Kazan Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bilal Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında 4. Ana Jet Üs Komutanlığından kalkan F-16'ları engellemeye çalışırken şehit düşen Kazanlıların ailelerini dün ziyaret etti.
İlk olarak Ahi köyü muhtarı şehit Ali Anar'ın ailesine taziye ziyaretinde bulunan Erdoğan, 6 çocuk babası şehit Anar'ın oğlu 15 yaşındaki Hüseyin ile yakından ilgilendi. Hüseyin Anar, Erdoğan'a, "Babam, Cumhurbaşkanımızın konuşmalarını bana internetten açtırıp dinlerdi." dedi.
Şehidin annesi Yurdagül ve eşi Nuray Anar da "Şehidimiz, Sayın Cumhurbaşkanını çok severdi ve onun için şehit olmaya gitti. Allah, Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin." ifadelerini kullandı.
Erdoğan da şehit muhtarın ailesine, ellerinden ne geliyorsa yapacaklarını söyledi.
Şehitlerden 19 yaşındaki Ömer Takdemir'in babası Nihat Takdemir ise "Oğlum evde oturuyordu. Cumhurbaşkanımızın televizyondaki konuşmasını gördükten sonra 'Baba, vatan elden gidiyor, Cumhurbaşkanımız çağırıyor, ben nasıl otururum' dedi ve masaya elini vurarak şehit olmaya gitti." şeklinde konuştu.
Bilal Erdoğan, 4. Ana Jet Üs Komutanlığı önündeki saldırıda şehit düşen 63 yaşındaki Ümit ile yaralanan eşi Türkan ve oğlu Mertcan Güder'in evini de ziyaret etti.
Erdoğan'ı burada karşılayan ailenin diğer çocukları Figen ve Ferit Güder, "Babamız şehadet, annemiz ve kardeşimiz gazilik mertebesine ulaştı. Böyle bir ailenin evlatları olarak dik duracağız. O gece tarih yeniden yazıldı, ne mutlu bize ki tarihi yazan bir aileye mensubuz." dedi.
 "KİMSE BU MİLLETİN ÖNÜNDE DURAMAYACAK"
Erdoğan, taziye ziyaretlerinin ardından, Kazan Belediyesi önünde "demokrasi nöbeti" tutan vatandaşlara seslendi.
Şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır dileyen Erdoğan, "Allah bizleri de şehitlerimizin yolundan ayırmasın. Çünkü onlar 15 Temmuz gecesi bu milletin dirayetini, gücünü bütün dünyaya gösterdi. Onlar aslında bu milletin yolunu, geleceğimizi aydınlattı. Artık geleceğimiz, yarınımızla ilgili onların sayesinde ümitsizliğe kapılmaya gerek kalmadı. Bizler o şehitlerin şehadetinin bilinciyle yaşayabilirsek, onların bize açtığı, aydınlattığı yolda yürümeye azmedebilirsek kimse bu milletin önünde duramayacaktır." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanımızın o gece Marmaris'ten uçakla İstanbul'a gelişi, aslında güvenliği açısından baktığımız zaman adeta tankların önüne geçerek 'Durun, nereye gidiyorsunuz?' demesi gibiydi." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Millet, liderinin, Başkomutanının, Cumhurbaşkanının sergilediği duruşun aynısını Akıncı Üssü'nde, Gölbaşı'nda, Çengelköy'de, Boğaz Köprüsü'nde göstererek, tanklara 'Durun, nereye gidiyorsunuz, bu milletin silahını bu millete nasıl doğrultursunuz?' dedi. Bu milletin dimdik duruşu sayesinde bu son hayasızca akın da iman dolu göğsünüzde toz gibi un ufak oldu. 15 Temmuz'da hep birlikte siz nasıl Kazan halkı olarak Akıncı 4. Ana Jet Üssünün kapısına giderek, 'Bu milletin uçağını, bu millete bomba atmak için kullanamazsınız' dediyseniz, nasıl ki orada şehadete, gaziliğe yürüdüyseniz, bu millet bundan sonra daha güçlü şekilde bağımsızlığına, iradesine, egemenliğine sahip çıkacağını en ayan beyan şekilde dünya aleme söylemiş oldu."
KIZILCAHAMAM ZİYARETİ
Bu arada, Kızılcahamam'ın Cumhuriyet Meydanı'ndaki demokrasi nöbetine de katılan Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasının ardından, yapılması gereken çok iş bulunduğunu vurguladı.
Darbe girişiminin tekrar etmemesi için yapılacak çalışmaların takipçisi olacaklarını belirten Erdoğan, "Bu asker bozuntuları, biz Mehmetçik'imizi bunlardan ayırmak zorundayız. Ama bu münafıklar, bu alçaklar, elinde sapanı bile olmayan masum insanlara ateş açtılar. Sadece yaralamakla kalmadılar, Kazan'da 'Yaralıyım, ateş etme' diye elini kaldıran vatandaşın kafasına ateş ettiler. Şimdi Kızılcahamam'da öğreniyorum, aynı aileden üç şehidimiz var." dedi.
Bilal Erdoğan, daha sonra Kızılcahamam'daki şehit ailelerine ziyarette bulundu.
Erdoğan'a ziyaretlerinde, AK Parti milletvekilleri Aydın Ünal, Akif Yılmaz ve Ayşe Keşir de eşlik etti.
