Eşi Tuba Işın ve yardımcısı Sedat İnci ile birlikte, 100'üncü Yıl Mahallesi'ndeki taziye evinde mahalle sakinleri ile dün sabah kahvaltısında buluşan Vali Musa Işın, Ağrı'da görev yaptığı süreçte Kürtlere ihanet eden terör örgütü ile mücadele edeceğini belirtti. Yöre halkının gelenek, görenek, örf ve adetleriyle yaşam tarzını bildiğini ifade eden Vali Işın, şunları söyledi:
"Amacımız, sizlerin huzur içinde yaşamanızı sağlamak. Devletimiz, her türlü yardıma muhtaç olanlara yardım ediyor. Çocuğunu üniversitede okutamayan varsa, gelsin ben okuturum. Mahallenize girmeye çalışıp, huzurunuzu bozmak isteyenlere de fırsat vermeyin. Komşularınızı, çocuklarınızı, gençlerinizi uyarın. Felakete sürüklenmesinler. Mahallelerde huzuru güvence altına alalım. Çocuklarımızı 20'li yaşlarına kadar özenle yetiştiriyoruz ve birileri de gelip çocuklarımızı bizden alıyor. Çocuklarımızı başkası için büyütmeyeceğiz. Çocuklarımız öncelikle kendileri için insan olacaklar. Okuyup anne- babasına saygı gösterecek, onlara bakacak."
Daha sonra 'Çalışan Gazeteciler Günü' nedeniyle İbrahim Çeçen Üniversitesi Konuk evinde basın mensupları ile yemekte bir araya gelen Vali Musa Işın, HDP yönetimi ve milletvekillerini eleştirdi. Işın, "Sürekli basın açıklaması yapıyorlar, yürüyüş yapıyorlar. Sizlere üç milletvekili verilmiştir. Sizin halkın arasına girip, halkın derdini dinlemekten başka bir işiniz var mı? Akşama kadar yürüyüş yapıyorsunuz, protesto yapıyorsunuz" dedi.
Vali Işın şöyle devam etti:
"Geçen yıl nisan ayında Anadolu Lisesi'nden iki kız öğrenciyi dağa çıkardılar. Kızların babası Taşlıçaylı bir adam, beni Taşlıçay Kaymakamlığı'nda buldu. Adam titreyerek karşımda durabiliyordu. İbrahim Çeçen Üniversite'sinden 10 kişiyi dağa götürdüler. Bu öğrenciler iki yıl içerisinde öğretmen olacaktı. Bunu ne akıl, ne vicdan, ne de insanlık kabul edebilir. Halka bu kadar zulüm eden bir örgüt, Kürtleri temsil edemez. Bu örgüt, Kürtleri temsil etmiyor. PKK'nın binde birini başka bir devlet yapsaydı, hepimiz topumuzla, tüfeğimizle karşı çıkmaz mıydık ? Mademki diyorsunuz, 'Kürt sorunu var,' o zaman silah kullanmayın. Kürtler, sorunlarını kendileri halleder. Zorla onların evlerini işgal etmeyin. Cizre'de vatandaşa diyorlar ki, 'evlerinizin kapısı açık olacak, biz istediğimiz saatte gelip, istediğimiz odada yatacağız.' Bunu hangi vicdanlı, namuslu aile kabul eder? Değerli kardeşlerim, ben burada görev yaptığım sürece, Kürtlere ihanet eden bu şebeke ile mücadele edeceğim. Kim ne derse desin."
