Yıllardır kapalı topululuklar üzerine çalışan, Şirk Psikolojisi ve Lidere Tapınma Psikolojisi kitaplarının yazarı Hamdi Kalyoncu ile Fetullah Gülen ve çetesinin son kalkışmasını konuştuk.
TAM 10 YILDIR BU YAPILAR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM
Bir psikiyatrist olarak Gülen'in cunta kurup darbe yapabileceğini yani böyle bir çılgınlık yapabileceğini düşünüyor muydunuz?
Elbette bekliyordum. Hatta bu yapılar incelenirse daha fazlasının bile olmasının ihtimal dahilinde olduğunu de zor olmaz. Tam on yıldır bu yapılar üzerinde çalışıyorum. Olanlara hiç de şaşırmadım. Böylesi yapılarda bu çılgınlıkların olması şaşırtıcı değildir. Bir "kurtarıcı" etrafında toplanmış, ona iman etmiş kimseler emir verildiği zaman yapamayacakları iş yoktur. Siz yapılanları çılgınlık olarak görürsünüz.. bu size göre çılgınlıktır, onlar açısından işe bu, "ibadet" derecesinde kutsal bir iştir. Yukarıdaki kişiye imanın gereğidir.
BAŞARILI OLSALARDI SONUÇLARINI DÜŞÜNEMEZDİNİZ!
-Gülen ve örgütü bu darbede başarılı olsaydı ne olurdu?
Yapmak istediklerini tereddütsüz yaparlardı. Kendisinin "kurtarıcı" olduğuna inanmış, yani "aktif hezeyanlı" büyük imam ne buyurdu ise o. Sonuçlarını düşünemezsiniz bile.
CEZAEVİNDE AYNI KOĞUŞTA KALMAMALARI GEREKİR
-Müridleri Gülen'i nasıl biri olarak görüyorlar? Bu sapkınlık nasıl bu noktaya gelebiliyor?
Tam anlamı ile bir "kurtarıcı lider" olarak görülüyor. Asıl problem bu değil… Problemin kaynağı bu ama asıl problem bu şahsı "kurtarıcı" olarak görenlerde. İnanç şöyle: Ona iman edenler kurtuluyor.. Ona verilen destekle ülke kurtulacak, sonra dünya insanları hidayete erecek.. İş sadece burada da kalmayacak.. Dinimiz de kurtulacak ve bu kadar büyük iş yapan insanlar onun bayrağı altında, onun şefaatiyle cennete gidecek! Bunu düşünen insana herşeyi yaptırabilirsiniz. Darbe dahil! Bu insanların birbirlerini etkilememeleri, Fetullah Gülen'in inançları doğrultusunda birbirine telkinde bulunmamaları için ayrı koğuşlarda kalmaları gerekir. Bu telkinden kurtulmadan bu örgüt dağıtılamaz
GÜLEN DARBEYİ BÖYLE İTİRAF ETTİ
YALANLARI HEP BİR HİKMETE DAYANIR!
-Fetullah Gülen ilk günden bu yana benim alakam yok diyor. Hem kendisine hem de hasım olarak gördüğü insanlara beddualar ediyor. Ama her operasyonda derin izler bırakıyor. Yalan söylediği kısa sürede ortaya çıkıyor. Bu nasıl bir psikoloji?
Onun yalanları da yüce bir amaca hizmet içindir. Kurtuluş içindir. Yalan olarak görülemez. Bu sadece etrafındaki kimselerin bakışında değil aynı zamanda kendinin de kendisine bakışıdır. Tam anlamı ile Makyavelist bir bakıştır bu! Hatta Makyaveil'i geride bırakacak bir bakıştır. Makyavel "Amaca götüren her şey meşrudur" derken "yapılanlar doğrudur" demiş olmuyor, yapılan kötü de olsa, amaca ulaşmak için gereklidir" demiş oluyor. Burada işe yalanın, kötülüklerin de doğru ve kutsallığına inanmak söz konusudur. Çünkü, yalanlar, yeminler beddualar hep bir hikmete dayanır.
ASLA ÖZELEŞTİRİ YAPMAZ!
-Fethullah Gülen ve örgütünün zarar verdiği, iftira attığı, kumpas kurduğu ve son darbe girişiminde katlettiği sayısız insan var. Ama örgüt bunlarla ilgili tek bir özeleştiri yapmıyor? Bunun sebebi nedir?
"Özeleştiri" yanlışlıklar için yapılır. Bunlar Gülen'in asla hata yapmayacağını düşünüyor. Tek başına da kalsa özeleştiri yapmaz. O yüzden darbe gibi bir çılgınlığı sorgulamadan hayata geçirebiliyorlar. Bu yapılarda yukarıdan sadır olacak bir iş yada emir yanlış olamaz. "Nerede yanlış yaptık" diye düşünmek imanlarını sarsar. Bu, asla gösterilemeyecek bir davranıştır. Aksini asla düşünmezler. Başkalarının ne düşüneceği değil, kendisine inananlara verilecek mesaj önemlidir. Bu mesajlar da ibadet şuuru ile itaat edilmesi gereken emirlerdir. Siz yalan sanırsınız, onlar emir olarak algılar.
TEK BİR KİŞİ BİLE KALSALAR ÖZELEŞTİRİ YAPMAZLAR
-Gülen 7 Şubat MİT krizinden bu yana devlete saldırıyor. Kendisine bağlı sayısız insan bu hırsı yüzünden mağdur oldu, cezaevine girdi, yaşamı bitti. Ama Gülen bu durumdan hiç rahatsız değil. Geri adım atmak gibi bir niyeti görünmüyor? Bunu nasıl açıklayabiliriz?
Fethullah hoca geri adım atarsa biter.! Bütün büyü bozulur. Ölene kadar bunu yapamaz, pişmanlık belirtemez. Son kozunu oynadı ve kaybetti. Dikkat ederseniz tek bir özeleştiri ve pişmanlık ifadesi belirtmedi. Yakın müridlerinden de göremezsiniz bunu. Tek bir kişi bile kalsalar özeleştiri yapmazlar
GÜLEN'E İMANLARI ZEDELENİRSE İNTİHAR OLAYLARI YAŞANABİLİR
-Bu insanların gerçeği görmesini engelleyen ne olabilir?
Fetullah Gülen'e olan sapkınlık derecesindeki İmanları.! Onlardaki müthiş iman gerçeklerle aralarında kalın bir perdedir. Ne delil getirirseniz getirin, ona iman derecesinde bağlı olanlar onunla beraber olacaklardır. Bu korkunç bir imandır. Bu imanı kaybeden müridin tekrar sosyal hayata karışması zordur. Destek gerekir. Tek tük de olsa böyleleri ya ağır psikolojik bunalımlara girer ya da intihar ederler.
GÜLEN HEZEYANLARI PEŞİNDE KOŞTU VE KAYBETTİ
-Fetullah Gülen neden vazgeçmedi? Neden kazanamayacağı bir savaşa girdi?
İnandı ve savaştı. Bu inanç hezeyandı.! Yani kendi gerçekliği ile uyuşmuyordu.. Ama hezeyanlar zaten gerçeklik dışında oluşur. O hezeyanlarına kendisi de inanmış etrafını da inandırmış. Bunu normal akıllı bir kişinin davranışları çerçevesinde izah edemezsiniz.. Size göre akıl ile izah edilemeyecek "akıl dışı" bu durum, onlara göre akılla anlaşılamayacak, "gerçek üstü" bir durumdur. Size göre mağlubiyet felakettir. Onlara göre bu yolda mağlubiyette kutsaldır. Buyurun çıkın işin içinden.
ARTIK ÇILGINLIK YAPSALAR DA BİTİŞİ HIZLANDIRIR
-Bundan sonra hangi çılgınlıkları yapabilirler
Tereddüte düşüp uyananlardan, başta depresyon olmak üzere her türlü akıl hastalıklarından intiharlara kadar ihtimaller var.. Fetullah Gülen'e hala imanını kaybetmemiş olanlardan ise başka bireysel çılgınlıklar bekleyebiliriz.Bundan sonra atacakları her adım kendilerine zarar olarak dönecektir. Çünkü artık toplumsal desteği %100 yitirdiler.
FETULLAHÇILIK SOSYOLOJİK VE PSİKOLOJİK OLARAK İNCELENMELİ
-Neler yapılmalı, bu yapılarla nasıl mücadele edilmeli?
Eğer bunu sadece bir örgüt olarak görürseniz ve öyle mücadele etmeye çalışırsanız asla tam olarak başarma şansınız yoktur. Küçülür ama varlığını devam ettirir. Bu, örgüt üstü bir olgudur. Bir iman projesidir. Terör ve örgüt mücadelesi yanında, bu iman projesini oluşturan inançlarla mücadele etmeniz gerekir. Bu çılgın darbe vesilesi ile Fetullah olayından hareketle bu tür yapılar psikolojik, dini ve sosyolojik olarak irdelenmeli, incelenmeli ve devleti, milleti, dini koruyacak tedbirler ve politikalar üretilmeli…
Kaynak: Sabah.com.tr
