HDP'ye
yönelik terör operasyonunun ardından Ankara'da olağanüstü toplanan AB Büyükelçileri ile toplanan AB Bakanı Ömer Çelik Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin bilgi verdi. 19 ülkeden büyükelçi ve 8 ülkeden de maslahatgüzar düzeyinde katılımın olduğu toplantının ardından Çelik, şunları söyledi:
Terör propagandası yapan, teröre destek veren ve ifadeye çağrıldığı halde gitmeyenler hakkında işlem yapıldı. Birçoğu serbest bırakıldı. Eğer burada bir partiye dönük hasmane bir tavır söz konusu olsaydı o zaman biz parti kapatmalara karşı olmazdık.
Hiçbir Avrupa parlamentosunda TBMM'de kullanılan söylemler kadar ileri söylemler kullanılmamakta. Çok ileri sözler bile anlayışla karşılanıyor.
İspanya Yüksek Mahkemesi Batasuna Partisi hakkında verdiği kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de onamıştır. Bir milletvekilinin, üstelik İspanya'nın dışında Venezuella'da ETA terör örgütünü destekleyen bir mitinge katılması, ETA propagandası yapması, demokratik toplum düzenini tehdit eden faaliyetler olduğuna karar verildi. En son Cordoba kararında, bir milletvekili terör örgütü üyesi olduğu için cezalandırılıyor.
AB artık PKK konusundaki çeşitli kurumlarının çifte standartlarına bir düzen getirmelidir. Belçika'daki bir mahkemenin PKK'yı bir terör örgütü olarak tanımayan kararı doğrudan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne saldırıdır.
(Lüksemburg Dışişleri Bakanı'nın FETÖ operasyonlarını Nazi döneminde yaşanan uygulamalara benzetmesi) Türkiye'deki konu, Nazi dönemi uygulamalarına benzemiyor, tam tersine Naziler iktidardan gönderildikten sonra Nazilerle yapılan mücadeleye benziyor. FETÖ'nün yanında Naziler çırak kalırlar, ilkokul öğrencisi gibi kalırlar. Savaş uçaklarıyla, tanklarla, savaş gemileriyle, helikopterlerle kendi halkını katletmiş bir örgüt var.