"BUNLARIN TERÖRE YARDIM VE YATAKLIK YAPMAKTAN YARGILANMASI GEREKİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında AImanya'daki son gelişmelere değinerek, şunları söyledi:
"Bunlar, dikkat edin, yok bilmem Die Welt'in buradaki bir temsilcisi içeri alınmış, bundan dolayı değil, bir ay bu kişi, PKK'nın bir temsilcisi olarak, bir Alman ajanı olarak, bu kişi Alman Konsolosluğunda saklanmıştır, bir ay ve 'bunu bize teslim edin, yargılansın' dediğimizde de vermemişlerdir. Bunu bana Şansölye Merkel söylediğinde ben kendisine şunu söyledim. 'Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor, bize ne diyorsunuz 'yargı bağımsızdır, tarafsızdır' diyorsunuz. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz, verin yargılansın.' Önce vermediler, sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı. Şu anda yüzlerce, binlerce terörist Almanya'da terör estiriyor.
"Almanya'nın teröre yardım ve yataklıktan yargılanması gerekiyor"
"İKİ SAATTE KARAR ALIYOR"
Düşünebiliyor musunuz benim Adalet Bakanım, hem resmi görüşmesini yapacak, hem de oradaki vatandaşlarımıza şu kampanyayı anlatacak, orası diyor 'otomobil parkına uygun değildir onun için müsaade edemeyiz' ve Adalet Bakanımızı konuşturtmuyorlar, Ekonomi Bakanımızı konuşturtmuyorlar. Ben video konferansla oradaki bir meydan mitingine katılacağım, anında, dünyada görülmemiş ya, iki saatte Anayasa Mahkemesi karar alıyor ve benim orada konuşma yapmamı, video konferansla, engelliyor. Fakat Cemil Bayık'ı Kandil'den oraya bağlıyorlar ve Cemil Bayık orada konuşmasını yapıyor. Teröre yardım ve yataklık yapmaktan bunların yargılanması gerekir. Olay bu kadar açık ortadadır."
"Senin raporlarını tanımıyoruz"
- "AYAKLARI ÜZERİNDE DİMDİK DURAN BİR TÜRKİYE VAR"
"Niye bu işi bu kadar köpürtüyorsunuz?" gibi söylemlerin olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Durun bakalım, daha işin başındayız. Daha çok uluslararası toplantılarda sizin bütün bu yaptıklarınızı meydana tek tek dökeceğiz. Artık o eski Türkiye yok, ayakları üzerinde dimdik duran bir Türkiye var. Çıkıyorlar bir kampanya... Neymiş? Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu düşürmüş. Ne yaparsanız yapın, avucunuzu yalarsınız. Hiçbir şey tutturamayacaksınız. Onlar bu kararı alıyor, bakın 18 Mart Çanakkale Köprüsü, ihale ediliyor 10 milyar doların üzerinde bir bedelle yüzde 50'si yabancı, yüzde 50'si yerli olmak üzere ihale tamamlanıyor.
"TÜRKİYE SIRADAN BİR ÜLKE DEĞİL"
Eğer Türkiye bu konuda güvenli bir liman olmasa buraya gelir de uluslararası sermaye yatırım yapar mı? Bakın şimdi önümüzde inşallah Boğaz'ın altından 3 katlı köprü ihalesi var. Burada çok önemli yatırımların, katılımların olacağını görüyorum. İnşallah bir de Kanal İstanbul projemiz var. O da çok ciddi bir rakam. Buna da aynı şekilde çok ciddi katılımların olacağına inanıyorum. Niye? Şimdiden bizimle görüşmeler başladı da onun için. Türkiye sıradan bir ülke değil. Bunların böyle yazılı, sözlü, şu bu... Şimdi de bir Venedik Komisyonu Raporundan bahsediyorlar.
"İSTEDİĞİN KADAR RAPOR YAZ"
Bu Venedik Komisyonu Raporu dediğiniz ne biliyor musunuz? Sadece Avrupa Konseyinin bir teknik heyeti bu, grubu, oradan verdiği bilgiyi alıyor o kadar. Yani bunların bir kıymeti harbiyesi yok. İstediğin kadar rapor yaz, senin raporlarını biz tanımıyoruz, tanımayacağız da bunu bil. Bu raporlar karşısında el pençe divan duran bir iktidar var zannediyorlar. Yok böyle bir şey. Biz işimize bakıyoruz. Bizim tek gücümüz, millet. Biz yolumuza böyle devam ediyoruz."
Erdoğan, konuşmasının sonunda Yeşilay'ın "Sen de söz ver" sloganını hatırlatarak herkesi Yeşilay'a destek olmaya çağırdı. Yeşilay'a destek verenlere teşekkür eden Erdoğan, ödül alacakları kutladı.