, hissedersiniz."

"Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganlarının atıldığı mitingde, Davutoğlu, "O iki canımız artık ebediyen Şanlıurfalıdır, Ceylanpınarlıdır" karşılığını verdi.

Şanlıurfalılara, "Onların hakkını ödeyecek misiniz? Onları şehit edenlere hadlerini bildirecek misiniz? Bu memleketin birliğine, beraberliğine meydan okuyanlara, 'Biz biriz, Türk, Kürt, Arap, Zaza hep beraberiz' diye haykıracak mıyız?" diye soran Davutoğlu, "Evet" yanıtını aldı.

-"ALLAH BİRLİĞİMİZİ DAİM ETSİN"

Askerlerin, polislerin, korucuların Şanlıurfalıların kardeşi olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Biz, o meydan okumaya karşı çıktık, dedik ki 'Madem ki bu alçaklığı yaptınız, dilinizde 'barış' olsa da beyninizde madem ki terör ve fitne taşıyorsunuz, biz sizinle mücadeleye çıkacağız.' İşte Kuzey Irak'ta operasyonlarda, Türkiye içindeki dağlarda, ovalardaki operasyonlar da sadece ve sadece sizin içindir, halkımızın rahat uyuyabilmesi içindir. Çorbacıda şehit edilen garson Şeyhmuz'un şehit edilmemesi içindir, çorbacıda şehit edilen Osman beyin, her ikisi de civanmert Kürt genci, şehit edilmemesi için, annesinin ekmek almak için gönderdiği 12 yaşındaki Fırat'ın öldürülmemesi için..."

Davutoğlu, sözlerinin, "Kahrolsun PKK" sloganlarıyla kesilmesi üzerine, "Allah sizden razı olsun. Siz, Hazreti İbrahim'in şehrindensiniz. Siz, ateşi, suya, güle çeviren bir peygamberin neslindensiniz Şanlıurfalılar, Allah sizden razı olsun. Sizlerden o kadar eminiz ki bu vatanı, istikbalimizi her şeyden önce Şanlıurfa'ya emanet ediyoruz. Onun için buradayız"" karşılığını verdi.

Davutoğlu, miting planlaması yaparken öncelikli illere Şanlıurfa'yı koyduklarını belirterek, "Allah, birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. Allah, Türk, Kürt, Arap, Zaza hepimizin yüreğindeki imanla, aynı kıbleye yöneldiğimiz gibi, aynı geleceği yürümemizi nasip etsin" diye konuştu.