MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın ardından basın mensuplarının başkanlık sistemi ve referandumla ilgili sorularını yanıtladı. Bahçeli özetle şunları söyledi:
ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE ANLAYACAKSINIZ: Söylediklerimizde bir farklılık yok, anlamayanlara karşı tamamlayıcı maddeler var. Onu ileriki günlerde çok daha iyi anlayacaksınız. Türkiye'de fiili durumun devamını arzulayanlar, 15 Temmuz'dan sonra çok ciddi olayların yaşandığı bir ortamda kaos, kriz arzulayanlar, ikinci dalga darbecilerdir. Onu da önümüzdeki günlerde hep beraber görürsünüz.
REFERANDUMA 'HAYIR'
DİYECEĞİNİ AÇIKLAYAN 5 VEKİLE YANIT: Onların en tabii hakkıdır, vicdani sorumlulukları içinde hareket edeceklerdir. Fetullah Gülen hareketi başarılı olsaydı, Yurtta Sulh Konseyi'nin hazırlayacağı bir anayasaya ne diyeceklerdi acaba?
CUMHURBAŞKANINI MİLLET SEÇTİ BU TARTIŞMASIZDIR: Sayın Cumhurbaşkanı'nı millet seçti, bu tartışmasızdır. Ancak Sayın Erdoğan'ı seçen millet Anayasa'yı rafa kaldırarak fiilen başkan olsun demedi. AKP'nin muhtemel hazırlığı TBMM'de kabul ve onay görürse millete gitmekten, demokrasinin tartısına çıkmaktan da hiç kimse çekinmemelidir.
KAOS ELÇİLERİ: TBMM'de 'Evet', referandumda 'Hayır' diyecekmişiz, bunu söylüyorlar ve de bir grup Truva atı bunun milletin aklıyla alay etmek olacağını zırvalıyor. 'Havet' nasıl olacakmış? Türkçe'yi katletmeleri bir yana, utanmadan bir de böyle sorguluyorlar. Bizim ağzımızdan 'Evet' ya da 'Hayır'a ilişkin bir irade çıkmamışken, muhtemel anayasa hazırlık teklifinin neleri ihtiva edip etmediği belli değilken referandumu yapıp sonucu ilan edenler bilinsin ki kaos elçileri, kriz çığırtkanları, darbe şakşakçılarıdır. Bunların hali tamı tamına nato kafa nato mermerdir. Altını kalın olarak çiziyorum; MHP'nin TBMM'de tercihi ne olursa, milletin karşısında da tıpatıp aynısı olacaktır.
HAKKÂRİ NEYSE BAŞİKA DA ODUR
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin Başika'daki varlığıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: Hiç kimse Türkiye'nin sınır ve toprak bütünlüğüyle birlikte soydaşlarının dokunulmaz haklarını savunmasından gocunmamalıdır. Bağdat yönetiminin Başika'daki askeri varlığımız üzerinden ileri geri konuşması esasen yersiz olduğu kadar Türkiye husumetinin de bir yansımasıdır. Şu anda Başika'dan çekilmek Hakkâri'den çekilmekle eşdeğerdir.