Başlığı görünce, 'ne oluyor ABD yönetimi, Pensilvanya'daki Fetullah Gülen'i sınır dışı mı ediyor?' diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum! Lafı çok uzatmadan merakınızı gidereyim.
KARA PARA TRAFİĞİ BİR BİR ORTAYA ÇIKTI
Evet, gelişmeler o yönde. Pensilvanya'daki zat ve kurmayları, 'ABD'den çıkartılırsak nereye yerleşeceğiz' planlarını yapmaya başladılar. 'Paralel örgüt' lideri durup dururken böyle bir plan yapmaya başlamadı tabii ki.
Türkiye'nin, ABD'de anlaştığı uluslararası hukuk firması Amsterdam&Partners, 'paralel örgüt'ü sarsmaya başladı. Firma, örgütün bu ülkedeki faaliyetlerini, kara para trafiğini bir bir ortaya çıkarmaya başladı. Aynı zamanda, örgütün ABD Kongresi'ndeki paralı askerleriyle ilişkisini ve dolayısıyla desteğini kesmek için çok ciddi adımlar atılıyor.
'Paralel örgüt'ün, ABD'deki kaleleri konumundaki 'charter school'lar mercek altına alındı. Sizlere biraz bu okullarla ilgili bilgi vereyim; "Bu okullar öğrencilere ücretsiz. Okulun masrafları okulun bulunduğu bölgedeki eğitim ile ilgili birimin bütçesinden karşılanır. Otonom okullardır, iç işlerinde bağımsızdırlar. Örneğin; öğretmenler ile ilgili kriterleri okulun yönetim kurulu belirler. Bu nedenle örgüt okulları Türkiye'den çok rahat öğretmen getirir".
DETAYLI İNCELEME BAŞLATILDI
İşte, örgütün ABD'de açtığı bu tip okullarla ilgili FBI, çok detaylı inceleme başlattı.
Yurtiçinde örgüte yönelik operasyonlar malum. Kara para trafiğini deşifre etmek için başlatılan incelemeler hızla ilerliyor. Önce Koza-İpek Holding şirketleri, şimdi de TUSKON. Önümüzdeki günlerde TUSKON'a yönelik operasyonlarla ilgili çok ilginç detaylar ortaya çıkacak.
'Paralel örgüt'e bir kötü haber de Endonezya'dan. Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip bu ülkede örgütün çok ciddi bir gücü vardı. Çok ciddi sayıdaki okulları PASİAD adındaki çatı bir kuruluş altında toplanmıştı. Endonezya, PASİAD'ı kapatma kararı aldı. Bu kararda, bu bölgelere yapılan ziyaretlerin etkili olduğu çok açık.
Kısacası, 'paralel örgüt' için deniz bitti!
Ahmet Hakan sen hangi dilimdesin?
Doğan Grubu kalemşorlarının 1 Kasım seçim sonuçlarını hazmetmesi gerçekten güç olacak gibi. Bütün ülke G20'yi, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin geleceğini, 'paralel örgüt'le mücadeleyi konuşurken, onlar yaşadıkları hezimetin hayal kırıklığını yaşıyor. Ancak, bunu yaparken, içlerinde bulundukları ruh halini bütün ülkeye mal etmeleri çok ayıp oluyor.
Bakın Ahmet Hakan, 'AK Parti'nin önündeki en önemli sorun' başlıklı yazısında, "..halkınızdan bazıları, yüzde 50'yi kastediyor, 'çekip gitmek istiyorum buralardan' duygusunu yaşıyor. Bu bir sorundur. Hem de büyük bir sorun..."
Hakan, 1 Kasım'dan sonra AK Parti'ye oy vermeyenlerin ülkeyi terk etmek istediğinden dem vurarak, buna çözüm bulunmasını istiyor.
Öncelikle soruyorum, 'Sen hangi dilimdesin Ahmet Hakan? Türkiye'den çekip gitmek istiyor musun?'
Bir de tespit! Sınır kapılarındaki görevlilerle konuştum. Şu ana kadar toplu bir göç olayı yaşanmadığını söylediler! Sadece, inlerine girildiği için 'paralel örgüt' militanlarının kaçmaya çalıştığı bilgisi elimizde mevcut.
Murat KELKİTLİOĞLU / Akşam
