Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Oda ve Borsa Başkanları ile İstişare Toplantısı'nda 81 ilden 365 oda ve borsa başkanlarına hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
VATANSIZ BIRAKMA GİRİŞİMİ:
Her fırsatta, "Bizim Rabia'mız var. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diyorum. 15 Temmuz bu milleti bayraksız, vatansız, devletsiz, bırakma girişimidir. Sözüm ona kendilerini dünya vatandaşı sayıyorlar. Örgütlendikleri 160 ülkenin tamamını da güya vatan kabul ediyorlar. Eninde, sonunda, oraları ele geçireceklerini söyleyecek kadar bu konuda özgüven sergilemeye çalışıyorlar. ABD'yi de ele geçireceklerini söylüyorlar.
SAPKIN BİR ÖRGÜT:
Sadece itikadi olarak değil milli olarak da sapkın bir örgütle karşı karşıyayız. Milletimiz "Bizim bu ülkeden başka vatanımız yoktur ve ülkemizi bu sapıklara bırakmayacağız" demiştir. Daha önce "Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet" dediğim bu takıma birileri cemaat diyor. Bunların cemaatle alakası yok. O diğer cemaatlere hakaret olur. Bunlar tam bir terör örgütü. Bunlar Allah'ı, ilmi istismar ederek milleti aldattı. Milleti himmet diyerek soydular soğana çevirdiler. Rehavet yok, gevşemek yok, kararlı şekilde süreci devam ettirmek durumundayız. Meydanı ne FETÖ'ya, ne PKK'ya, ne DAEŞ'e ne de başka terör örgütlerine bırakmayız.
KATİL, SİNSİ, HIRSIZ:
Bu adamlar katildir, çünkü ellerine masumların kanı bulaşmış. Bu adamlar riyakardır, çünkü ikiyüzlülük karakterleri haline dönüşmüş. Bu adamlar sinsidir, çünkü her işlerinin, her sözlerinin gerisinde başka niyet var. Bu adamlar hırsız, çünkü sınav sorularını çalarak, usulsüz atamalar yaparak milyonlarca insanın geleceğini çalmışlar. Silahlı Kuvvetler'i, emniyet teşkilatımızı, yargıyı, devletin kurumlarını böyle ele geçirdiler. Bu adamlar gaspçı, çünkü iş adamlarından ve esnaftan tehditle, şantajla, 'himmet' adı altında paralar toplamışlar. Belki aramızda da bunun muhatabı olanlar vardır. Bu adamlar haindir, çünkü dünyanın her köşesinde kendi ülkesini ve milletini karalamak için çalışmakta. Bu adamlar maşadır, çünkü yaptıkları işlerin kahir ekseriyeti, kendilerinden ziyade başka birilerine, "Üst akla hizmet etmeye yöneliktir." O Pensilvanya'daki üst akıl değil, o kadar kafası çalışmaz. Üst akıl başka, ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Fasıktır, çünkü yüce dinimizi kendi örgüt çıkarları için tahrif etmeye yeltenmişlerdir.
NAMERT DEĞİLİZ, MERTİZ:
Yaşananlardan ders almadıkları gibi hâlâ "Şu günü bekleyin, bu günü bekleyin" şeklindeki hezeyanlarıyla kendi taraftarlarına moral vermeye, milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Şimdi de "14 Ağustos'u bekleyin" diyorlar. Biz namert değiliz, biz mertiz mert. Biz, seferle emrolunduk zaferle değil. Zafer, hakimler hakimi olan Allah'a aittir. Biz seferdeyiz. Şahsiyetiniz kirlenmişse günün 24 saati, yılın 365 günü ihanetinizi dışa vurabilirsiniz. Attıkları her adım onları içinde bulundukları fosseptik çukurunda biraz daha aşağıya çekiyor ve daha da çekecek. Yedikleri her darbe, onların çirkin yüzünü daha da ifşa edecek, daha neler çıkacak.
TANRILAŞTIRIYORLAR:
Pensilvanya'daki için "Bize şah damarından daha yakın" diyorlar. Be dangalak, be şarlatan, Allah ayetinde "Ben size şah damarınızdan daha yakınım" buyuruyor. Bu şirktir, küfürdür. Çünkü Pensilvanya'yı tanrılaştırıyorsun. FETÖ'cüler sadece Pensilvanya'daki şarlatana inanıyor, hayatlarını onun için yaşıyor. Dünyalarıyla birlikte ahiretlerini de yaktıklarının farkında değiller.
FETÖ'NÜN GÜNAH GALERİSİ
"Sözde
kitaplar yazıyormuş, sözde eserleri varmış. Artık ne tür intihaller yapıldığını bilemem, ama çok intihaller olduğu belli. Diyanet İşleri Başkanımıza 'Bunun sözde eserlerini Din İşleri Yüksek Kurulu'muza verin de bunları şöyle A'dan Z'ye incelesinler, inceletsinler. Bu kitapların içinde, dinimizle bağdaşmayan bir çok ifade var. Sonra da FETÖ'nün Günah Galerisi diye bir kitabı siz yayımlayın' dedim. Bütün gerçekleri ortaya serilsin.
'BENDE GÖZYAŞI VAR, ONLARDA YOK'
Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne uçaktan atılan bomba sonucu beynine isabet eden şarapnel parçasıyla ağır yaralanan Oğuzhan Yaşar (23) 19 günlük yaşam mücadadelesini önceki gece kaybetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan hastaneye giderek şehidin babası Ahmet, dedesi Asım, kardeşi Kadir Yaşar'a taziyelerini sundu. Erdoğan taziyede yaşanan duygusal anları şöyle anlattı: "23 yaşında 1.95 boyunda bir fidan. Şehadetle bir başka güzelleşmiş. Morgda da cemalini göreyim istedim. Baba, dedeler, hiçbirinde gözyaşı yok. Bende var onlar da yok. Bir evladı kalmış Kadir'i, 'O da bu yola adanmıştır Cumhurbaşkanım' diyor. Külliye'deki şehit sayısı 6'ya yükseldi. Zerre kadar insanlıktan nasibini almış olan birileri bombayı gelir de şu Külliye'nin önünde elinde bayraktan başka silahı olmayan insanların üzerine yağdırabilir mi? Onların elinde silah yoktu. Tek silahları imanlarıydı, bayraklarıydı."
"KILIÇDAROĞLU'NU BEKLİYORUM"
"Pazar
günü İstanbul Yenikapı Meydanı'nda Cumhurbaşkanlığı olarak "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" düzenleyeceğiz. Bütün milletimiz buna davetli, parti, şu, bu ayrımı yapmaksızın. Demokrasi ve Şehitler Mitingi olduğu için bu anlamlı. Oraya Türk bayrağından başka bayrak asla gelmesin istedik. Bayrağımızın dışında parti, sendika, şu, bu, hiçbir bayrak orada istemiyoruz. Orada sadece bizim kendi Türk bayrağımız olsun. Meydanı tamamıyla onunla dolduralım. KKTC ve Azerbaycan onlar bizim zaten aile fertlerimizdir. Onlar orada dalgalanabilir. Şu ana kadar Sayın Bahçeli'nin bu davete icabeti haberini aldık. Sağ olsunlar, var olsunlar. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun da orada olmasını istiyorum. Onlar da bir heyetle katılacaklarını şu anda açıklamış durumdalar. Öyle zannediyorum ki durumu tekrar gözden geçirir ve pazar günü Yenikapı'da olma kararını verirler."
