Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Latin Amerika turunun ilk durağı olan Şili'de katıldığı Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC) konferansında Suriye ile ilgili önemli mesajlar verdi.
400 BİN KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Suriye'de yaşanan sivil katliamlarından Esad rejimi-Rusya ve İran ittifakını sorumlu olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: "Şam yönetimi, Mart 2011'den beri kendi halkına terör ve şiddet uyguluyor. Suriye'de ölenlerin sayısı ne kadar? 400 bin. Bunlar nasıl öldürüldü? Konvansiyonel silahlarla. Bunların içinde bin 500-2 bin kişi kimyasal silahlarla öldürüldü. Hepsi insanlık suçu. Esad rejimi halka karşı varil bombası, balistik füzeler ve kimyasal silahlarla başlattığı savaşın şiddetini artırarak sürdürüyor. Şimdi yanında bir de kim var? Rusya var, İran var. Şimdi birlikte bunu yürütüyorlar. Bu insanları öldürüyorlar." Erdoğan'ın konuşmasından diğer konu başlıkları ise şöyle:
"ABD, RUSYA VE İRAN'I ÇÖKERTECEK"
SIĞINMACI KRİZİ:
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin verilerine göre dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkeyiz. Sığınmacı krizi, bugün bölgesel gibi gözükse de aslında küresel bir sorun. Dün olayları dışarıdan seyreden Avrupa ülkeleri, bugün sığınmacı krizini kendi içlerinde en derin şekilde yaşıyorlar. Şimdi bağırmaya başladılar, 'Bize gelmesin' diyorlar. Peki 2.5 milyon insanın ülkesine sığındığı Türkiye ne yapacak? Bize kimseden maddi herhangi bir destek de gelmiyor. Türkiye'ye şu ana kadar gelen destek dışarıdan 420 milyon dolardır. Yaptığımız harcama 9 milyar doları aşmıştır. Fakat Türkiye, 'Acaba bize bir yerden yardım gelir mi gelmedi mi?' buna bakmadı. Kapılarını kimseye kapamadı, gelen kim olursa olsun, ırkı, dini, dili bunlara bakmadı. Bir taraftan çadır kentleri kurduk, diğer taraftan konteyner kentleri kurduk. Eğitimine, sağlık koşullarına, giyimine, kuşamına, her şeyine gerekli desteği verdik. Kimi ülkelerde sığınmacılara yönelik dışlayıcı, kapılarını kapatan tavırların ardında din ve etnik farklılıkları önceleyen yaklaşımların yer aldığını görmek insanlık adına üzüntü verici. Hem terörü bir dinle eşleştirmek hem de terör ve baskıdan özgürlüğe kaçan insanları, inançları ve kökenleri nedeniyle dışlamak sadece terör örgütlerinin ve marjinal grupların işine gelir. Bu konuda herkesi dikkatli olmaya, özenli davranmaya çağırıyoruz.
ŞİLİ ZİYARETİNDEN KARELER
'BİRİ İYİ BİRİ KÖTÜ' DİYEMEZSİN
TERÖRLE MÜCADELE:
Terörle mücadelenin ancak uluslararası düzeyde, samimi bir işbirliği ve dayanışmayla başarıya ulaşabilir. 'Başının çaresine baksın' dersek bu olmaz. Bugüne kadar biz üzerimize düşenleri yaptık. Fakat Avrupa'nın bir ülkesinde, terör eylemi olduğu zaman dünya ayağa kalkıyor, Türkiye'nin Ankara'sında, İstanbul'unda, Gaziantep'inde, Suruç'unda olduğu zaman dünya niye seyrediyor. Bunların da cevabını bulmak gerekir. Terörle mücadele konusunda en önemli ilkelerden birisi de terör örgütleriyle ayrım yapmadan mücadele edilmesi. 'Terör örgütünün bir tanesi iyi bir tanesi kötü' diyemezsiniz. DAEŞ bir terör örgütüdür. "A örgütü DAEŞ'le mücadele ediyor, iyidir.", "B örgütü farklı gayretlerin içerisinde, iyi değildir." Bunu diyemezsiniz. Bir ülkenin arkasına geçtiği öbür terör örgütü, benim için bir terör örgütü olarak tehdittir.
ERDOĞAN, PERU DEVLET BAŞKANI TARAFINDAN KARŞILANDI
KARARLILIK VURGUSU:
AB ve ABD, PKK'yı terör örgütü ilan etti. Ama bunun yanında yine onlarla birlikte hareket eden bir başka terör örgütü var ki, PYD. PYD'ye, 'O DAEŞ'le mücadele ediyor, bize göre terör örgütü değildir' diyorlar. Bunu diyemezsiniz. Eğer buna böyle bakarsak o zaman bunun bedelini ağır öderiz. PKK, PYD, YPG, DHKP-C gibi terör örgütleriyle aynı şekilde mücadele ediyoruz biz. Aynı kararlılığı tüm ülkelerden bekliyoruz.
'İSLAM, TERÖRE MÜSAADE ETMEZ'
DAEŞ TERÖR ÖRGÜTÜ:
İslam dinini terörizmle ilişkili hale getirenler, varlıklarını inanç istismarına borçlu olan terör örgütlerine en büyük desteği ve cesareti verdiklerini bilmelidir. İslam, barış kelimesinden türemiştir. Asla teröre müsaade etmez. İslam'la terörü yan yana kimse zikredemez. DAEŞ bir terör örgütüdür. DAEŞ'in yakından uzaktan İslam'la alakası yoktur. Tam aksine yaptıklarıyla İslam'a zarar vermektedir. İslam düşmanı bir örgüttür. G-20'de de bunları söyledim, burada da söylüyorum: Terörü, belirli bir dine mensup kişiler veya belirli bir etnik grubun üyeleriyle bağdaştırma yaklaşımı, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık gibi insanlık tarihinin yüz karası akımlarının güçlenmesine de zemin hazırlıyor.
'ONLAR BİZDEN DAHA MI FAKİR?'
Türkiye
insani yardımlar konusunda güçlü bir geleneğe sahip. Tarih boyunca mağdur herkese yardım ettik. Bugün de aynı hassasiyetle dünyanın her yerinde insani faaliyetler yürütüyoruz. Dünyada ABD, İngiltere ve Türkiye insani yardımda ilk 3'te. Bunu milli gelire oranla ifade edersek Türkiye birinci sırada. Almanya bizden daha mı fakir? Fransa bizden daha mı fakir? Hollanda, Belçika bizden daha mı fakir? Bunlar insanlara kapılarını kapatıyor, biz ise kapılarımızı açıyoruz. Niye? Gökten yağdırılan bombalara karşı, kaçan insanlara biz kapımızı kapatamayız.
SANTİAGO'DA TÜRKİYE PARKI'NIN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şili gezisinin son gününde, başkent Santiago'da yaptırılan Vitacura Türkiye Parkı'nın açılışını yaptı. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ı parka gelişlerinde Türkiye ve Şili'den halk oyunları ekipleri karşıladı. Erdoğan, Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet, açılış kurdelesini birlikte kesti.Vitacura Belediye Başkanı Raul Torrealba Del Pedregal, özellikle parkın ortasında yer alan semazen heykelinin, iki ülke arasındaki kültürel aktarım için önemine dikkat çekti. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, parkta ağaç da dikti. Erdoğan önceki gün de Santiago'da Atatürk'ün ismini taşıyan okula giderek, öğretmen ve öğrencilerle sohbet etmişti.
'UÇUŞA YASAK BÖLGE İSTEDİK CEVAP YOK'
Geçen
yıl BM Mülteciler Yüksek Komisyonu Başkanı Guterres misafirimdi, kamp ziyaretinde bulunduk. O gün orada 'dünyanın hiçbir yerinde bu kadar mükemmel bir kamp görmedim' dedi. Yaparsak en güzelini yapacağız ve biz bunu başardık, keşke gücümüz yetse de bütün kampları konteynır kamp haline dönüştürsek ama bunu yapmanın ötesinde ben Sayın Obama'ya da Sayın Putin'e de diğer AB üyesi ülkelerin liderlerine G-20'de hepsiyle tek tek konuştum ve 'gelin Suriye'nin topraklarının kuzeyinde, orada bir şehir kuralım' dedim. Biz inşaatta mahir bir ülkeyiz, oralarda konutlar inşa ederiz. Gerek Suriye'den çıkacak olan mültecilere gerekse Türkiye'deki mültecilere konutlar yapalım dedik. Bunun için terörden arındırılmış bölge, uçuşa yasak bölge olarak orayı ilan etmemiz lazım ki bu insanlar korku içinde yaşamasınlar. Ama hala cevap bekliyoruz. Cevap yok.