İstanbul'da geçen yıl mart ayında tutuklanan ve çoğunluğu Emniyet Müdürlüğü'ndeki FETÖ'cülerden oluşan 63 kişinin tahliyesinden sonra bu tahliye kararları kamuoyunda da çok tartışılmıştı.
Kararı veren eski hâkimler Mustafa Başer ile Metin Özçelik de "FETÖ üyesi olmak" ve "darbe girişimi" suçlarından Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'nde yargılanmaya başlamıştı. Yargıtay'da görülen dava dosyasına yeni giren tanık ifadeleri, bu iki eski hâkimin "kamikaze hâkimler" olarak nitelendirilmesine neden olan tahliye sürecinde neler yaşandığını ortaya koydu.
SON DAKİKA: FETÖ soruşturması savcısına silahlı saldırı!
FETÖ'cülerin tahliye sürecinin başlangıcı olan "reddi hâkim talepleri"nin değerlendirilmesi Metin Özçelik'in hâkim olduğu İstanbul 29'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapıldı. Hâkim Özçelik, hukuka aykırı olduğu daha sonra HSYK kararları ile tespit edilen kararları yazdırırken ilk itiraz Zabıt Kâtibi Ömer Aydoğan'dan geldi. Aynı zamanda hukuk fakültesi 3'ncü sınıf öğrenci olan Aydoğan, tanık ifadesinde, "Reddi hâkim talebiyle ilgili 'bunu biz mi değerlendireceğiz' dedim. Hâkim bey de 'gelmiş dilekçeyi reddetme şansım yok' dedi" sözleri yer aldı.
Tahliye kararlarını veren ve hâkimliğini Başer'in yaptığı İstanbul 32'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin Yazı İşleri Müdürü Ayşe Özkan da ifadesinde "Hâkim Bey'e, 'biz muhabere nöbetinde tahliye talebi değerlendiremeyiz dedim. Hâkim Bey, CMK'nın bir takım maddelerini sayarak reddi hâkim taleplerinin kabul edilerek kendisinin yetkilendirildiğini söyledi" dedi.
O gün tüm mahkeme personelinin evlerinden çağrıldığını anlatan Özkan, zabıt kâtiplerinin yaşadığı stres nedeniyle kâtiplerden Arzu Tuna'nın gece yarısında bayıldığını söyledi.