Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Denizli'de, 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
HESABINI VERECEKSİNİZ: (Daily Sabah'ın Avrupa Parlamentosu'na girmesinin yasaklanması) Almanya'da, Hollanda'da, İsviçre'de, Belçika'da demokrasi, inanç özgürlüğü yok. Bu ülkelerde özgürlük adına bir şey bulunmuyor. Hani sizde medya özgürlüğü vardı, hani basın özgürlüğü vardı. Niye yasakladınız? Hesabını vereceksiniz.
SİZE RAHAT OLMAYACAK: Tayyip Erdoğan'a "diktatör" de, Tayyip Erdoğan "faşist" dediği zaman, "Nazi" dediği zaman rahatla. Size rahat olmayacak. Niye olmayacak? Siz Tayyip Erdoğan'a "diktatör" dediğiniz sürece bilesiniz ki Tayyip Erdoğan da sizlere "faşist de diyecek, Nazi de..." Niye mi söyleyeyim: Bizim Avrupa'daki mabetlerimizin duvarlarına bunlar gamalı haç yapıyor mu? Niye bu gamalı haçların yapılmasına müsaade ediyorsun? Camilerimizin camları, çerçeveleri indiriliyor mu? Neden bunları takip etmiyorsunuz? Birçok vatandaşımız Avrupa'da öldürüldü, daha neticesi yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hesabını vereceksiniz!"
ARKADAN HANÇERLEMEYİZ: AB değerleri Avrupa ülkelerinin kendi çıkarları söz konusu olduğunda rafa kaldırılacak ama başka devletlere saygısızca dayatılacak araçlar haline dönüştürülemez. Eğer Avrupa böyle bir yanlışa düşerse en büyük zararı kendisi görür. Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar, kendilerini tehdit ettiğimizi söylüyorlar. Bunun neresi tehdit? Bizim yaptığımız Avrupa ülkelerini demokrasi, özgürlük, insan hakları konusundaki yanlışları sebebiyle doğacak sonuçlar konusunda ikaz etmekten ibaret. Söylediklerimiz acı geliyorsa bilsinler ki onları dost kabul ediyor da onun için söylüyoruz. Bizim meşrebimizde yüzü gülüp arkadan kuyu kazmak, hançerlemek yok.
KİMLER HAYIR DİYOR?: "Evet" diyene olduğu gibi "hayır" diyene de saygı gösteriyoruz. Ancak kimlerin "Hayır" dediği önemli. Kandil'deki PKK terör örgütünün başındaki kişi "Hayır" diyor, İmralı'daki "Hayır" diyor, Pensilvanya'daki FETÖ'cü "Hayır" diyor. Şimdi "Hayır" diyenlerin "Kimlerle beraberim" diye düşünmesi lazım. Kişi sevdikleriyle beraberdir.
ESKİ Mİ YENİ Mİ? Türkiye 16 Nisan'da tarihi bir tercihte bulunacak. Yapacağımız iş gayet basit, ülkemizin eski yönetim sistemiyle mi devam edeceğinin yoksa yeni bir yönetim sistemine mi geçeceğinin tercihini yapacağız, mesele bu. Eski yönetim sisteminde hükümetler Meclis'te kuruluyordu. Eğer Meclis'te bir parti çoğunluğu elde edebilmişse mesele yok. Bir parti çoğunluğu elde edememişse işte o zaman yandık demektir. Çünkü bu durumda çeşitli partilerin bir araya gelip koalisyon kurması gerekiyordu. Otellerde milletvekili pazarlarının açıldığı, siyaset baronlarının, medya patronlarının hükümet kurup, hükümet yıktığı günleri içimizde hatırlayanlar çoktur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Adeta birbirlerini yediler"
BİRBİRLERİNİ YEDİLER: 1960 darbesinin ardından kurulan sistemle, hiçbir sorumluğu olmayan ama çok geniş yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanları ile başbakanlar adeta birbirlerini yedi. Hepsi de bu çift başlılıktan rahatsızdı. Bakıyorsunuz Gazi Mustafa Kemal, İnönü ile kavgalıydı. İstifasını dahi istemiştir. Bunları bu ülke yaşadı. Aynı şekilde İnönü kendi Başbakanı ile kavgalıydı. Ne zaman ki rahmetli Menderes geldi, ondan sonra istikrar geldi. Bugünlere demokrasi ile geldik. Bundan sonra da yolumuza demokrasi ile devam edeceğiz. Aksi yönde bir tehditle karşılaşırsak mücadelenin en ön safında, 15 Temmuz'da olduğu gibi, biz yer alırız. Tıpkı 15 Temmuz gecesi ülkeye silah zoruyla el koymaya çalışan o FETÖ'cü ihanet çetesine yaptığımız gibi. Milletimizle el ele verip ölümüne mücadele ederiz.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Denizli'nin bağımsızlık sembolü sancağını takdim etti.
'BİZLER ÜLKEMİZİ SIÇRATTIK'
"Hani ana muhalefetin başındaki zat soruyor ya; 'Herkes uzaya giderken Türkiye ne yapıyordu?' diye. İşte o dönemlerde Türkiye koalisyonlarla, Cumhurbaşkanı-Başbakan kavgalarıyla uğraşıyordu ey Kılıçdaroğlu. Bak, Türkiye 15 senedir nasıl kalkınıyor. Çünkü artık koalisyon diye bir şey kalmadı. Bizler ülkemizi sıçrattık. Soruyorum; Denizli 15 yıl önce neydi bugün ne oldu? Bunların, herkes uzaya giderken meşgul olduğu şey, Gezi Parkı'nda oynamaktı. "
'SEN KİMSİN HADDİNİ BİL'
"(15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili) Şu Batılılar var ya, müstesnalar bir tarafa, üç gün geçmeden bize başsağlığı dileğinde bulunan olmadı. Bunlara güvenmeyin. Çünkü onlar, bu FETÖ'yü metöyü destekliyordu. İşte Almanya'nın istihbarat başkanı çıkıyor açıklama yapıyor. Bir istihbarat başkanı açıklama yapamaz. Diyor ki 'Bu olayların arkasında biz terör örgütü olarak FETÖ'yü görmedik.' Şunlara bak ya. Sen ne anlarsın FETÖ'den, FETÖ'nün terör örgütü olup olmadığından. Bunu önce muhatabına sor. Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatı ile bunu görüş. Sen kimsin? Haddini bil."
'HAYIRCILAR ÇOK ENTERESAN'
"Bu hayırcılar çok enteresan. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken, 'hayır' diyordu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temelini atıyoruz yine 'hayır' dediler. Köprüler şimdi şakır şakır hizmet veriyor. Kendileri de geçiyor. Osman Gazi Köprüsü'nü yapıyoruz yine 'hayır' dediler. Marmaray'ın temelini attığımızda da "hayır" dedi bunlar. Avrasya Tüneli'ni yaptık 'İstemezük' dediler. Şimdi otomobilleriyle bey bey geçiyorlar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu'na katılmak üzere Antalya'ya gelen İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ı kabul etti.