Efkan Ala, hakkında verilen gensoru önergesinin üzerinde yaptığı konuşmada, "terörsüz ülke devraldıklarının" söylendiğini anımsatarak "Terörsüz ülke devraldıysak o dönemde olağanüstü hal niye vardı?" diye sordu.
AK Parti'nin iktidara geldiğinde 35 yıldır kangren olan terör sorununun çözümü için inisiyatif aldığını ifade eden Ala, atılan adımları hatırlattı.
Güvenlikçi anlayışlara hasredilmiş terör sorununun siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, çok yönlü olarak ele alındığını ve çok ciddi reformlar gerçekleştirildiğini aktaran Ala, demokratik adımların ne pahasına olursa olsun atıldığını söyledi. Ala, "Bir ülkede demokrasi geliştikçe, kurumsallaştıkça, teröre olan toplumsal destek azalır ve bu olmuştur. AK Parti orada vardır ve birinci partidir." dedi.
Teröristle mücadelenin işin başka bir veçhesi olduğunu dile getiren Ala, "Şu anda son derece etkili ve çok başarılı bir terörle mücadele verilmektedir." diye konuştu.
Ala, 1990'lı yıllarda vatandaşlara yapılan yanlışları gidermek için yasa çıkarıldığını ve terörden zarar görenlerin zararlarının tazmin edilmeye başlandığını hatırlatarak bu çerçevede bugüne kadar 3,5 milyar lira ödeme yapıldığını bildirdi.
Terörün yıllardır istismar edildiği zemini ortadan kaldırmak için önemli mücadele yürüttüklerini söyleyen Ala, "İnançların önündeki baskıları, yasakları ortadan kaldırdık. Orada görev yaparken türkü söylemek için bizden izin istenirdi, biz bundan haya ederdik. Bunu kaldırma onuru bu gruba nasip oldu. Cezaevinde anne oğluna 'Merhaba, nasılsın?' diyemiyordu kendi dilinde. Bu ayıba AK Parti son vermiştir. Yapılan işler, dünya siyasi tarihinde ders olarak okutulacaktır ve demokrat insanlar tarafından saygıyla selamlanacaktır." dedi.
"DAHA DUYARLI YAKLAŞIM BENİMSENDİ"
Konjonktürel ve sığ eleştirelere çok fazla önem vermemek gerektiğini ifade eden Ala, terörle mücadelede paradigma değişikliğine gittiklerini ve sessiz devrim yaptıklarını belirtti.
Efkan Ala, AK Parti iktidarının terör sorununa yaklaşımıyla terör ile vatandaşın demokratik ve meşru taleplerinin birbirinden ayrıldığını, tüm toplum kesimlerinin sorunlarına karşı daha duyarlı bir yaklaşımın benimsendiğini, sistemin kendi sorunlarıyla yüzleşmesinin, yıllardır konuşulmadığı için büyüyen sorunların açıklıkla konuşulup, tartışılmasının sağlandığını anlattı.
Terörün istismar ettiği siyasal ve sosyal soruların üzerine cesaretle gidildiğini, reformlara büyük bir kararlılıkla devam edildiğini vurgulayan Ala, "Bu sessiz devrime imza atan grup, parti ve hükümet sizlerin eserleridir. Teşekkür ediyorum değerli milletvekilleri." diye konuştu.
Türkiye ne zaman büyüyüp gelişse önüne engeller çıkarıldığını, uluslararası aktörlerin yerli işbirlikçileriyle faaliyete geçtiğini dile getiren Ala, "Ama halkın teveccühünü kazanmış, sorunları başkasına havale etmeden çözme iradesine sahip iktidarımız var." değerlendirmesini yaptı.
Ala, AK Parti iktidarını yıkmak için çok çeşitli yollara tevessül edildiğini, birçok kez engellemelerle karşılaştıklarını anlatarak terör sorununa da tereddüt etmeden ciddi bir insiyatif alarak yaklaştıklarını ve üzerine gittiklerini kaydetti.
"HOŞUNUZA GİDECEK LAFLAR ETSEM..."
Gezi olayları, 6-7 Ekim olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri ile Türkiye'nin atılımının engellenmek istendiğini anlatan Ala, CHP sıralarından laf atılması üzerine, şöyle devam etti:
"Sizin hoşunuza gidecek laflar etsem biz de yüzde 25'ten yukarı çıkamayız, biz de 11 seçim kaybederiz. Siz 11 seçim kaybettiniz, biz de 2002'den beri her girdiğimiz seçimi kazandık. Biz, politikalarımızın kime söyleneceğini, kimden onay alınacağını biliyoruz. Biz, politikalarımızı vatandaşlarımıza anlatıyoruz. Onların sandıktaki, sokaktaki memnuniyeti, bütün jakonbenlerin ya da herkesin memnuniyetinden bizim için daha önemlidir. Biz, politikalarımızı götürdük ve bize yüzde 50 veren vatandaş, her seçimde iktidara getiren vatandaş, sizleri iktidara getirmedi. Siz bilirsiniz ne yapacağınızı ama biraz bizi dinleseniz sizin yararınıza olabilir."
Efkan Ala, son dönemde Ortadoğu'da meydana gelen olayların Türkiye'ye de yansımaları olduğunu belirterek "Teröristlerin bir organizasyonu ve koalisyonu söz konusu. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında anayasal hükümet zorunluluğu oldu. Anayasal hükümette, en ağır terör saldırısının olduğu dönemde o zaman bile siyasi sorumluluk almaktan kaçınanların, 'Milletin derdiyle hemhal olayım, bir yerinden tutayım' demeyenlerin, bu meseleyi gece gündüz çözmeye çalışanlara söylecek sözleri olmamalıdır." görüşünü aktardı.
DAEŞ İLE MÜCADELE
DAEŞ ve PKK terör örgütleriyle en etkili şekilde mücadele edildiğini vurgulayan Ala, bugüne kadar DAEŞ terör örgütüne yönelik 128 ülkeden 41 bin 27 yabancıya giriş yasağı konulduğunu, 96 ülkeden 3 bin 392 yabancının sınır dışı edildiğini, 4 bin 734 kişinin gözaltına alındığını, 514'ü yabancı olmak üzere bin 416 kişinin tutuklandığını anlattı.
İçişleri Bakanı Ala, konuşması sırasında CHP'li milletvekillerinin sataşması üzerine "Almanya'da bir seçim kaybeden muhalefet partisinin lideri istifa etti. Senin Genel Başkanın... 'Ben eğer 26 almazsam istifa edeceğim'. Aldı mı? Almadı ama duruyor. Bana laf atmazsanız benden cevap almazsınız ama laf atarsanız altında kalmayız." dedi.
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş da Ala'nın çok konuştuğunu ancak bir şey söylemediğini öne sürdü.
Yarkadaş, Iraklı Mehmet Emin Pencevini'nin terör örgütü ile yapıldığı iddia edilen görüşmelere ilişkin ifadelerini okuyarak şunları söyledi:
"İşte AKP'den teröre ilişkin sorularımıza cevap bekledik bekledik, bu soruların cevaplarını veremez çünkü Ankara katliamı, Suruç katliamı hepimizin gözleri önünde yaşandı ve Sayın Bakan istifa etmemek için Sayın Genel Başkanımızın sözü üzerinden kendine meşruiyet yaratmaya çalışıyor. Sayın Bakan, kaç kişinin ölmesi gerekir sizin onurlu bir şekilde istifa etmeniz için?"
Yarkadaş'ın sözleri üzerine yaşanan tartışma neticesinde TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı oturuma ara verdi.
Verilen aranın ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yerinden söz alarak "Sayın Bakan konuşması sırasında 'Bize çamur bulaşmaz' diyor. Bize çamur bulaşır. Herkese bulaşır. Düşündüm çamur kime bulaşmaz diye, herhalde bir tek çamur, çamura bulaşmaz." ifadelerini kullandı.
Ala da yerinden söz alarak "Doğrudur çamur, çamura bulaşmaz. Bir de çamur adama bulaşmaz." dedi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Çocuk İstismarı ile İlgili Araştırma Komisyonu üyeleri
Öte yandan Genel Kurulda Başta Cinsel İstismar Olmak Üzere Çocuklara Yönelik Her Türlü İstismar Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonuna siyasi parti gruplarınca bildirilen üyelerin adları da okunarak oylandı.
Buna göre komisyonda AK Parti'den Hatice Dudu Özkal, Jülide Sarıeroğlu, İsrafil Kışla, Yılmaz Tunç, Fatma Benli, Erkan Kandemir, Mehmet Metiner, Yusuf Beyazıt, Ayşe Sula Köseoğlu, CHP'den Burcu Köksal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Mehmet Bekaroğlu, Mustafa Hüsnü Bozkurt, HDP'den Filiz Kerestecioğlu, MHP'den Deniz Depboylu görev yapacak.
