Darbe girişimine katılan 29 polisin yargılandığı Silivri Cezaevi'nde görülen davada dün, avukatı olmayan ve Kadıköy Ekipler Amirliği'nde görevliyken açığa alınan polis memuru Abdülkadir Üstünal dışındaki tüm sanıkların savunmaları tamamlandı. Savunmalarını yapan son 4 sanığın yalanlarını ise mahkeme başkanı yüzlerine vurdu. ByLock kullanan polis memuru ise, ABD'de ByLock'un patentini elinde bulunduran David Keynes'in Hürriyet'te yayımlanan röportajını savunmasında kullandı.
ANNESİNİ BAHANE ETTİ
15 Temmuz gecesi çağrılmasına rağmen göreve gitmemekle suçlanan tutuklu komiser yardımcısı Cem Günerhan da amirinin attığı mesajı fark etmediğini iddia etti. Annesinin televizyonda darbe görüntülerini görünce fenalaştığını öne süren Günerhan, "Tamamen insani nedenden dolayı evden çıkamadım" dedi. Günerhan, WhatsApp'ta üye olduğu "Daimi Vezir Aile Grubu"nun, Fatih Vezir Aile Çay Bahçesi'nde toplananların aralarındaki grup olduğunu; bu grupta değişik meslek gruplarından insanlar olduğunu söyledi. "Cuma Akşamı Yemeği" grubunun da benzer bir grup olduğunu dile getiren Günerhan, ayrıca sadece polislerden oluşan WhatsApp gruplarının bulunduğunu belirtti. Günerhan, gruplardaki ihanet yazışmalarını ise savunamadı.
YALANI ORTAYA ÇIKTI
İstanbul Mali Şube'de polis memuruyken açığa alınan tutuksuz sanık Cengiz Çalık ise, "Mali şubenin en etkili elemanı olmam nedeniyle buradayım. Finans kaynaklarına yönelik ilk operasyonları biz yaptık. 200 kadar operasyon yaptık" dedi. Mahkeme başkanı Fikret Demir, "Sen, 'Polislerin silahları toplatılmış, evdeyim, şubeden çağırdılar gitmedim' dedin mi demedin mi" diye sordu. Çalık da THY'de çalışan ve yurtdışında bulunan eşini teselli etmek için bu mesajı yazdığını öne sürdü. ByLock soruşturması kapsamında tutuklu bulunan polis memuru Mustafa Uygun ise Aydın Doğan'ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan röportajla kendisini savundu. ABD'de ByLock'un patentini elinde bulunduran David Keynes, ByLock kullananların yüzde 90'ının FETÖ mensubu olduğunu, Ocak 2016'dan itibaren ByLock'un kullanım dışı olduğunu ve 15 Temmuz'da kullanılmadığını iddia ederek darbe soruşturmalarını manipüle etmeye çalışmıştı. Uygun da yüzde 10'luk grupta olduğunu ileri sürüp "Tabii takdir sizin" dedi. Fatih Pasaport Büro Amirliği'nde görevliyken ihraç edilen Uygun, telefonunun IP'sinin değiştirilip, kendi kimliği üzerinden ByLock kullanılmış olabileceğini iddia etti. Bu işlemin Sirkeci Doğu Bank'taki bilgisayarcıların çok düşük ücretlerle yapabileceğini öne süren Uygun'a mahkeme başkanı Fikret Demir "Daha önce yapanı gördün mü" diye sordu. Uygun ise "VPN programı kullandım" diye cevap verdi. Mustafa Uygun'un, telefonunda inceleme yapılmasını talep etmesi üzerine de başkan Demir, "Kendinden bu kadar eminsen neyi ispatlamaya çalışıyorsun" diye sordu. Uygun'un telefonunun ikinci el olduğunu söylemesi üzerine Demir, "İkinci el telefon alırken de kimlik fotokopisini alırlar. Her şeyi biliyorsun ama polis memuru olarak bunu bilmiyor musun" dedi. "Haklısınız, benim ihmalim" ifadesini kullanan Uygun, söyleyecek söz bulamayınca da kendisini ihbar eden akrabalarının iftirasına uğradığını ileri sürdü. Sanık savunmalarının ardından 11 kişi tanık olarak dinlendi ve darbecilerin üç gün boyunca sıraladıkları yalanlar bir bir ortaya çıktı. Emniyet Havacılık Şube Müdürü Mehmet Tok, Cumhurbaşkanı ve ailesini korumak için Huber Köşkü'ne Özel Harekat Timi götürmeleri istenen pilotların, "Yazılı emir olmadan uçmayız" dediğini anlattı. Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memurları Remzi Büyük ve İdris Kubar da, tertibat alıp darbecilere direnmek istediklerini ancak emniyet müdür yardımcısı Zafer Kuloğlu ile polis merkezi amiri Halil İbrahim Alan'ın polis merkezini askere teslim etmeye çalıştığını söylediler.
