Basın mensuplarının erken yaşta evlilik düzenlemesi ile ilgili sorularını yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, "Erken yaşta çiftlerin kendi rızasıyla veya ailenin rızasıyla evlenmeleri rıza olsa bile kanunen yasak, suç. AK Parti iktidarından önce böyle bir suç yoktu. AK Parti hem gençleri korumak hem aileyi korumak adına reşit yaştan önceki evlilik, rızayla bile olsa bunu ceza kanununda suç olarak tanımladı. Ak Parti'nin bir prensibi var. Sorunları havale etmek değil sorunları çözmek. Biz toplumun bütün sorunlarını çözmek için söz verdik. Sorunları torunlara havale etmek değil, çözüm üretmek" dedi.
"TASARIYI KOMİSYONA GERİ ÇEKİYORUZ"
Tasarıyı meclise çekeceklerini ifade eden Başbakan Binali Yıldırım açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu sorunları çözmek için bir kanun teklifi verdik meclise ve ne olduysa oldu kıyamet koptu. Bizim amacımız bu mağduriyeti gidermek. Muhalefet partilerine çağrı yaptık. Teklifiniz varsa getirin dedik.Bu çağrımız yanıt bulmadığı gibi siyasi bir rant olarak kullanmayı tercih etttiler. Bu konuda toplumda da bir soru işareti oluşturmayı başardılar. Gerek Cumhurbaşkanımızın bu konudaki geniş mutabakat çağrısı, gerekse de muhalefet partilerine kendi önerilerini geliştirilmeleri için zaman tanınması bakımından Meclis'teki bu tasarıyı komisyona alıyoruz ve komisyonda etraflıca bütün tarafların görüşleri de dikkate alınarak değerlendirilip bu sorun mutlaka ve mutlaka çözüme ulaştırılacaktır. Bunu görmezden gelemeyiz. Komisyonda bu meseleler görüşülecek, onlardan (Muhalefet) bir teklif gelirse bu da dikkate alınarak olgunlaştırılacak. Gelmezse sivil toplum örgütlerinden, vatandaşlardan, uzmanlardan akademisyenlerden gelen önerileri de dikkate alarak bu meseleyi halledeceğiz. Çünkü sorunların çözüm yeri siyasettir 3800 vaka var. Binlerce çocuk var. Çocuklar baba şefkatinden yoksun büyümek zorunda kalıyor. Anne babanın hatasının bedelini çocuklar ödüyor."
Başbakan Binali Yıldırım: Tasarıyı komisyona alıyoruz
DOLARIN YÜKSELİŞİ
Ekonomideki gelişmelerin dikkatle takip edildiğini vurgulayan Yıldırım, "Biz Türkiye'nin ekonomisinin gidişatını aynen bir kalbin çalışması gibi izliyoruz, 7 gün 24 saat. Bütün dış gelişmeleri, içerideki olayları takip ederek gerekli tedbirleri alıyoruz. Şunu söyleyeyim; bu dünyadaki ekonomi ile ilgili dalgalanma bir müddet daha devam edecek" dedi. Türkiye'nin de doların yükselişinden etkilendiğine dikkat çeken Başbakan Yıldırım, açıklamasında şunları kaydetti:
"Türkiye'nin alacağı tedbirleri iki başlıkta değerlendirmek mümkün. Bir tanesi Merkez Bankasının alacağı tedbirler. Diğeri ise hükümet olarak bizim yapacağımız işler. Bunlar yasal düzenlemeler, yapısal reformlar. Diğeride idari kararlar. MEsela şimdi KOBİ'ler için kredi garanti fonunu devreye soktuk. 17 milyara kadar ek kredi imkanı getirdik. Kamu bankaları mevduat faizlerini düşürecekler. Her şey kontrol altında CHP'ye kriz uyarısı için teşekkür ediyoruz. Onlar ancak kriz uyarısı yapar"